(Detaylarla yenilendi)
ANKARA, 19 Aralık (Reuters) - Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının ihlali hakkında görülen davanın "hukuki dayanaktan yoksun" olduğunu söyleyerek, davadan çıkabilecek aleyhte bir kararın egemen bir ülke olan Türkiye tarafından kabulünün mümkün olmadığını belirtti.
Gül ayrıca, ABD Adalet Bakanı ile bu hafta içinde telefon görüşmesi yapmayı planladıklarını da söyledi.
ABD'nin İran'a yaptırımlarını ihlal edilmesi hakkında Halkbank HALKB.IS yetkilisi Hakan Atilla'nın yargılandığı davaya New York'ta devam ediliyor.
Gül, Kanal 24 canlı yayınında davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu söyleyerek, "Davadan aleyhte bir karar çıkarsa; Türkiye egemen bir devlettir. Türkiye'de usulsüz dinleme yapanların tanıklığındaki bir mahkeme kararı ancak bir paçavradır, bu mahkeme kararını kabul etmek mümkün değildir" diye konuştu.
ABD'deki dava için, Adalet Bakanlığı nezdinden resmi bir belge gitmediğini söyleyen Gül, dava ile ilgili ayrıca şunları söyledi:
"Bu her iki ülke ilişkilerini zedeleyecek bir unsurdur. Türkiye'nin terör örgütü mensubu olarak aradığı firari bir ismi siz mahkemede tanık olarak maaşa bağlıyorsanız bu asla kabul edilebilir bir şey değil."
Türk emniyetinin eski mensuplarından, aynı zamanda FETÖ soruşturmaları kapsamında arananlar arasında olan Hüseyin Korkmaz, Hakan Atilla davasında savcılık tanığı olarak geçen hafta ifade vermişti.
ABD Adalet Bakanı ile bu hafta içinde planlanan telefon görüşmesinde aktaracağı hususları ise Gül şöyle anlattı:
"Öncelikle bu meselenin bir hukuki dayanağının olmadığını söyleyeceğim. 17-25 Aralık'ta Türkiye'de yapılamayan bir hukuk darbesini başka bir yerde sürdürmek isteyenlerin çabasıdır bu. Meseleyi ABD'nin sözde ambargosuna, mali çıkarlarına karşı ihlal diye açıp da işi Türkiye'nin kendi çıkarları ve egemenlik haklarına karşı bir yola giderse buna Türkiye izin vermez."
Gül, ABD'li bakandan Amerikan hukuk sistemine olan güvenin sarsılmaması için bu davayı sona erdirmelerini isteyeceğini de belirterek, "Davada Türkiye aleyhine olan ifadelerin, iftiraların son verilmesi çağrısında bulunacağız" dedi.
Davada tanık olarak ifade veren İran ve Türk uyruklu altın taciri Reza Zarrab'ın ilk ABD'ye gidişinde bir ayarlama olup olmadığına ilişkin tartışmaların hatırlatılması üzerine ise Gül şöyle konuştu:
"Matah bir insan olmadığı son zamanlarda da ortaya çıkıyor. Yani bir işbirliği yapmış, hatta daha öncesinde bu işin içinde bir kişi de olabilir. Elbette şu anda soruşturmaya husus bir konu yok ama (gidişinde bir ayarlama olup olmadığı) ile ilgili bunların hepsi haklı sorular."
"FETÖ" İLE MÜCADELE
Gül, yargıdaki "FETÖ" unsurlarının tümüyle temizlenip temizlenmediğinin sorulmasına karşılık da şu yanıtı verdi:
"(Tamamen temizlendi, bitmiştir) diyemeyiz. Bütün yargı mensuplarından eminiz, kanaatimiz tamdır ama (FETÖ kapsamında) soruşturması devam edenler var. FETÖ sonuçta bir taşeron, sahibi de var o nedenle teyakkuzda olmak lazım"
CHP'nin gündeme getirdiği Man adası belgelerinin "kendinden mütevellit bir açıklama" olmadığını ileri süren Gül, "Bu belgelerin FETÖ'den bağımsız olduğunu düşünmüyorum" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yakın çevresi ve akrabalarının İrlanda denizindeki vergi cenneti Man Adası'ndaki bir şirkete para yüklü miktarda para transferleri yaptığını iddia eden belgeler açıklamış ve bu belgeleri Savcılığa vermişti. Erdoğan, para transferinin şirket satışı ile ilgili olduğunu söylerken, bazı AKP'liler ise belgelerin sahte olduğunu iddia etmişti.
SEÇİM İTTİFAKLARI
Gül, seçim ittifakları ile ilgili soruya karşılık da şunları belirtti:
"Seçim barajı ile ilgili bir konunun gündemde olmadığını düşünüyorum. Seçim ittifakı ile ilgili kanunda engel söz konusu, bunun kalkması sandık için faydalı olabilir, bunlar değerlendirilen hususlar."
AKP ile MHP, 16 Nisan'da kabul edilen ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni getiren referandum sürecinde başlayan siyasi işbirliklerini sürdürüyorlar.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Karşımızda oluşturulmaya çalışılan 'hayır' bloğuna karşı, AKP ile 2019'a kadar mücadelemizi yan yana sürdüreceğiz" derken, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, partilerin kendi kimlikleriyle ittifak kurabilmelerinin demokrasilerde mümkün olduğunu belirtmişti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne tam geçiş için önümüzdeki günlerde Meclis'e getirilecek uyum yasaları arasında Seçim ve Siyasi Partiler Yasalarındaki değişiklikler de bulunuyor. Mevcut Seçim Kanunu'na göre partiler kendi kimliklerini koruyarak seçim ittifakı kuramıyorlar.