Investing.com - Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Hatay’da önemli açıklamalarda bulundu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile deprem bölgesinde incelemelere devam eden Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, yasa dışı göç ve milletvekilliği adaylığına dair açıklama yaptı.
Millî Savunma Bakanlığının resmi sayfasında yer alan açıklamada, Akar’ın yasa dışı göç söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını belirttiği ifade edildi.
Bakan Akar’ın yasa dışı göç açıklaması:
“Her türlü tedbiri alıyoruz”
“Sınırdan yasa dışı geçiş iddiaları kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Hudutlarımız 7 gün 24 saat ileri teknoloji ürünü araç, gereçlerle Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirleriyle gece gündüz korunmakta, kollanmakta, gözetlenmektedir. Her türlü tedbiri alıyoruz. Deprem felaketi sonrası dâhil zaman zaman siyasi mülahazalarla, şahsi ihtiraslarla gerçek dışı, abartılı, yanıltıcı söylemlerle hudut güvenliği polemik konusu hâline getirilmek isteniyor. Bu son derece yanlış bir davranıştır.”
“Deprem sonrası 60 bin Suriyeli, gönüllü olarak ülkesine döndü”
“Bu tezviratın gerçek olmadığı açık ve net şekilde ortaya konuldu. Sınır hattında denetlemeler yaptık, sivil ve askerî makamlarla konuştuk, görüştük. Bunların iftira olduğunu, durumun tam tersi olduğunu kamuoyuyla paylaştık. Deprem sonrası yakınlarını, evini kaybeden 60 bin civarında Suriyeli, gönüllü olarak ülkesine döndü. Hudutlardan herhangi bir kaçak geçişe asla müsaade etmeyiz, böyle bir şey söz konusu olamaz.”
Milletvekilli adayı olacağı yönündeki haberlere dair yöneltilen soruya Bankan Akar şu cevabı verdi:
“Şu anda hudut birliğinde yani kışla içindeyiz. Burada Mehmetçik ile beraberiz. Buralar siyasi değerlendirmelerin yapılacağı yerler değil. Siyasi konular, başka yerlerde yeri ve zamanı geldiğinde konuşulur.”
Danimarka'da Kur'an-ı Kerim ve Türk bayrağına yönelik saldırıları kınayan Bakan Akar, bunun bir nefret suçu olduğunu belirterek şöyle dedi:
“Bu insanlık adına son derece utanç verici bir eylem. Bunu şiddetle kınıyor, lanetliyoruz. Bu, hiçbir şekilde ifade özgürlüğü ile izah edilemez. Sözde 'ifade özgürlüğü adına bunların yapıldığını’ söyleyenler büyük bir yanılgı, yalan içindeler. Bu tür eylemlere güya 'demokrasi' kisvesi içinde izin verdiklerini söylüyorlar. Bunlara göz yumulması, izin verilmesi insanlık ve nefret suçuna ortak olmak anlamına gelir. NATO müttefikimiz olanlardan veya olmaya aday olanlardan bu konularda daha hassas olmalarını, bu eylemi gerçekleştiren mahluklara derhâl gereğini yapmaları ve medeni ülkelerin aldığı tedbirlere benzer tedbirleri almaları gerektiğini de bir kez daha hatırlatmak istiyorum.”
Yazar: Necdet Erginsoy