Investing.com - Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bu sabah katıldığı bir televizyon programında Türkiye’nin ekonomik süreci ve depremin yarattığı maddi hasar hakkında açıklamalarda bulundu. 100 milyar dolara yakın bir kaynağın gerekli olduğunu ve bunu sağlama noktasında hiçbir sorunları olmadığını belirten Babacan’ın açıklamaları:
“Merkez Bankasının kaynakları tüketilmiş durumda”
"Türkiye sadece deprem enkazı altında kalmadı. Türkiye şu anda ekonomik, hukuk ve eğitim krizi enkazı altında.
Özellikle deprem sonrasında bu işin ekonomi yönetimi çok kritik olacak. 1999 depreminde o günkü hükümet zaten sıkıntılı olan ekonominin üzerine bir de depremi yaşayınca iki defa büyük kriz yaşattı ülkeye. 1999’da deprem oldu, Kasım 2000’de büyük bir kriz yaşadık, Şubat 2001’de gelmiş geçmiş tarihimizin en büyük krizlerinden birini yaşadık ve ondan sonra erken seçim ilan edildi, hükümet ayrılmak zorunda kaldı.
Depremin enkazını kaldırma döneminde en az 50 ila 100 milyar dolar arası bir kaynak gerekecek.
Ekonomide çok ciddi sorunlar var. Merkez Bankasının kaynakları tüketilmiş durumda.
“Ak akçe kara gün içindir” diye zamanında biriktirilmiş her şey tüketilmiş durumda. Damat döneminde hepsini sıfırladılar.
Merkez Bankasının rezervleri eksi 65 milyar dolar.
Böyle bir dönemde depreme yakalandılar. Böyle olunca Katar’dan 5 milyar dolar, BAE’den 3 milyar dolar isteyerek, Putin’den doğal gaz ödemesini ertelemesini isteyerek yalvarırcasına depremin yaralarını sarmaya çalışıyorlar."
"Dış kaynak çok önemli"
"En az 50 ila 100 milyar dolar arası bir kaynak gerekecek. Bunun bir kısmı iç kaynak bir kısmı dış kaynak olacak. Çimento, demir, enerji bunların hepsi dövizle bağlı harcamalar ve bu zamanında bulunmazsa döviz krizi yaşanabilir.
1999’daki hasarı tamir etmek için iç kaynak kullanmışlardı, ama dış kaynak da gerekli. Bu hükümet bunu yapamaz, bu bizim işimiz. Nasıl 2001 krizinden ve 2008 krizinden biz çıkardıysak bu defada biz çıkaracağız. İç kaynakta en önemli karar tasarruf olacak. İsrafı kısmak yeterli. Tüm raporlarımız hazır."
Yazar: Deniz Engin