Uniper SE CEO'su Michael Lewis, Alman hükümeti enerji ticareti şirketindeki %99'luk hissesini azaltmaya çalışırken şirketin bir rakip tarafından satın alınması olasılığına karşı olduğunu ifade etti.
Hükümet, ana tedarikçisi Gazprom'un gaz sevkiyatını durdurması üzerine 2022 yılında Uniper için 13,5 milyar Avroluk bir kurtarma paketiyle devreye girmek zorunda kalmıştı. Kurtarma paketi, Avrupa'daki ciddi enerji krizi nedeniyle gerekliydi.
Uniper istikrara kavuşmaya başlarken, Alman devletinin hisselerini nasıl elden çıkarabileceğine ilişkin tartışmalar da başladı. Potansiyel stratejiler arasında %20-%30'luk bir hissenin açık piyasada satılması ya da daha büyük hisse bloklarının büyük yatırımcılara devredilmesi yer alıyor. Alman yasalarına göre, borsada işlem gören bir şirketin %30 hissesinin satın alınması zorunlu bir devralma teklifini tetikliyor.
Lewis, Uniper'in bağımsız bir kuruluş olarak enerji dönüşümüne katkıda bulunma potansiyelini vurgulayarak, ilk kez bir devralmaya karşı olduğunu kamuoyuna açıkladı. Bu duruş, şirketin Uniper'i satın alma girişiminde bulunan Finlandiyalı Fortum ile daha önce yaptığı başarısız görüşmenin ardından geldi.
CEO ayrıca, Berlin'in kararları veto edebilecek bir azınlığa sahip olması yönündeki işgücü talebiyle uyumlu olarak, hükümetin hisselerinin bir kısmını elinde tutabileceğini öne sürdü. Alternatif olarak, hükümet satışa devam etmeye karar verdiğinde hisseler yatırımcılara sunulabilir.
Enerji krizinin yaralarını sarmaya çalışan Uniper, Gazprom ile 2022 yılında Almanya'nın gaz talebinin yaklaşık %30'unu temsil eden yaklaşık 250 terawatt saatlik gaz için yasal olarak geçerli bir sözleşmeye sahip. Uniper artık Rus gazını doğrudan almasa da, Gazprom'a karşı tazminat için tahkim başlattı ve yaza kadar bir mahkeme kararı bekliyor.
Şirket, Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere başka yerlerden gaz tedarik etmek zorunda kaldı ve şu anda önde gelen bir LNG ihracatçısı olan Katar ile görüşüyor.
Lewis, Katar ile potansiyel tedarik sözleşmeleri üzerinde devam eden tartışmalara değinerek, sözleşme süresi, fiyat endekslemesi ve varış yeri maddeleri ile ilgili çözülmemiş farklılıklara dikkat çekti.
Katar'ın 2030 yılına kadar tamamlanması beklenen LNG üretimindeki son genişleme, daha rekabetçi fiyatlara yol açabilir ve daha fazla Asyalı müşteri çekebilir. Bu genişleme, ABD'nin artan rekabetiyle birleştiğinde, Avrupalı alıcılara daha kısa vadeli tedarik anlaşmaları için daha fazla fırsat sağladı.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.