Investing.com - TCMB, yılın ilk PPK toplantısında beklenildiği üzere faiz oranlarında değişikliğe gitmedi ve ilk yazılı açıklamada sıkı duruşun devam edeceği vurgulandı.
Karar sonrası USD/TRY kuru 3,8040 seviyelerinden 3,7885’e gerilerken EUR/TRY de 4,6550’den 4,6365’e geriledi.
Türk Lirası bu hafta sınır ötesi harekat haberleri ve artan jeopolitik risklerle değer kaybı yaşadı, ancak USDTRY kuru 3,83 üzerinde kalıcılık sağlayamadı. Doların da bugün düşüş yaşamasından destek alan kur %0,50 düşüş yaşarken haftalık bazda ise yükselişini koruyor.
TCMB’nin resmi sitesinden yaptığı basın duyurusu:
‘Para Politikası Kurulu (Kurul), Merkez Bankası bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve Borsa İstanbul Repo–Ters Repo Pazarlarında uygulanmakta olan faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının aşağıdaki gibi sabit tutulmasına karar vermiştir:
a) Gecelik faiz oranları: Marjinal fonlama oranı yüzde 9,25, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,25.
b) Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 8.
c) Geç Likidite Penceresi faiz oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0, borç verme faiz oranı yüzde 12,75.
Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetin gücünü koruduğuna işaret etmektedir. İç talep büyümeye devam ederken dış talepteki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir.
Enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Bu çerçevede Kurul, para politikasındaki sıkı duruşun korunmasına karar vermiştir.
Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Enflasyon görünümünde baz etkisi ve geçici faktörlerden bağımsız, belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir.
Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir.’