Christine Kim
SEUL, 12 Şubat (Reuters) - Güney Kore'nin, savaşta parçalanmış ailelerin görüşmesi ve askeri gerilimin azaltılması için çalışacağını açıklaması, Kuzey Kore ile çok ender bir zirve görüşmesi için zemin hazırlama adımları olarak görülüyor.
Bir Kuzey Kore heyeti, Güney Kore'ye yaptığı üç günlük geziyi sonlandırırken, Güney Kore Cumhurbaşkanı Moon Jae-in'i Pyongyang'da Başkan Kim Jong Un ile görüşmelere davet etti.
Gerçekleşirse, bu zirve, iki Kore'nin liderleri arasında 10 yılı aşkın süredir ilk görüşme olacak.
Böyle bir zirvenin gerçekleşmesi, geçen yıl Kuzey ile daha yakın ilişkiler kurma vaadiyle Cumhurbaşkanı seçilen ve Kuzey Kore'nin nükleer ve füze programı nedeniyle ortaya çıkan çekişmeye diplomatik çözüm arayan Moon için bir başarı sayılabilir.
Güney Kore'de yapılan kış olimpiyatlarına Güney'in de katılmasıyla başlayan yumuşama havası, Seul'ün müttefikleri ABD ve Japonya'nın silah programının sona erdirilmesi için Pyongyang'a yaptıkları baskıya rağmen yaşandı.
Kim'in kişisel daveti, olimpiyatları izlemek için Güney Kore'ye gelen kız kardeşi Kim yo Jong tarafından Moon'a iletildi.
Güney Kore cumhurbaşkanlığından bir yetkili, Moon'un daveti "kabul etmiş sayılabileceğini" söyledi.
Ancak iki Kore arasında doğudan görüşmeler ABD'nin hoşuna gitmeyebilir.
Washington, sert söylemler ve yaptırımlar yoluyla Pyongyang üzerinde mümkün olan en ağır baskıyı oluşturmaya çalışıyor ve bir diyalog başlayacaksa önce Kuzey Kore'nin nükleer silah edinme emellerinden vazgeçmesini istiyor.
Güney Kore'nin eski dışişleri bakan yardımcısı ve halen Seul'de Kore Üniversitesi profesörlerinden olan Kim Sung-han, "Bu, şimdiye kadar Kuzey Kore'nin, ABD ile Seul arasında ayrılık yaratma girişimleri arasında en başarılı olanı" dedi.
Olimpiyatların açılışı için Güney Kore'ye giden ABD Başkanı Yardımcısı Mike Pence, ülkesine dönerken uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, "ABD, Kore Cumhuriyeti ve Japonya arasında, nükleer ve balistik füze programlarından vazgeçene kadar Kuzey Kore'nin ekonomik ve diplomatik olarak izolasyonunun devamı konusunda en ufak bir görüş ayrılığı yoktur" dedi.
(Haberi çeviren Ayşe Sarıoğlu; Redaksiyon Birsen Altaylı)