ANKARA, 25 Ocak (Reuters) - Türkiye ile ABD arasında Başika'daki durumla ilgili koordineli hareket edilmesi ve yani inisiyatifler kullanılması konusunda mutabakat sağlandığı belirtildi.
Türk askerlerinin İslam Devleti'ne (İD) karşı savaşan Irak milli muhafızlarına eğitim vermek üzere gittiği Başika kampına geçtiğimiz günlerde İD tarafından saldırılar düzenlenmiş; bunların sonucunda yaralanan Türk askerleri olmuştu.
Türkiye'nin buradaki askerlerin güvenliğini sağlamak üzere gönderdiği takviye askerler ise Türkiye ve Irak arasında krize neden olmuş, Ankara bu takviye askerleri tepkiler üzerine Irak'ın kuzeyindeki bölgelere çekmişti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden arasında Cumartesi günü İstanbul'da gerçekleşen görüşme sonrasında bilgi aktaran kaynaklar, haritalar üzerinde Başika ile ilgili durum değerlendirmesi yapıldığını, ayrıca Suriye ve Irak'taki terör unsurları üzerinde durulduğunu kaydetti.
Görüşmede akademisyenlerin hazırladığı metinle ilgili de değerlendirme yapılırken, Davutoğlu'nun Biden'e "El Kaide ya da başka bir terör örgütünün ABD'de herhangi bir bölgeyi işgal edip silahlı teröristleriyle kapatması, meşru güvenlik güçlerinin girmesine izin vermemesi ve sivil insanları hedef alması durumunda ne yapılırdı?" sorusunu yönelttiği belirtildi.
Ocak ayının başında 1,000'in üzerinde akademisyen tarafından imzalanan ve "Bu suça ortak olmayacağız" başlığı ile yayınlanan bildiride, Güneydoğu Anadolu'nun birçok yerinde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları eleştirilerek uluslararası işkence ve kötü muamele ile ilgili uluslararası sözleşmelerin çiğnendiğine vurgu yapılmıştı.
Başbakanlık kaynaklarının aktardığına göre, Davutoğlu Biden'a "Bildiride bu bölgelerin tümünün terör örgütü unsurlarına basılması isteniyor. Problem bu" dediği de vurgulandı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Davutoğlu'nun, PKK'ya destek vermekle suçladığı akademisyenlerin bildirisi için çeşitli soruşturmalar açılmış, bazı akademisyenler gözaltına alınmıştı.
Biden da Türkiye ziyaretinde "Yalnızca Türkiye'ye değil, bütün ülkelere özgürce eleştirebilmenin, özgürce nefes almak kadar gerekli olduğunu anlatmaya devam edeceğiz" demişti.