ANKARA, 23 Haziran (Reuters) - TBMM Geçici Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, TBMM'nin yeni bir demokrasi inşa etmek için çoğulcu bir altyapıya sahip olduğunu, geçmişte yaşanan gerginliklerin, çatışmaların, dayatmaların sonucunda ortaya çıkan kutuplaşmayı sürdürmenin şartlarının artık kalmadığını belirtti.
7 Haziran'da yapılan seçimlerin ardından milletvekillerinin yemin etmesi için saat 1500'te toplanacak olan TBMM Genel Kurulu'nun açılış konuşması için hazırladığı metninde Baykal, "Demokrasi çeşitli güç merkezlerini kapsayan çoğulcu bir güç yapısının ortaya çıkışıyla ve herkesin birbirine ihtiyacı olduğunu kavramasıyla gerçekleşir" dedi ve şöyle devam etti:
"Demokrasi, kudret sahiplerinin lütfu değil mecburiyetidir. TBMM yeni bir demokrasi inşa etmenin çoğulcu alt yapı şartlarına sahiptir. Geçmişte yaşanan gerginliklerin çatışmaların dayatmaların sonucunda ortaya çıkan kutuplaşmayı sürdürmenin şartları artık kalmamıştır. TBMM'nin bunu en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum."
Konuşma metninde Baykal, Meclis'in bu yapısının iktidar kullanmanın önünde bir engel gibi düşünülmemesi gerektiğini belirterek, "Belki de tam tersine bu Meclis yapısı birbirimizi anlamanın, birbirimize saygı göstermenin, işbirliği yaparak katılımcı bir demokrasiyi hayata geçirmenin bir fırsatı olarak değerlendirilmelidir" dedi.
Seçimde 550 sandalyeli TBMM'ye AKP yüzde 40.9 oyla 258 milletvekili sokarken, CHP yüzde 25 ile 132, MHP yüzde 16.3 ile 80 ve HDP yüzde 13.1 ile 80 sandalye kazandı. Hükümet kurmak için en az 276 sandalye gerekiyor.
Meclis'in "birbirini anlamak ve saygı göstermek zorunda olan insanlardan" oluştuğunu kaydeden Baykal, "Ancak el ele verirlerse ayağa kalkabilecek olan ancak kol kola girerlerse ilerleyebilecek olan insanlardan oluşan bir Meclis. Milletimizin takdiri böyle oldu. Şimdi bunu işletmek zorundayız" dedi.
"Uzun bir tek parti yönetimine dayanan iktidar döneminin acı-tatlı deneyimleri sonucunda milletimizin kararı, uzlaşmak elbirliği işbirliği yaparak yönetmek doğrultusunda olmuştur" diyen Baykal, "Elbette uzlaşma temelinde hukuk olacaktır, ahlak olacaktır, yurtseverlik olacaktır" diye konuştu.