(Ayrıntılar eklendi)
İSTANBUL, 20 Ekim (Reuters) - Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın, bankacılık sektörünün şu anda yüzde 20 kredi büyümesi ile dünyadaki en yüksek kredi büyümesini gerçekleştirdiğini, 2018'de de rekorun kendilerinde olacağını söyledi. Aydın buna karşın kıt kaynak ortamında finansal matematiğin tutmadığı işlerin finansmanında olamayacaklarının altını çizdi.
Türk bankacılık sisteminin bütün bireylerin ve kurumsal firmaların kredi ihtiyaçlarını karşıladığını ifade eden Aydın, "Bundan böyle de karşılayacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ancak matematiği olmayan, uçtan uca sonuçlarını net görmediğimiz hesaplara ilişkin, ihtiyati tutumu devam ettirmemiz gerekiyor. Çünkü Türk bankacılık sisteminin aktif kalitesini de doğru ve önemli yönetmek durumundayız" dedi.
"CEO Club Bankacılar Zirvesi" toplantısında konuşan Aydın, bankacılar olarak ülkenin zorda olduğu dönemde ellerinden geleni yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini belirterek, bireysel ve ticari kredilerde zorluk çıkarmadıklarını söyledi.
Türkiye'de kaynakların kıt ve pahalı olduğunu, bunun için dikkatli kullanmaları gerektiğini belirten Aydın, "Topladığımız kaynakla verdiğimiz kredi arasındaki ilişkiyi bir kez daha hatırlatıyoruz. Buradaki marj açılıyor" dedi.
2016 Ocak-Eylül döneminde 126 milyar liralık kredi artışına karşılık, 2017 Ocak-Eylül'de bu rakamın 262 milyar lira olduğunu belirten Aydın, "Kredilerdeki artış geçen yılın iki katından daha fazla. Türk bankacılık sistemi kredi veriyor mu, vermiyor mu, rakamlar gösteriyor" diye konuştu.
Bankacılık sektöründe kaynağın kıt olduğunu, kıt olan kaynağın da pahalı olduğunu belirten Aydın, kaynağın ucuzlatılmasının Türk bankacılık sisteminin birincil hedefi olduğunu söyledi.
Aydın, ülkede uygulanan mali ve parasal politikaların dışında bir bankacılık politikası beklenilmemesi gerektiğini belirterek, "Yani bir yandan sıkı para politikası uyguluyorsanız öbür taraftan bankalarda ciddi anlamda gevşeme politikalı bir yapı göremeyebilirsiniz. Ülkedeki politikalara uygun kendi stratejimizi belirlemek durumundayız ve öyle yapıyoruz" diye konuştu.
DÜŞÜK FAİZ TERCİH EDİYORUZ
Bankacılar olarak düşük faiz ortamını tercih ettiklerini belirten Aydın, düşük faizin yatırımlar için teşvik edici olduğunu; ancak belirsizlik ve risklerin dünyada ve bölgede azalmasının da yatırımları olumlu kılacağını kaydetti.
Geleceğe yönelik riskleri daha düşük algıladıklarını belirten Aydın, Türkiye'ye net sermaye girişinin devam edeceğini ve piyasaları da dengeli bulduklarını söyledi.
Aydın, enflasyona ilişkin beklentilerdeki iyileşme, geleceğe ilişkin öngörüleri ve risk primlerini olumlu yönde etkilediği oranda TL'ye talebin artacağını ve faizler üzerindeki baskının azalacağını da sözlerine ekledi.
Aydın, gelecek yıl Türkiye'nin büyümede yüzde 5'leri yakalayacağını düşündüğünü belirterek, "Yüzde 5'e kadar olan büyümeyi Türk bankacılık sistemi çok daha rahat finanse edecektir. Daha üstü gelirse Türkiye'ye net sermaye girişi devam etmeli" diye konuştu.
Bankacılık sektöründe, ellerindeki bazı kıymetlerin menkulleştirilmesi konusunda daha cesur olunması gerektiğini de kaydeden Aydın, daha önceden ezberletilmiş, mecbur olmadıkları bazı formatların bir kez daha gözden geçirilmesi gerektiğini, KGF konusunda Türkiye'nin daha cesur olması gerektiğini kaydetti.