Ellen Francis / Tom Miles
BEYRUT/CENEVRE, 7 Ekim (Reuters) - Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, Halep kentinin tümüne hakim olmak için saldırıların süreceğini ancak kentteki isyancıların silah bırakmaları halinde aileleriyle birlikte kentten çıkmalarına izin verileceğini söyledi.
Halep, iki haftadır 5.5 yıldır süren iç savaşın en ağır bombardımanı altına yaşıyor.
Kentin isyancıların elindeki doğu kesiminde kalan sivillerden yüzlercesi öldü. Halep saldırıları ayrıca ABD'nin desteklediği bir barış girişiminin de çökmesine neden oldu.
İsyancılar son aylarda kuşatma altında kaldıkları bazı kentlerde af önerilerini kabul etmişlerdi. Şam'ın yıllardır kuşatma altında olan banliyösü Daraya'daki muhalif savaşçılar, benzer bir öneriyi kabul ederek Ağustos'ta teslim olmuşlardı.
Halep'te çarpışan gruplardan Fastakim'in Türkiye'deki yetkilisi Zekeriya Malahfiji, "Halep'teki isyancıların kentten çıkmaları mümkün değil çünkü bu hükümetin yaptığı bir hile. Halep'te de, diğer yerler gibi savaşçıların teslim olması mümkün değil" dedi.
Suriye ordusu, Çarşamba günü sivillerin kentten çıkışını kolaylaştırmak için hava ve top saldırılarını azalttığını açıklamıştı. Ancak ardından duyurduğu bir ültimatomla, "Silah bırakmak ve kentten çıkmak için sağlanan bu fırsattan istifade etmeyenler kaçınılmaz kaderle karşılaşacaklardır" demişti.
Hükümet kuşatma altındaki Haleplilerin cep telefonlarına yazılı mesaj göndererek isyancıları aralarına kabul etmemelerini istedi. İsyancıların elindeki kesimlerde yiyecek ve ilaç sıkıntısı içinde yaşayan 250,000'den fazla kişi bulunuyor.
Esad Danimarka televizyonuna yaptığı açıklamada, "Halep'i terk edene kadar isyancılarla savaşmaya devam edeceğiz" dedi.
Esad, isyancıların Deraya'da yaptıkları gibi, teklifi kabul ederek aileleriyle birlikte kentten çıkmalarını ve muhaliflerin elindeki diğer bölgelere gitmelerini istedi.
Adının açıklanmasını istemeyen bir Amerikalı yetkili, amansız Rus ve Suriye bombardımanı altında Halep'in "sayılı günler içinde olmasa da, haftalar içinde" düşeceğini söyledi.
"İsyancıların ne kadar dayanacakları belli değil ancak yaşamı destekleyen altyapının ne denli tahrip olduğu düşünülürse artık dayanmanın son noktasındalar."
Haberin orijinali için tıklayın:
Bu haber linkleri belirtilen haber ya da haberlerden derlenmiştir. Tam çevrilmiş metin olmayabilir.