DİYARBAKIR, 24 Nisan (Reuters) - Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki baroların temsilcileri referanduma katılımın, halkın Kürt sorununun ancak demokratik yol ve yöntemlerle çözülebileceğine dair inancını gösterdiğini belirterek, sorunun çözümü için her türlü sorumluluğu ve inisiyatifi almaya hazır olduklarını bildirdi.
Siirt'te Cumartesi günü bir araya gelen bölgedeki 15 baronun temsilcileri, bugün yayımladıkları ortak bildiride, Kürt sorununun çözümü için her türlü sorumluğu ve inisiyatifi almaya hazır olduklarını kaydetti.
Açıklamada Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölge baroları olarak ülke gündeminde bulunan siyasal ve toplumsal hukuki sorunları görüşmek ve çözüm önerileri sunmak amacıyla uzun yıllardan bu yana periyodik olarak toplantılar gerçekleştirildiği belirtildi.
Bölge barolarının Kürt sorununun siyasal zeminde ve demokratik yollarla nihai ve kalıcı bir çözüme kavuşturulabileceğini uzun yıllardır dile getirmekte olduğunun kaydedildiği bildiride, şöyle denildi:
"Çözüm süreci başta bölgemiz olmak üzere tüm Türkiye toplumunda büyük bir umut ve beklenti yaratmıştır. Ancak üzülerek belirtmek isteriz ki bu süreç sürdürülememiş ve tekrar çatışmalı ortama geri dönülerek Kürt sorunu şiddet sarmalına itilmiş, toplumun umut ve beklentileri askıya alınmıştır."
Açıklamada, bölgede yaşanan çatışmaların sivil yerleşim alanlarına taşındığı, birçok insanın yaşamını yitirdiği, kentlerin yaşanamaz hale geldiği ve yüz binlerce insanın yaşam alanlarını terk etmek zorunda kaldığına dikkat çekilerek, "Bölgede son iki yılda yaşanan çatışmalı sürecin yarattığı tahribat ve acılar nedeniyle bölge halkının bir kırılma ve uzaklaşma yaşadığı hepimizin malumudur" denildi.
Beklenenin aksine bölgede referanduma çok yüksek oranda katılım gerçekleştiğinin belirtildiği bildiride, şunlar kaydedildi:
"Referanduma katılımın bölgesel ölçekte değerlendirilmesinde halkın, Kürt sorununun ancak demokratik yol ve yöntemlerle çözülebileceğine dair inancını göstermiştir. Siyaset kurumlarının, halkın demokrasiye olan inancını gösteren bu olguyu heba etmeyerek sorumluluk bilinci ile değerlendirmesi gerekmektedir."