ANKARA, 14 Kasım (Reuters) - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye verdiği sözleri tutmadığını belirterek, yapılanlara sonsuza kadar sabredemeyeceklerini ve ileride gerekirse AB üyeliği konusunu İngiltere gibi "halka sorma yoluna" gidebileceklerini söyledi.
Belarus dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan Pazar günü Hürriyet Gazetesi'nde yer alan ifadelerine göre son dönemde Türkiye ve AB özellikle de Türkiye ve Almanya arasında gerilen ilişkileri değerlendirdi.
Suriye'de güvenli bölge kurulması konusunda Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptıkları görüşmelerin ardından bu konuda bir geri dönüş alamadıklarını belirten Erdoğan, "Hakeza, geri kabul ile alakalı sözlerinde de durmadılar. Avrupa Birliği adeta bizi zorlayarak, bizim sürecin dışına çıkmamızı istiyor. Eğer bizi istemiyorlarsa, ev sahibi olarak, bunu açıkça söylesinler, gereken kararı alsınlar. Bize yapılanlara karşı ilanihaye sabredemeyiz. İleride gerekirse, biz de halkımıza sorma yoluna gideriz. Nasıl İngiltere halka gitti, halkına sordu. Biz de halkımıza sorarız. Bakalım halk ne diyor? Milli irade ne diyor? Milletimiz ne derse onu yaparız" dedi.
Darbe girişimi sonrası yaşanan ihraçlar, Cumhuriyet gazetesi soruşturması ve HDP milletvekillerine yönelik gözaltı ve tutuklamaların ardından AB içinde Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması gerektiğini ifade edenlerin sayısı artmıştı.
AB ile müzakerelere nokta konması durumunda gümrük birliğine de nokta konulup konulmayacağı sorulan Erdoğan, "Bunların değerlendirilmesi, zamanı geldiğinde o günün şartları doğrultusunda yapılır. Gümrük birliği şu anda zaten güncellenme sürecinde. Süreçleri takip edeceğiz; ne getirir, ne götürür bakar, ona göre değerlendirme yaparız.
TRUMP'I DAVET ETTİM
ABD'de geçen hafta yapılan başkanlık seçimlerini Cumhuriyetçi aday Donald Trump'ın kazanmasını da değerlendiren Erdoğan, seçim zaferinin ardından tebrik için Trump'ı aradığını hatırlattı ve "Kendisi başkanlık görevini 20 Ocak 2017'de devralacak. İmkan olursa, o tarihten önce de görüşmemiz söz konusu olabilir. Telefonda, karşılıklı olarak, en kısa sürede görüşmekten memnuniyet duyacağımızı ifade ettik. Türkiye'nin yurtdışına yapacağı ilk seyahatlerden biri olmasından memnuniyet duyacağımızı belirttim. Kendileri de olumlu bir yaklaşım sergilediler" dedi.
Trump'ın yakın ekibinin açıklamalarında Suriye ve Irak konularında kendileriyle benzer düşünceler gözlendiğini belirten Erdoğan, özellikle Suriye'de uçuşa yasak bölge ilan edilmesinin önemine dikkat çekerken, "Tabii bu tür konuları, konuşmak için henüz çok erken. Görüştüğümüz zaman bu tür konular tabii konuşulur. Sayın Trump, görevi devraldıktan sonra, temennimiz tüm bu meseleleri kendisiyle görüşüp hayırlısıyla gerekli adımları atabilmektir" dedi.
ABD'de Trump karşıtı gösterilerin geçici olduğunu düşündüğünü kaydeden Erdoğan, "Sokağa çıkanların çoğu yakın bir zamanda Trump'tan randevu için sıraya girerlerse şaşırmam. Trump, FETÖ'den falan para alarak seçimi kazanmadı ki. Mali gücü vardı, kampanyasını büyük oranda kendi imkanlarıyla yaptı. Diğer tarafla ilgili olarak, onların malum yapıdan para alındığına dair söylentiler basına da yansıdı. Bu iddiaların inceleneceğine dair haberler de var" dedi.
ANAYASA GÖRÜŞMELERİ
Başkanlık sistemine geçişin ne zaman gerçekleşeceğine dair sorular üzerine, "Bu safhada takvimle ilgili açıklamada bulunmam doğru olmaz" diyen Erdoğan, "Öncelikle, bildiğim kadarıyla Sayın Başbakan ile Sayın Bahçeli'nin yaptığı görüşmeyle alakalı olarak her iki taraf ikişer-üçer arkadaş belirleyecek, onlar bir çalışma yapacak. O çalışmadan sonra sanıyorum tekrar bir araya gelecekler. Onlar yol haritasını nasıl belirleyecekler. Dolayısıyla takvimin nasıl belirleneceğine, sürece hep birlikte şahit olacağız" dedi.
Erdoğan darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL sürecini ve Derik kaymakamı Fatih Safitürk'ün hayatını kaybettiği saldırıyı da değerlendirdi.
"Bazıları kalkıyor ne diyor? 'OHAL kalksın' OHAL şu an hemen niye kalksın?" diyen Erdoğan, "Bu millet 15 Temmuz'da dünyaya ölümüne demokrasi dersi verdi. Şu anda da bunun hazımsızlığı içerisindeler. Şimdi bunların sığındıkları bir teori var: 'Darbeler başarılı olamazsa suikastler dönemi başlar' teorisi... Fatih yavrumuz belki de bu suikastlerden biri oldu... Daha farklı isimleri de hedef alabilirler. Dikkatli olmak lazım" uyarısında bulundu.