ANKARA, 2 Mart (Reuters) - Başbakanlık Başdanışmanı Murtaza Yetiş, Suriyeli mültecilere sağlanacak fon konusunda AB ile ile ortak bir teknik heyet oluşturulduğunu ve çalışmaların devam ettiğini, Türkiye'nin bu heyet çerçevesinde hazırladığı ihtiyaç analiz listesine göre AB'nin vermeyi öngördüğü 3 milyar euronun en az 3-5 katı bir bütçenin ortaya çıktığını söyledi.
AB liderleri ile Başbakan Ahmet Davutoğlu 7 Mart'ta Brüksel'de düzenlenecek zirvede mülteci krizini bir kez daha ele alacak.
TBMM AB Uyum Komisyonu'na Suriyeli göçmenlerle ilgili sunum yapan Yetiş, AB ile Brüksel'de 7 Mart günü yeni bir zirve düzenleneceğini hatırlatarak, bu sorunun tek başına Türkiye ya da AB tarafından çözümlenebilecek bir sorun olmadığını, bütün Avrupa coğrafyasının ortak hareket etmesi gerektiğini kaydetti.
Yetiş, AB'nin vermeyi taahhüt ettiği 3 milyar euroluk fon için de şöyle konuştu:
"Fon konusunda AB ile ortak teknik heyet oluşturuldu. Şu anda Türkiye'nin hazırladığı bir ihtiyaç analiz listesi var ve burada mevcut fondan çok daha büyük, kabaca 3 milyarın en az 3-5 katı büyüklüğünde bir bütçeyi gerektiren bir ihtiyaç listesi elimizde."
Yetiş, 3 milyar euroluk fonun sadece 2016-2017 dönemi için geçerli olduğunu ve ihtiyacın bütününe bakıldığında çok küçük bir rakam olduğunu kaydederek, fonun miktarı kadar akış hızı da çok önemli. AB ile görüşmelerimizde fonun doğru ve etkin kullanımı kadar, hızlı gelmesi gerektiğini de ifade ediyoruz" diye konuştu.
Göç sorunun çözümlenmesinde Türkiye'nin rolünün son derece önemli ancak külfet paylaşımının da şart olduğunu belirten Yetiş, "AB'deki bazı ülkelerin kafasındaki sorunu çözmek değil, sorunu kendisinden uzak tutmak. Ama biz bu meselenin tek bir tarafa havale edilerek değil bütün Avrupa coğrafyasının tamamının beraber hareket ederek çözülebileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle AB'nin güvenli üçüncü ülke tanımını kabul etmiyoruz" dedi.
AB'nin yanı sıra AB dışı ve İslam dünyasından da fon gelmesi konusunda temasları bulunduğunu kaydeden Yetiş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye temelde AB'nin veya bazı AB ülkelerinin görmek istediği kapsamda kendisini bir göçmen deposu gibi bir noktaya getirmez. Bu sorun sadece Türkiye üzerine havale edilerek çözümlenecek bir mesele değil, Türkiye AB'nin bir karakolu değildir, her ülke eşit sorumluluğa sahiptir."
Yetiş, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan başkanlığında yapılan çalışmalar çerçevesinde bir Göç Bakanlığı kurulması konusunun da değerlendirildiğini belirterek, şu anda biyometrik olarak kayıt altına alınan Türkiye'deki Suriyeli sayısını 2.7 milyon olarak verdi.
Yetiş, Suriyelilere Nisan ayından itibaren çipli kimlik kartı verileceğini de kaydetti.