BRÜKSEL, 31 Aralık (Reuters) - Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, AB'nin İngiltere'yi üyelikte tutmaya çalışmadığını ve İngiliz parlamentosu Brexit anlaşmasını onaylar onaylamaz, gelecekteki ilişkilerin nasıl olacağını görüşmeye başlamak istediklerini söyledi.
Juncker, bir an önce Mayıs ayında yapılacak AB seçimleri ve kendi içlerindeki birlik konularına eğilmek istediklerini belirtti.
Alman Welt am Sonntag gazetesinde bugün yer alan söyleşide Juncker, "Amacımızın, ne olursa olsun İngiltere'yi AB içinde tutmak olduğu ima ediliyor. Böyle bir niyetimiz yok. Bizim istediğimiz gelecekteki ilişkinin açıklığa kavuşması. Referandumun sonuçlarına saygılıyız" dedi.
Juncker, çıkış anlaşması için İngiltere parlamentosunda 14 Ocak'ta başlayan hafta içinde yapılması planlanan oylamada üyelikten ayrılma kararı alınır alınmaz, yeni ilişkileri belirleyecek anlaşma için görüşmelere başlamaya hazır olduklarını söyledi.
İngiltere'nin artık kararını vermesi gerektiğini söyleyen Juncker, "Sonra da bize ne istediğinizi söyleyin" dedi.
Avrupa'nın karşı karşıya olduğu diğer sorunlara da değinen Juncker, ticaret konusunda ABD Başkanı Donald Trump'ı yakından izlediğini belirtti.
"Sözünü tuttuğu sürece kendisine güvenirim. Eğer sözünü tutmaktan vazgeçerse o zaman ben de verdiğim sözü tutmak zorunda olmadığımı düşünürüm."
AB vatandaşlarının giderek birbirlerinden uzaklaştıklarına dikkat çeken Juncker, Mayıs'ta tüm AB ülkelerinde yapılacak Avrupa parlamentosu seçimleri öncesinde bunun dikkat edilmesi gereken bir sorun olduğunu vurguladı.
"Bu ayrılığın derinleşmemesine dikkat etmeliyiz. Popülistlerin haklı olduğunu ima etmiyoruz.Sadece sesleri çok yüksek çıkıyor ve günümüzün sorunlarını çözmek için hiçbir belirli öneri getiremiyorlar."
Juncker 1 Ocak'tan itibaren Komisyon başkanlığını devralacak olan ancak ciddi yolsuzluklar ve iç kavgalarla sarsılan Romanya hakkında da kuşkuları olduğunu ifade etti.
"Bükreş hükümeti henüz AB (komisyon) başkanlığını devralmanın ne demek olduğunu tam olarak anlamadı... Romanya'nın içişleri öyle bir halde ki, ülke Avrupa'da bütünlüklü bir birim gibi davranamıyor."