Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün: "Ülkemizde plastik geri dönüşüm sektörünü durma noktasına getiren tebliğde değişikliğe gidilerek polietilen hurdasının ithalatı serbest bırakıldı. Lakin sektörün ithalat yapabilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı genelgesinde de değişikliğe gidilmesi gerekiyor" dedi.
Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında plastik ürünlerin içeriğinde geri dönüştürülmüş hammadde kullanma zorunlulukları getirildiğinin altını çizen Selçuk Gülsün: "Ülkemizde plastik geri dönüşüm sektörünün durma noktasına gelmesine sebep olan mevzuat değişikliği plastik mamul ihracatımızı da çok olumsuz etkileyecekti. Gene benzer şekilde tarımsal üretimde sulama borusu ve meyve kasalarının tedarikinde sıkıntı yaşanmış ve fiyatlar belli ürün gruplarında 3'e katlanmıştı. Bunun başlıca sebebi ise ülkemizde sağlıklı şekilde toplama ve ayrıştırması yapılan plastik hurdanın, ülke ihtiyacının ancak %30'unu karşılayabiliyor olması. Plastik sektörümüz mamul üretiminde dünyada yedinci, Avrupa'da ikinci sırada yer alırken bu üreticinin ihtiyaç duyduğu geri dönüştürülmüş hammadde ihtiyacı da haliyle ülke arzının çok üzerinde seyrediyor. Bu kapsamda 18 Mayıs 2021 tarihli Ticaret Bakanlığı genelgesi ile yasaklı listeye dahil edilen polietilen hurdalarının ithalatına tekrar izin verilmesi hem sektör hem ülkemiz adına sevindirici bir gelişme" dedi.
Fiili yasak henüz kaldırılmış değil!
Ticaret Bakanlığı polietilen hurdası ithalatını serbest bırakmış olsa dahi ithalatta fiili yasak durumunun devam ettiğini belirten Selçuk Gülsün: "Bildiğiniz üzere plastik hurda ithalatının yasaklanması fiili durumunu yaratan esas mevzuat Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 18 Mayıs 2021 tarihinde yayınlanan 2021/9 sayılı genelgeydi. Henüz bu genelge de bir değişikliğe gidilmemiş olması sebebiyle ülkemize plastik hurdası ithal edilmesi mümkün değil. Söz konusu tebliğde yer alan ağırlıkça %1 yabancı madde şartı ürünün doğası gereği karşılanması mümkün olmayan bir durum yaratmakta ve ithalatı imkansız hale getirmektedir. Gene benzer şekilde atık ithalatçısı kayıt belgesi alımında öne sürülen yıllık üretim kapasitesinde ton başına 100-TL teminat şartı da üretici açısından büyük bir finansal yük getirmektedir. Teminat uygulaması devam edecekse dahi bu teminatın işlem başına talep edilmesi daha sağlıklı olacaktır. Zira mevcut durumda atık ithalatçısı kayıt belgesi aldığı halde hiç veya çok az ithalat yapan işletmeler de bu finansal yükün altına girmiş olacaklardır" dedi.
Çözüm etkin denetimde!
Kamuoyunda artan çevresel kaygıları paylaştıklarını belirten Gülsün: "Şüphesiz ki ülkemizin doğasını korumak en önemli önceliklerimizden lakin bunun yolu etkin denetimden geçiyor. Daha önce ilgili kamu kurumları ile paylaşmış olduğumuz elektrik, su ve işgücü gibi üretim girdilerinin takibi, lisans öncesi altyapı yeterlilik analizi, bakaya atıkların gönderildiği bertaraf tesisinin bilgilerinin kontrolü ve yüksek miktarlı ithalatlarda yerinde tespit gibi denetim tedbirlerinin hayata geçirilmesi durumunda yasalarımızda suç kabul edilen fiilleri işleyenlerin tespiti çok daha kolay gerçekleştirilecek ve çevre sorunları ortadan kaldırılacaktır" dedi.
-iDeal Haber Merkezi-