(Açıklamalar detaylarıyla derlendi)
Ebru Tuncay
İSTANBUL, 31 Ekim (Reuters) - Ağustos ayında yaşanan kurdaki sert dalgalanmanın bankaların aktif kalitesini bozduğuna ve bu bozulmanın bir müddet daha süreceğine dikkat çeken bankacılar, önümüzdeki dönemde kârlılıkta baskı beklerken, gelecek yılın sektör için bir dengelenme yılı olacağını düşünüyor.
Aktif kalitesindeki bozulmanın bir sonucu olarak takibe dönüşen kredilerde bir artış olacağına dikkat çelen bankacılar ancak bunun yönetilebilir olduğunu belirterek, TL kredilerde temkinli büyüme yabancı para kredilerde ise daralma öngörüyor.
Yüksek enflasyon ve cari açık gibi bozulan makro dengelerin yanı sıra ABD ile ilişkiler kaynaklı risklerin de etkisiyle dolar/TL Ağustos ayında 7.24 ile tarihi rekorunu kırmış ve bu seviye ile TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı da yılbaşına göre yüzde 47.5 olmuştu. Bu süreçte kredi faizleri yüzde 40'ları geçmiş, mevduat faizleri de yüzde 30'lu seviyelere gelmişti.
CEO Club Bankacılar Zirvesi'nde konuşan Garanti Bankası GARAN.IS Genel Müdürü Ali Fuat Erbil, 2018'de ilk yarı ve ikinci yarının arasındaki farkların "siyah-beyaz" şeklinde olduğunu belirterek, yaşanan volatilite sonrası mevduatta TL'ye geçişin başladığını ve hâlâ devam ettiğini söyledi.
Ekonomide önemli bir dengelenme sürecinin başladığını kaydeden Erbil, "2019'da göreceli anlamda kredi tarafında bir büyüme, mevduat tarafında ise iyileşme devam edecek... TL mevduatlar artıyor YP düşüyor, TL artmaya devam edecek... 2019'un en önemli değişkeni bizler için aktif kalitesindeki etki" dedi.
Kredi büyümesinin yavaşladığını kaydeden Erbil, sektör olarak, tek hane ya da yüzde 10'lar civarında kredi büyümesi beklediklerini belirterek, yabancı para para kredilerde de gelecek 2 yılda küçülme öngördüğünü ifade etti.
Bankacılık sektörünün kredileri 19 Ekim ile biten hafta itibarıyla 2.55 trilyon lira olurken, krediler kurdaki sert yükselişin başladığı 10 Ağustos haftasına göre yüzde 5.1 geriledi. aktif kalitesinde bozulmalar görüldüğünü bunun belli bir süre daha devam edeceğini ifade ederek, "Kârlılıkta bozulma başladı" dedi.
Erbil ayrıca, Türkiye'de ciddi bir yatırım sürecinin yaşandığını ve bankalar olarak bu yatırımların finanse ettiklerini belirterek, artık büyük yeni bir enerji ya da altyapı anlamında yatırım ihtiyacı olmadığını dolayısıyla bankaların da bir nefes alma dönemine girdiğini kaydetti.
MEVDUAT MALİYETLERİ KREDİ GETİRİLERİNİN ÜZERİNDE
Akbank AKBNK.IS Genel Müdürü Hakan Binbaşgil de konuşmasında, mevduat faizlerindeki artışın bankaların mevduatlarını artırdığına dikkat çekerek, "Bizim buradaki en büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi, bugün birçok bankamızda vadeli mevduatın maliyeti kredi randımanlarının üzerine geçti. Negatifte aslına bakarsanız... Dolayısıyla bu sürdürülebilir bir şey değil. Dolayısıyla faizlerin düşmesi, maliyetlerin düşmesi ileriye yönelik en önemli konulardan bir tanesi" dedi.
Yabancı para cinsinden kredi talebinin azaldığını ifade eden Binbaşgil, "Özellikle kurumsal tarafta, özellikle yabancı para kredi talepleri Türkiye'de düştü. Ben bunu olumlu anlamda söylüyorum" dedi ve ekledi:
"Bu aslında ekonomi açısından sağlıklı bir şey. Bugün baktığınız zaman, Türk lirası krediler yüzde 6 civarında büyümüş. Bu, Türkiye'nin bugüne kadar büyüme oranlarının çok altında bir rakam ama bunun tekrar sağlıklı olduğunu vurgulamaya çalışıyorum. Yabancı para tarafında da aşağı yukarı yüzde 4 gibi bir küçülme var. İleriye yönelik ben biraz daha olumlu bakıyorum. En zor günleri geride bıraktığımızı düşünüyorum."
Akbank olarak 2018'de piyasalara paralel bir yılı geride bırakacaklarını ifade eden Binbaşgil, "Sektörde olduğu gibi büyüme oranları bizde de düştü, aktif kalitemize dikkat ediyoruz" dedi.
SEKTÖRDE BÜYÜME 2019/Q2 SONRASINDA OLUR
TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici de tekrar büyümeyi destekleyici bir senaryoya geçmeleri gerektiğini belirterek, "'Bankacılık sektörü bilançolarında baskı var mı', evet kesinlikle var. Negatif gidiş olacak, tahsili gecikmiş alacaklarda artış olacak ama Türk bankacılık sisteminin aktif kalitesinde endişe edecek bir şey yok" dedi.
Leblebici, sektörde 2019 ikinci çeyrekten itibaren tekrar büyüme dönemine girileceğini düşündüğünü söyledi.