(Konuyla ilgili detaylar ve görüşlerle yenilendi)
Gulsen Solaker
ANKARA, 24 Mart (Reuters) - TBMM Genel Kurulu, çocuk istismarlarının araştırılması için komisyon kurulmasını oybirliğiyle kabul etti.
Meclis Genel Kurulu, Karaman'da nöbetçi bir belletmenin Ensar Vakfı'nın yatılı evi ve Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği'nin (KAİMDER) pansiyonunda kalan erkek öğrencilere cinsel tacizde bulunduğu iddialarının ardından çocuklara yönelik cinsel istismar konusunun gündemin üst sıralarında yer alması üzerine bu konuda komisyon kurulması kararı aldı.
Üç ay süreyle çalışacak olan komisyon, bütün partilerin katılımıyla 15 üyeden oluşacak.
Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre, ilgili soruşturma çerçevesinde kabul edilen iddianamede, Karaman'da nöbetçi bir belletmenin 2012-2013 ve 2014 yıllarında Ensar Vakfı'na ait yatılı evde üç, daha sonra geçtiği KAİMDER pansiyonunda ise yedi olmak üzere 10 çocuğa cinsel istismarda bulunduğu bilgisi yer aldı. İddiaları kabul ettiği belirtilen belletmen tutuklu olarak yargılanıyor.
Karaman'daki iddiaların araştırılması için MHP'nin dün TBMM'de verdiği önerge AKP milletvekillerinin oylarıyla reddedilmiş ancak özellikle sosyal medyada oluşan büyük tepki üzerine AKP geri adım atarak konuyu diğer partilerle birlikte ele almayı kabul etmişti.
Meclis Genel Kurulu'nda bugün dört siyasi partinin ayrı ayrı verdiği önergeler birleştirilerek, çocuklara yapılan cinsel istismarları araştırmak üzere bir komisyon kuruldu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Reuters'a yaptığı açıklamada, AKP'nin dünkü tutumunu eleştirerek, "İktidar partisinin aklı hep sonradan başına geliyor. Bunu daha önce Soma örneğinde de yaşadık. Çocuk istismarında da önce reddettiler ama toplumdan gelen ciddi tepki üzerine komisyonun kurulmasını kararlaştırdılar" dedi.
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan ise dünkü önergenin reddini Twitter hesabında savunarak, "Suçun şahsiliği ilkesi çiğnenerek ve hiçbir istişare mekanizması işletilmeden hazırlanan bir partinin önergesine katılmak zorunda değiliz. Çocuklar hepimizin çocukları, birimiz diğerinden daha az hassas değiliz" açıklaması yaptı.
Öte yandan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, çocukların istismara uğradığı iddia edilen evin ait olduğu Ensar Vakfı ile ilgili sarfettiği "Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz. Biz Ensar Vakfı'nı da tanıyoruz, hizmetlerini de takdir ediyoruz" sözleri ise çeşitli kesimlerce eleştirilmeye devam ediliyor.
Bakanlık daha sonra yaptığı yazılı açıklamada Ramazanoğlu'nun sözlerinin bağlamından koparılarak kullanıldığını belirtirken, bu olayın failinin en ağır şekilde cezalandırılması için davaya müdahil olduklarını açıklamıştı.
Bu arada Ensar Vakfı da "kamuoyu nezdinde zarar gördükleri" gerekçesiyle davaya müdahil olma talebinde bulundu. Edinilen bilgiye göre, vakfın avukatı tarafından mahkemeye verilen dilekçede sanıktan şikâyetçi oldukları belirtilerek, suçların işleniş biçimi, mağdurların yaşları dikkate alınarak her suç için 'öngörülen cezaların üst sınırından hüküm tesis edilmesi ve indirim uygulanmaması' da istendi.
CHP'nin olayı araştırmak üzere Karaman'a gönderdiği heyetin başkanı Bursa Milletvekili Lale Karabıyık'a göre ise olayın boyutu çok daha büyük olabilir.
Reuters'a yaptığı değerlendirmede Karabıyık, Karaman'a giderek Vali dahil birçok yetkili ile görüştüklerini, savcılık dosyalarını incelediklerini belirterek, "Şu anda söz konusu olan 10 çocuk. Adli Tıp raporlarına göre dokuz çocuğun durumu net, bir tanesinin raporu ise daha belirsiz. Çok konuşulamayacak durumlar söz konusu. Bir rapor hazırladık ama bazı hususları kişileri yaralamamak için paylaşmayı tercih etmiyoruz" dedi.
Karabıyık, çocukların ve ailelerinin yaşadığı travmanın çok ağır olduğunu da söyleyerek, olayın bir başka önemli boyutunun çocukların istismara uğradığı evlerin "yasal olmaması" olduğunu kaydetti. Karabıyık şunları söyledi:
"Yetkililerden bu evlerin ya da yurtların kime ait olduğunu öğrenmek istedik ama ısrarla bilgi vermediler. Evlerin yerini ve bu evlerde kaç kişinin kaldığını bilmediklerini söylüyorlar. Oysa yasalara göre, vakıflar ya da şahıslar ilkokul ve ortaokul düzeyinde yurt ya da barınma yeri açamazlar. Dolayısıyla bu çocukların tacize uğradığı yerler nereye bağlı belli değil."
Meclis araştırma komisyonunun bunlar gibi denetimsiz yerlerin olup olmadığını incelemesi gerektiğini belirten Karabıyık, "Bu tür denetimden kaçan, yasal olmayan başka yerler var mı, başka çocuklar var mı, bunların araştırılması gerekiyor" diye konuştu.