Sürdürülebilirlik bakış açısıyla pozitif yönlü gelişen sektörlerden biri de ayakkabı sektörü. Kullanılan hammaddelerin geri dönüşümlü özelliklere sahip olması, hem tasarım hem de üretim aşamasındaki tüm süreçlerde daha akılcı bir yaklaşımın benimsenmesi sağlıyor. Yeşil dönüşüm, yeşil teknoloji ve çevreci anlayışıyla ayakkabı üretiminin ciddi bir büyüme trendinde olduğu günümüzde ise sürdürülebilir ayakkabı pazarının 2027 yılında 11,8 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Küresel ayakkabı sektörünün tüm üretim aşamalarında çevreye olan olumsuz etkilerini en aza indirmek için sürdürülebilirlik bakıç açısına sahip olması önem taşıyor. Ayakkabı üretiminde kullanılan deri, lastik, metal ve tutkal gibi malzemeler geri dönüştürülmeden atıldığı takdirde sera gazı üretimine neden olup beraberinde iklim üzerinde ciddi etkiler ortaya çıkarabiliyor. Ayakkabı sektörünün sürdürülebilirlik hamlesine dair değerlendirmelerde bulunan Hammer Jack Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Urgan, "Sürdürülebilir ayakkabı pazarının 2027 yılında dünya çapında 11,8 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşması tahmin ediliyor. Türk ayakkabı sektörü olarak bundan istediğimiz payı almamız için firmaların sürdürülebilir üretim ve Ar-Ge'ye yatırım yapmaları bir zorunluluk halini alıyor. Sektör paydaşları olarak özellikle 2024 yılını sürdürülebilir ayakkabı üretimi için önemli bir fırsat olarak değerlendirmemiz gerekiyor" dedi.
Sürdürülebilir ayakkabı pazarı 2027 yılında 11,8 milyar dolara ulaşacak
Türkiye'de 2022 yılında 1,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren ayakkabı sektörünün bu yıl 1,4 milyar dolar, 2028 yılında ise 2 milyar dolar seviyesine çıkmasını beklendiğine dikkat çeken Hammer Jack Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Urgan, 21. yüzyılın küresel iklim koşullarının ayakkabı üretimini nasıl değiştirdiğine dair şunları söyledi: "Birçok büyük ve global markanın Türkiye'ye yatırım yaptığını görüyoruz ve yatırımcı çekme potansiyeline de sahibiz. 60 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne sahip Avrupa'ya olan ihracatımızı katlamak istiyorsak sürdürülebilir malzeme kullanımı ve üretimine de ağırlık vermeliyiz. Küresel iklim koşullarını da düşündüğümüzde ayakkabı sektörünün yeşil dönüşüm, yeşil teknoloji ve çevreci anlayışı benimsemesi kaçınılmaz bir durum. Özellikle doğada çözünebilen, geri dönüştürülebilen malzemelerin üretimi ve kullanımının teşviki, sektörümüzün doğaya bıraktığı atık miktarını azaltmak adına en doğru hamle. Yaptığımız dönüşümü daha ileri taşımak adına da organize sanayi bölgelerinde kullanılan enerjinin de yenilenebilir kaynaklardan üretilmesinin yaygınlaştırılması gerekiyor".
Türk ayakkabı sektörü, kalite ve rekabetçi fiyat avantajıyla öne çıkıyor
Yüksek kaliteli üretiminin yanı sıra rekabetçi fiyat avantajına da sahip Türkiye ayakkabı sektörünü değerlendiren Urgan, "Sektörümüz yılda ürettiği 550 milyon çift ayakkabının 340 milyon çiftini dünyanın 70 ülkesine ihraç ediyor. Yaklaşık 15 bin işletmeyle faaliyet gösteren Türk ayakkabı sektörü olarak 2023 yılını 1,4 milyar dolar ihracatla tamamlamayı hedeflerken 2028 yılında ise ihracatımızı 2 milyar dolara ulaştırmayı planlıyoruz. Ülkemiz özellikle deri ayakkabı konusunda çok ciddi üretim kapasitesine sahip. Bu konuda iddialı olan İspanya ve Portekiz gibi ülkelerle de rekabet edebiliyoruz. Hindistan ve Çin gibi ülkeler bize kıyasla daha geniş üretim kapasitesine sahip olsalar da Türkiye'nin sahip olduğu kalite ve rekabetçi fiyat avantajına sahip değiller. İnovasyon ve tasarımda elde ettiğimiz başarımızı, sürdürülebilir ayakkabı üretimine de taşıyabilirsek ihrcatımızı daha çok artırabilir ve ülkemizi dünya ayakkabı sektöründen yüksek pay alan bir konuma getirebiliriz" dedi.
-iDeal Haber Merkezi-