Mathieu Rosemain / Matthias Blamont
PARİS, 8 Mayıs (Reuters) - Fransa'da dün yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini, Avrupa entegrasyonundan yana ve iş dünyasına yakın çizgi izleyen liberal aday Emmanuel Macron, ülkeyi Avrupa Birliği'nden çıkarma tehdidinde bulunun aşırı sağcı Marine Le Pen'i yenerek kazandı.
Merkez siyaset yanlısı Macron'un zaferi aynı zamanda Fransa'nın iki ana akım partisinin de yenilgisi oldu.
Bu sonuç, İngiltere'nin AB'den çıkma kararı ve ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesinin ardından Fransa'nın da popülist bir hareketle AB'den ayrılması ihtimalini ortadan kaldırdığı için diğer Avrupa ülkelerinde olumlu karşılandı.
Oyların tümüne yakınının sayıldığı seçimde, Macron yüzde 66'yı aşarken Le Pen'in yüzde 34'ün biraz altında kaldığı bildirildi.
Seçim öncesi anketler de yirmi puan civarında bir fark öngörmüştü.
Macron kampanya merkezinde yaptığı ve televizyonlardan canlı yayınlanan konuşmasında, "Ülkede, bazı seçmenleri aşırı uçlara oy vermeye yönelten bölünmelerin bilincindeyim. Hepsine saygı duyuyorum" dedi.
"Pek çoğunuzun ifade ettiği öfkeyi, kaygıyı ve kuşkuları da biliyorum. Bunlara kulak vermek benim sorumluluğumdur. Avrupa ve halkları, Avrupa ve vatandaşları arasındaki bağları yeniden yaratmak için çalışacağım" dedi.
Macron daha sonra Paris'teki Louvre Sarayı'nın avlusunda kurulan kürsüden taraftarlarına hitap ederken, AB'nin marşı olan Beethoven'in bestesi çalıyordu.
Macron'u bekleyen ilk sorun, gelecek ay yapılacak olan parlamento seçimlerinde çoğunluğu elde etmek olacak.
Macron'un kurulalı henüz bir yılı dolmayan "Cumhuriyet İleri" adlı siyasi hareketi, programını uygulayabilmek için mecliste güçlü bir varlık göstermek zorunda.