Krisztina Than / Anna Koper
BUDAPEŞTE/VARŞOVA, 5 Ekim (Reuters) - Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Avrupa Birliği içinde daha sıkı bir entegrasyon niyetinden hoşlanmayan AB'nin doğu kanadındaki sağcı politikacılar, Merkel'in aldığı zayıf seçim sonucunun, kendi kaygılarını haklı çıkardığını düşünüyor.
Polonya ve Macaristan'daki AB karşıtı hükümetler, Merkel'in mültecilere "açık kapı" politikasını açıkça eleştiriyorlar ve üye ülkelerde ulusal hükümetlerin yetkilerinin daha çoğunu Brüksel'e devretmesine yol açacak reformlara da karşı çıkıyorlar.
Polonya dışişleri bakanı, Almanya'da 24 Eylül'de yapılan ve Merkel'in muhafazakar bloğunun, 1949'dan bu yana aldığı en düşük oyla kazandığı genel seçimin, Almanya'nın artık doğulu üyelerin kaygılarına da kulak vermek zorunda olduğunu gösterdiğini söyledi.
Bakan Witold Waszczykowski, Polska the Times gazetesine yaptığı açıklamada, "(Merkel) dikkatini Avrupa Birliği'nin beraberliğini korumaya vermeli. Bayan Merkel yeni müttefikler bulmak zorunda kalacak. Bu da Polonya politikasına manevra alanı açacak" dedi ve ekledi:
"Artık federalleşme için uygun bir iklim yok ve yakın gelecekte de olmayacak."
Merkel'in, hükümet kurmasının birkaç ay alacağı düşünülürse, bu sürede AB standartlarına uyum göstermeleri için Budapeşte ve Varşova'ya baskı yapma imkanı kalmayacak.
Merkel'in muhtemel koalisyon ortakları, giderek daha fazla AB karşıtı tavır alan iş dünyası yanlısı Hür Demokratlar (FDP) ve Yeşiller Partisi. Bunun yanı sıra Merkel, göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin üçüncü parti olduğu parlamentodaki bölünmüşlükle de uğraşmak zorunda kalacak.
AB'nin doğu kanadındaki milliyetçi siyasetçiler, Alman parlamentosuna 1950'li yıllardan beri giren ilk aşırı sağcı parti olan AfD'nin yükselişinin, Merkel'i göçmenlere karşı tutumunu sertleştirmeye mecbur bırakacağını umuyorlar.
Almanya 2015-2016 arasında çoğu Müslüman olan 1 milyondan fazla mülteciyi kabul etti.
AVRUPA'NIN SINIRLARININ KORUNMASI
Macaristan, sığınmacıların AB'ye girmesini engellemek için kendi sınırlarında güvenliği artırmasına Alman siyasetçilerin onay verdiğini söylüyor.
Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, geçen hafta önde gelen Alman milletvekilleriyle Stuttgart'ta yaptığı görüşmeden sonra, "Yasadışı göçle ilgili bazı noktaları halen görüşüyoruz ancak Avrupa'nın dış sınırlarının korunmasının çok önemli olduğu yolundaki temel konuda tam mutabakat içindeyiz" dedi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, "Visegrad devletleri" olarak adlandırılan Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya'nın liderlerini 18 Ekim'de Brüksel'de akşam yemeğine davet etti. AB zirvesinden önce yapılacak olan bu toplantıda bu ülkelerle zengin batı Avrupa ülkeleri arasındaki gerilimin azaltılması planlanıyor.
ALMAN-FRANSIZ EKSENİ
Merkel koalisyonunu kurduktan sonra Budapeşte ve Varşova hükümetleri, demokrasi ve hukukun üstünlüğü alanlarındaki sicilleri nedeniyle yeni baskılarla karşılaşacaklar. Ve bu kez Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile kurduğu sağlam ortaklıktan güç alacak.
Analistlere göre, her ikisi de AB içindeki dağınıklığı gidermek isteyen Merkel ve Macron, Polonya ve Macaristan'ı AB kurallarına uymaya zorlamak için, önce Slovakya ve Çek Cumhuriyeti gibi daha zayıf doğu Avrupa ülkelerine yüklenebilirler.
Almanya'da AfD'nin seçmen gözündeki cazibesini gidermek isteyen Merkel, bir süre sonra da doğu ülkelerinin daha fazla mülteci alması ısrarını yeniden ortaya atabilir.
Polonya hakkında, halen bugüne kadar görülmemiş bir AB soruşturması sürüyor. Hukukun üstünlüğü standartlarının sorgulandığı bu soruşturmadan dolayı Polonya yeni bir eleştiri dalgasıyla karşılaşmaya hazırlanıyor.
Bir Polonya hükümet kaynağı, "Merkel'in Polonya'ya karşı sertleşmesini bekliyoruz. Yeni hükümet kurulurken geçecek önümüzdeki birkaç ay içinde değil ama (Almanya'da) iç politika yatıştıktan sonra" dedi.
Haberin orijinali için tıklayınız: Bu haber, linkleri yukarıda belirtilen haber ya da haberlerden derlenmiştir. Tam çevrilmiş metin olmayabilir
(Haberi çeviren Ayşe Sarıoğlu; Redaksiyon Tülay Karadeniz)