Ercan Gürses
ANKARA, 10 Şubat (Reuters) - Alevilere dönük iyileştirmeler içeren ve hükümetin Mart'ta açıklaması beklenen eylem planı için Alevi kesimin kanaat önderleri cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi gibi bazı hususların bulunmasını temel şart olarak gösterirken, planda Alevilerin istediği konulara yer verilmeyeceği, bu nedenle uzlaşmanın zor olduğu belirtiliyor.
Hükümet 2009'da başlattığı ilk Alevi açılımı kapsamında çalıştaylar düzenlemiş, ders kitaplarına Alevilikle ilgili bölümler konulması, Alevi eserleri külliyatı oluşturulması gibi adımlar atılmış ancak bunlar Alevi örgütlerini tatmin etmemişti.
Başlatılan ikinci açılım çalışmalarına dair Reuters'a bilgi veren bir hükümet yetkilisi, pakette "irfan merkezi" statüsü tanınacak olan cemevlerine ücretsiz elektrik ve su verilmesi, kurulacak bir üst vakfın Alevi dedelerine maaş bağlaması, milli eğitim müfredatında Alevilerle ilgili bölümün genişletilmesi düzenlemelerinin bulunacağını söyledi.
Alevi dernek temsilcileri ise cemevlerine "ibadethane" statüsü vermeyecek hiçbir düzenlemeyi desteklemeyeceklerini belirtiyorlar.
Başbakan Ahmet Davutoğlu Kasım'da açıkladığı hükümetin eylem planında, cemevlerine "irfan merkezi" statüsü verileceğini dile getirmişti.
Aynı yetkili, irfan merkezlerini tanımlarken, "Başbakan'ın kastettiği irfan merkezleri, vakıf ve derneklerin tasavvuf, ibadet gibi faaliyetlerini gerçekleştirebileceği serbest alanlar olacak" diye konuştu.
Alevilerin çatı kuruluşlarından Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan "irfan merkezi" önerisini kabul etmediklerini belirterek, "İbadet yerlerini isimlendiren yasaya parantez açıp cemevi yazacaklar. Çözüm bu kadar basit" dedi.
Alevi derneklerinin, sadece sünni Müslümanlara dönük hizmet yapmakla eleştirdiği Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan bir yetkili, "İbadethane statüsü için karar merci Alevi ocakları ile siyasi ve hukuki otoritelerdir" dedi.
AKP'den bir yetkili Kasım'da Reuters'a yaptığı açıklamada, "Türkiye cemevlerine ibadethane statüsü verecek olgunluğa erişti" demişti.
Cemevlerinin statüsü, Alevi dernek ve STK'larının kendi aralarında görüş ayrılığı yaşamadığı en önemli konu.
Hükümete yakın Alevi örgütü olarak bilinen Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun da, "Cemevlerine ibadethane dışında bir statü verilmesi tuzaktır. Aleviler içinde bir kargaşa yaratmaya çalışmaktır" dedi.
DİYANET'İN STATÜSÜ
Hükümet, Alevi toplum kesimlerinin Diyanet'in kaldırılması talebine de olumlu bakmıyor.
Alevi Bektaşi Federasyonu kurucularından Ali Balkız, "Sorunların kaynağı olan Diyanet ile çözüm imkansız" derken, AKP'li bir yetkili, "Atatürk'ün kurduğu Diyanet'in kaldırılmasını kimse beklememeli. Diyanet'in içinde Alevilikle ilgili bir bölüm için çalışmalar sürüyor" şeklinde konuştu.
Hükümet'in "Diyanet'te Alevilik bölümü" önerisine karşı çıkan Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez, "Bu sefer de Alevilerin Diyanet'ini Türkiye'nin başına bela etmeyiz" dedi.
Alevi dernekleri ve hükümet arasında anlaşmazlığa neden olan bir diğer konu ise "zorunlu din derslerinin" varlığı.
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Ali Yıldırım, "Din derslerinin zorunlu olmaktan çıkması yeterli değil. Baskı aracı olan bu uygulamanın tümden kaldırılmasını istiyoruz" dedi.
Hükümete yakın bir kaynak ise, "Din derslerinin kaldırılması söz konusu olamaz. Şayet ders kitaplarında Alevilere ayrılan bölümlerde yetersizlikler varsa, Alevi din bilimcileri eşliğinde bir çalışma planlanır" ifadesini kullandı.
Balkız ise "Mutlaka din dersi olacaksa, kitapların yazımında Alevi öğretmenler ve pedagoglar da yer almalı" dedi.
DEDELERE MAAŞ
Hükümet ile Alevi örgütleri arasında iki aydır süren görüşmelerdeki uzlaşmazlık konuları arasında, "Alevi dedelerine maaş bağlanması" düşüncesi de var.
Adalet Bakanlığı'ndan bir yetkili, oluşturulacak bir tepe vakfın hem Alevi dedelerine maaş bağlaması hem de cemevlerinin elektrik ve su paralarını karşılaması üzerinde durulduğunu söyledi.
"Tepe kuruluş Aleviliği devletleştirir" diyen Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan ise, "Aleviliğin sorunu elektrik su değil, eşit yurttaşlıktır" dedi.
Dedelere maaş bağlanmasının Alevileri bölmeyi amaçladığını savunan Geçmez, "Bu paralara tamah edecek dedeler çıkabilir. Maaş alan ve almayan dedeler ayrımı başlar. Devletin tanıdığı ve tanımadığı cemevleri ortaya çıkar" uyarısında bulundu.
Dünya Ehl-i Beyt Vakfı ise birçok Alevi örgütünden farklı olarak dedelere maaş bağlanmasını destekliyor ama süreci valiliklerin yürütmesini istiyor.
Vakıf Başkanı Altun, "3,500 cemevi ve vakıf, ihtiyaçları olan finansmanı valiliklere bildirirler. Valilikler de dedelere ve cemevlerine ayrılacak kaynakları karşılarlar" dedi.
UZLAŞMA ZOR GÖRÜNÜYOR
Hükümetin Alevi paketi konusundaki istişare görüşmelerine katılan bürokratlar, AKP'li yetkililer ve Alevi toplum temsilcileri, paket üzerinde tarafların uzlaşmasının zor olduğu konusunda birleşiyorlar.
AKP'li bir yetkili, "Mart'taki açılımla Tekke ve Zaviyeler Kanunu'nu kaldırmak ve cemevlerini yasallaştırma düşüncemiz var. Ama ne yaparsak yapalım kimilerini mutlu edemeyeceğimiz görülüyor. Bazı örgütler diğerlerinin gerçek Alevi olmadığını savunuyor" dedi.
Hükümet kanadını eleştiren Balkız ise "Bu paketten de bir şey çıkmayacak. Daha önce bizi dinleyip, ne yapacaklarının ucunu açık bırakıyorlardı. Şimdiyse kendi Alevilerini oluşturmaya çalışıyorlar" dedi.