ANKARA, 12 Temmuz (Reuters) - AKP'nin çoğunlukta olduğu TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu nihai raporunu Meclis Başkanlığı'na sunarken, raporda CHP ve partinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında ağır iddia ve suçlamalara yer verildi.
TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nun taslak raporu komisyon Başkanı AKP Milletvekili Reşat Petek tarafından Mayıs ayı sonunda açıklanmış, CHP ise Petek'in darbeyi aydınlatmayı engellediğini savunarak 300 sayfalık bir şerh sunmuştu.
Meclis'e sunulan ve Reuters tarafından görülen nihai raporda son dönemde yapılan eklemelerle Kılıçdaroğlu hakkında bazı iddialara yer verildiği görüldü. Raporda bütün siyasi partilerin 15 Temmuz gecesi darbeye karşı durduğu belirtilerek şöyle denildi:
"Ancak CHP'nin FETÖ'ye karşı tutarsız ve çelişkilerle dolu olduğuna dair bir parantez açmakta fayda bulunmaktadır. Her ne kadar darbe girişiminin hemen akabinde CHP, FETÖ'yle mücadele bağlamında bazı olumlu mesajlar vermiş olsa da, ilerleyen süreçte bu tavrı değişim göstermiştir. Ayrıca, CHP'nin FETÖ'ye ilişkin tavrının darbe öncesinde de çelişkili olduğunu hatırlatmakta fayda bulunmaktadır. Şöyle ki; CHP'nin FETÖ'nün siyasi emellerine hizmet eden tutum ve davranışları 15 Temmuz darbesine giden süreçte FETÖ/PDY terör örgütünü cesaretlendirici bir nitelik taşımıştır."
Raporda Kılıçdaroğlu'nun "FETÖ'nün bir terör ve suç örgütü olduğu ortaya çıktığı 17/25 Aralık 2013 darbe girişiminden sonra bu örgütle sıkı bir amaç birliği içine girdiği" de iddia edilerek, şöyle denildi:
"Bu süreçler içerisinde karşılaşılan en ilginç durum ise şudur: FETÖ liderinin söylem ve analizleri bir süre sonra CHP liderinin siyasi argümanlarına dönüşmeye başlamıştır. CHP liderinin özellikle 17/25 Aralık'tan sonra FETÖ'yle senkronize davranışlar sergilemesinin, söylem birliği içine girmesinin, FETÖ'nün servis ettiği hukuk dışı malzemeleri kullanmasının, 15 Temmuz sonrası FETÖ davalarına gösterdiği karşıtlık ve FETÖ'yü aklama girişimlerinin bir anayasal kurum olan ana muhalefet partisi tarafından niçin ısrarla bir politika tarzı olarak benimsendiği anlaşılmamaktadır."