İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Sabiha Gökçen Havaalanı çıkışında vatandaşlara konuşma yaptı. Millet İttifakı'nın İstanbul İl Başkanlarının vatandaşları selamlamasının ardından İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte konuşma yapacağı otobüsün üzerine çıktı.
“Bu saatte buraya geldiniz. Beni beklediniz. Allah hepinizden razı olsun.” olsun diyen İmamoğlu şöyle devam etti:
“Yeni doğmuş bebeklerden, çocuklardan, kızlarımızdan, annelerden, teyzelerden, amcalardan, kardeşlerimden helallik istiyorum. Onlara teşekkür ediyorum. Onlar, oraya geldiler. Erzurumlu hemşehrilerimin bir temsilcileriydi. Dertleşecektik. Ama ne yazık ki taşların, o koca taşların yaraladığı o insanlara üzüntümüz. O çocukların, hanımefendilerin, gençlerin her birisinin sağlığıyla tek tek, an be an ilgileneceğim. En kısa zamanda da onlarla bir araya gelip kucaklaşacağım.”
Tarihi bir sürecin içerisinde olunduğunu söyleyen İmamoğlu, “Ne yazık ki, ülkemizi bu duruma getiren bir avuç insanın, hiçbir zaman bu kötü uygulamalarının, kötü dillerinin, kötü tavırlarının, kötü davranışlarının onlardan kurtulana kadar sonu gelmeyecek. Bunu bilelim, buna tedbirli olalım. Tedbirin birkaç yolu var." dedi.
"Bir tedbirin birinci yolu, birinci dili sevgidir. İkinci dili, uzlaşmadır. Üçüncü dili, hiçbir vatandaşımıza kırıcı davranmamaktır, vatandaşlarımızı kucaklamaktır. Bakın bu oy meselesi değil. Oy verip, vermemesi meselesi değil. İnsanlar, bu bir avuç insana karşı aldanabilirler. Bu kötü insanlara inanabilirler. Hiç umursamayın. Zerre kırıcı davranmayın. Onlar masum. Ama bugün o meydanda, kim olduğu belli olmayan o 150-200 kişi asla masum değil.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir TV kanalında canlı yayında sarf ettiği, “Erzurumlulara provokatör dediği” iddiasına konuşmasında yer veren İmamoğlu, şunları söyledi:
“Utanmaz adam. İftiracı, yalancı bu adam. Bu adam, gözü dönmüş bir şekilde, gözü fır fır dönerek konuşuyor. Ahlakını yitirmiş bir adam. Çocukluğumdan beri Erzurum'la, cennet parçası şehrimizle irtibatı olan bir insanım. Trabzon ve Erzurum, kapı komşusudur. Ticareti, yaşamı, ilişkileri çok derindir. O şehirde benim akrabalarım var. Ticaret yapan insanlarım var. Hısımlarım var. Orada eğitim yaşamını geçirmiş akrabalarım var. Defalarca gittim. Spor yöneticiliğimde defalarca gittim. Stadında maç izledim. O stadı da biz yapacağız. Onlar yapamadı, biz yapacağız o stadı Erzurum'a. Erzurumlu, boşuna ‘dadaş’ adını almamıştır. Erzurumlu merttir. Erzurumlu, bu bir avuç, ne olduğu belli olmayan insana pabuç bırakacak bir şehir değildir. Hadlerini de bildirecek, onlara cevabını da verecek.”
İmamoğlu, olayın başlangıç, oluş ve sonuç şeklini İstanbullularla paylaştı:
“Topu topu 300-400 kişi. Bunlar, azmettirilmiş insanlardır. Bunlar, bu insanlar taşları attıkça, gözümün önünde çocuğun başı kanamaya başladı. Bir teyzemin gözü kanamaya başladı. Bir amcanın gözü, başı yarıldı. Yere yığıldı. Bir yandan taşlar yağıyor. Arkadaşlarım beni korudular. Aşağıya indik, aşağıdan hitap ettim. Dedim, ‘Siz cevap vermeyin, geriye doğru çekilin.’ Allah var, insanlarımızın bir tanesi bile o tarafa taş atmadı. Ve o insanlar çaresizce bekledi. Müdahale edilmedi. Tedbir alınmadı. TOMA var. Tek bir su fışkırtmadı. Bunları izledik. Daha sonra polisi uyarmama rağmen hareket edilmedi. Daha sonra dedim ki vatandaşlarımıza, ‘Bakın ben sizin aranızda kaldım. Benden dolayı siz taşa maruz kalıyorsunuz. Ben mecburen buradan ayrılıyorum. Sizin emniyetiniz için ayrılıyorum. Sizi polisi koruyacaktır’ deyip oradan ayrıldım ve havalimanına geçtim. Polisimiz, bizim canımız, ciğerimiz, kardeşlerimiz. Belediye Başkanı, zavallı bir hamle yaparak, tarihe, kara leke almış bir yerel yönetici olarak geçmiştir. Şimdi hesap verecek. Az kaldı. Bir hafta kaldı.”
İmamoğlu, elinde Türk bayraklarıyla buraya gelmiş, binlerce insana taş yağıyor demesine rağmen kimsenin kılını kıpırdatmadığını ifade ederek, "Emniyet Müdürü, ‘Validen bile talimat almayacaksın. Görevini yapacaksın’ diye bir talimat almış mıdır? Hesabını verecek. Diğer soru; ben 2,5 saat havalimanında bekledim. 12-13 tane ulaşabildiğim, yaralı insanlarla görüntülü konuştuk. Hastanedeydiler. Vali, ‘Bilgi vermek için arıyorum’ diye aradı. ‘7 kişi yaralı tespit ettik’ dedi. Sadece ben 12-13 kişiyle konuştum. Peki bu insanlara taş atan, milletin gözü önünde… Bu arada yandaki Telekom binasının çatısında kamerayla çekim yapan polisler de var. Bizim elimizde de görüntüler var. Suç duyurularımızın hepsinin içinde bu olacak. Bu saldırıyı yapan o 200-300 kişi içerisinde, şu ana kadar kaç kişi gözaltına alındı.” şeklinde konuştu.
Atılan taşların, Ekrem İmamoğlu'na değil kardeşliğe atıldığını belirten İmamoğlu şu ifadelerle devam etti:
“Bu atılan taşlar, bu memleketin değerlerine atılmıştır, inancına atılmıştır. Bu atılan taşlar, milletin birlik ve beraberliğine atılmıştır. Çok şey yaşatıldı bu millete. Bunu biliyoruz. Bu azmettirici zihniyeti de biliyoruz. Biz bugün, karşımızdaki bir avuç insanın siyasi stratejisinin içinde bulunan sistemi, aklı, o birtakım düşünceleri, örgütlü yapıları açıklarken, acaba ‘biricikleri’ rahatsız mı oldu? Bunu izleyeceğiz. Bunu izleyeceğiz. Bunlar, bin yıllık devlet geleneğimizi çürüttüler. Ama biz, bu memleketin esas unsurları, yani milletimiz, 86 milyon insanımızla bu milletin ve bu memleketin devlet geleneğini hep birlikte ayağa kaldıracağız. Bu devleti bir parti devleti, bir şahıs devleti yapmalarına asla müsaade etmeyeceğiz."
Hibya Haber Ajansı