Gulsen Solaker
ANKARA, 29 Ocak (Reuters) - CHP'nin 3-4 Şubat'taki olağan kurultayında mevcut genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeniden başkan olmasına yüksek ihtimal verilirken, 2019 stratejisini de belirleyecek olan Parti Meclisi'nin de kurultayda büyük oranda yenilenmesi bekleniyor.
CHP Parti Meclisi'nde yapılacak değişiklikler ve yeni dönemde izlenecek politikalar partinin 2019 cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde AKP-MHP ittifakı karşısındaki başarısı açısından kritik önemde olacak.
Kılıçdaroğlu, genel başkanlığa geldiği Mayıs 2010'dan bu yana girdiği seçimleri kaybetmesi nedeniyle bazı kesimlerce "yıpranmış ve başarısız" olarak değerlendirilirken, diğer yandan karşısına daha güçlü bir aday çıkmaması ve geçen yaz Adalet Yürüyüşü'ndeki performansı nedeniyle "alternatifsiz" görülüyor.
Reuters'ta geçtiğimiz haftalarda yayınlanan bir habere göre Kılıçdaroğlu ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener 2019 cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylığa kapalı değiller. AKP ve MHP bloğu ise, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı ortak aday göstermeyi hesaplarken, yapacakları olası ittifakın şekli üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Erken seçim kararı alınmaması durumunda cumhurbaşkanlığı seçimleri 2019 Kasım'ında yapılacak. bu hafta sonu düzenlenecek olan kurultayda Kılıçdaroğlu yeniden aday olurken, Yalova Milletvekili Muharrem İnce, İstanbul Barosu Eski Başkanı Ümit Kocasakal ve Yargıçlar Sendikası Eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu genel başkanlığa aday olacaklarını açıkladılar.
Ancak parti tüzüğüne göre genel başkanlık yarışına girmek isteyenlerin, resmen aday sayılabilmeleri için toplam delegenin yüzde 10'unun imzasını, yani 127 delegenin desteğini sağlamaları gerekiyor. Bu çerçevede Kılıçdaroğlu'nun üç rakibinden sadece İnce'nin yeterli delege imzasını toplayabileceği, diğer adaylar için ise bu ihtimalin zayıf olduğu belirtiliyor.
Partiden üst düzey bir yetkili Reuters'a değerlendirmesinde, Kocasakal ve Eminağaoğlu'na parti tabanında çok tepki bulunması nedeniyle yeterli delege sayısına ulaşmalarının imkansıza yakın olduğunu, İnce'nin ise adaylığını 'parti içi ana muhalefet' boşluğunu doldurmak için açıkladığını belirterek, bu tabloda Kılıçdaroğlu'nun kazanmasının yüksek ihtimal olduğunu kaydetti.
"KILIÇDAROĞLU İLE SEÇİME GİTMEK İSTEYENLER FAZLA GÖRÜNÜYOR"
Gezici Araştırma Şirketi'nde kamuoyu araştırmacısı Murat Gezici, CHP'nin kurultaya genel başkanlık için Kılıçdaroğlu ve İnce olmak üzere iki adayla girmesini beklediğini belirterek, "İnce'nin genel başkan olmasını isteyen bir kitle olmakla beraber, önümüzdeki yıllardaki üç seçime Kılıçdaroğlu ile gitmek isteyenlerin sayısının daha fazla olduğu gözlemleniyor" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, hafta sonu konuşmasında parti içi demokrasiye atıfta bulunarak, "Bizde genel başkan adaylarının çıkmasını kaos olarak tanımlayanlar var. Onlar demokrasinin ne olduğunu bilmiyorlar. CHP, atanmışların değil seçimle iş başına gelenlerin yönetildiği bir partidir" dedi.
Ordu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Deniz Yıldırım Türkiye'de siyasetin lider merkezli olduğuna ve kongre süreçlerinin de böyle geçtiğine dikkati çekerek, "Adayların izleyecekleri politikalar, kadroları gibi unsurlarla ilgili çok fazla birşey görmüyoruz. CHP'de de yine gelinen noktada Kılıçdaroğlu ve karşısında İnce olacak. Yani durum 'kadrolu başkan' ve 'kadrolu genel başkan adayı' şeklinde" dedi.
Parti yetkililerinden edinilen bilgiye göre Kılıçdaroğlu'nun kaç delegenin imzası ile aday olacağı, yarıştaki önemli belirleyicilerden biri olacak. Bu hususun illerden gelecek olan sonuçlarla hafta sonuna doğru netleşmesi bekleniyor.
'ADALET VE CESARET' KURULTAYI
Ankara Spor Salonu'nda illerden gelecek delegelerle geniş katılımla düzenlenecek olan kurultayın ana teması 'Adalet ve Cesaret' olarak belirlendi.
Kurultayda genel başkanın yanı sıra partinin en üst karar alma organı olan 60 kişilik Parti Meclisi (PM) de seçilecek. Üst düzey bir parti yetkilisi, İstanbul İl Başkanlığına Canan Kaftancıoğlu'nun da seçilmesiyle PM'nin yaklaşık yarısının değişmesinin kesin olduğunu söyleyerek, Kaftancıoğlu'nun temsil ettiği 'özgürlükçü sol' çizginin parti politikalarına daha çok yansımasının beklenebileceğini belirtti.
Gezici de ilk gün yapılacak olan genel başkan seçimi sonucunun, ikinci günkü PM seçimini doğrudan etkileyeceğini söyleyerek, "Ama kim genel başkan olursa olsun PM'nin 4/5 oranında değişeceğini ve 2019 seçim sürecine yeni kadroyla gireceklerini düşünüyorum" dedi.
Yıldırım ise Kılıçdaroğlu'nun Kasım 2019'da yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 50 artı 1 oya ulaşacak bir sosyolojiye hitap etme çabası içinde olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"CHP kendini AKP-MHP ittifakı ile rekabet edebilir halde tutmak istiyor bu da ister istemez CHP'nin sol ve sağ kanat arasında bir tür denge formülü bulmasını gerektiriyor. Bunun için de belki böyle bir PM seçileceği, her kesimin az çok tatmin olacağı bir Meclis oluşacağını düşünüyorum."
"BÜTÜNLEŞTİRİCİ BİR DİLE SAHİP OLABİLİR"
Gezici CHP'nin 'kurucu parti' olması sebebiyle kimseyi ötekileştirmeyen, her kesimi kucaklayan bir parti olmaya çalıştığını, bu nedenle kimi zaman sağa, kimi zaman sola kaydığının söylendiğini belirterek, şöyle konuştu:
"CHP diğer partilere kıyasla daha demokrat olmak ve Türkiyelileşmek zorunda. Bu nedenle ben yeni süreçte CHP'nin bütünleştirici bir dile sahip olacağını öngörüyorum."
Yıldırım da, CHP'nin hala eskiden kalma 'ben devlet kuran partiyim, bir şekilde aslında devletin sahibiyim' refleksiyle hareket ettiğine işaret ederek, ancak 'devlet partisinin' değiştiğini ve AKP-MHP ittifakına karşı başarılı olabilmesi için CHP'nin bunu görmesi gerektiğini kaydetti.
"HERKESİN UZLAŞTIĞI SORUN ALANLARINI MERKEZE ALMALI"
AKP ile MHP'nin 16 Nisan referandum sonuçlarına göre adım atarak 'ittifak' kararı aldığını, ancak CHP'nin henüz buna uygun bir strateji belirlemediğini söyleyen Yıldırım, "CHP başarı için ne yapmalı?" sorusuna karşılık şunları söyledi:
"CHP bunun için herkesin üstünde uzlaştığı sorun alanlarını merkeze alarak, toplumun ekonomik, sosyal ve siyasal açılardan memnuniyetsiz kitlelerine hitap edecek, 5-6 maddelik bir program açıklayarak, buna dayalı bir kadro yapılanmasına gitmeli. Yani aslında CHP'nin bu hafta sonu CHP kurultayı ötesinde bir kurultay yapması gerekiyor."