ANKARA, 2 Aralık (Reuters) - Birleşmiş Milletler'in işkence özel raportörü Nils Melzer, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin hemen sonrasında gözaltına alınan ve tutuklananlara kötü muamele ve işkence yapıldığına dair iddiaların sözkonusu olduğunu ve bu konulardaki şikayetlerin etkin şekilde takip edilmediğine dair bilgiler bulunduğunu söyledi.
Hükümetin daveti ile Türkiye'ye gelen ve altı gün süren ziyareti kapsamında Ankara, Diyarbakır, Şanlıurfa ve İstanbul'da nezarethane ve hapishaneleri ziyaret eden Melzer, görüşme ve inceleme talepleri konusunda hiçbir kısıtlama ile karşılaşmadığını ifade etti.
Melzer, Türkiye'de işkenceyi önleme konusunda 1990'lardan bu yana ciddi ilerleme kaydedildiğini, işkenceyi önlemek için gerekli hukuki önlemlerin mevcut olduğunu belirtmekle birlikte özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki dönemde yaşanan sorunlara dikkat çekti.
Darbe girişimi sonrasında toplu gözaltılar yaşandığına ve bu gözaltıların sayısının yüksekliğine dikkat çeken Melzer, temasları sonrasında "Darbe girişimi sonrasındaki döneme ilişkin işkence ve kötü muamele yaşandığına dair çeşitli iddialar bulunduğunu" belirtti ve şunları söyledi:
"İşkence ve diğer kötü muamele şekillerinin darbe girişimi sonrası günlerde ve haftalarda, özellikle de yakalanma sırasında ve polis veya jandarma nezarethanelerinde ayrıca gayrı resmi gözaltı alanlarındaki gözaltı dönemlerinde yaygın olabileceği görülüyor."
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, bu girişimin arkasında olduğu belirtilen Gülen cemaati ile bağlantılı oldukları şüphesiyle TSK, yargı, emniyet ve kamu kurumlarından çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı.
Bu tür uygulamalara maruz kalanların büyük bölümünün oluşan korku ve güvensizlik ortamı nedeniyle şikayette bulunmadığını belirten Melzer, "bugüne kadar bu tür şikayetlerle ilgili çok az sayıda soruşturma gerçekleştirildiğini" de belirtti.
"Adli sistemdeki yıldırma ve güvensizlik iklimi, kurbanların, avukatların, doktorların ve insan hakları gruplarının şikayette bulunma cesaretlerini kırıyor. Bu nedenle Türk makamlarını tüm işkence iddialarına yönelik olarak acil, kapsamlı ve tarafsız soruşturma başlatmaya çağırıyorum" diyen Melzer, "Türk hükümetine Türkiye'nin 'işkenceye karşı sıfır tolerans' politikasına bağlı kalması çağrısında bulunuyorum" dedi.
Melzer Türkiye'deki temasları sonrasında tutuklama tesislerindeki genel koşulların "tatminkar" seviyede olduğunu belirtti ancak tutuklama tesislerinin çoğunun "fazlasıyla kalabalık" olduğuna dikkat çekti.
Özellikle polis nezarethanelerindeki koşulların yetersiz olduğunu belirten Melzer, OHAL koşullarında kişilerin 30 güne kadar tutulabildiği nezarethanelerin "48 saatten daha fazla tutulmalarına uygun olmadığını" kaydetti ve gözaltı süresini 30 güne çıkaran ve bu kişilerin beş güne kadar avukatları ile görüşmesine izin vermeyen kanun hükmünde kararnameleri de "endişe verici" olarak nitelendirdi.
Güneydoğudaki duruma ilişkin de inceleme ve temaslarda bulunduğuna dikkat çeken raportör, bölgede darbe girişiminden çok önce çatışmalar ve sokağa çıkma yasaklarının sözkonusu olduğunu hatırlatarak, yaptığı görüşmeler sonrasında PKK'lı olduğu ya da PKK ile bağlantısı olduğu şüphesiyle gözaltına alınan ya da tutuklananlara yönelik işkence ve kötü muamele yapıldığına dair çeşitli ifadeler elde ettiklerini de kaydetti.
BM işkence raportörü Melzer Türkiye ziyareti sırasında elde ettiği bulgular ve gözlemleri konusunda daha ayrıntılı bir rapor hazırlayacağını ve bu raporu Mart 2018'de BM İnsan Hakları Konseyi'ne sunacağını duyurdu.