EPDK biyokütle santralleriyle ilgili değerlendirmede bulundu.
EPDK'nın açıklaması şöyle:
Yenilenebilir enerji, sürekli devam eden doğal süreçlerde var olan enerji akışından elde edilen enerji türü. Yenilenebilir enerji kaynaklarının en büyük özelliği, enerji üretiminin çevresel etkilerinin azaltılmasına yardımcı olmalarıdır. Ülkemiz açısından yenilenebilir enerji kaynaklarının diğer bir faydası ise bu kaynakların yerli kaynak olmaları sebebiyle enerjide dışa bağımlılığın azalmasına katkı sağlamaları. Elektrik üretiminde en yaygın olarak kullanılan yenilenebilir enerji kaynak türleri ise: güneş, rüzgâr, hidroelektrik, jeotermal ve biyokütle.
BİYOKÜTLE SANTRALLERİ SADECE MİLLİ ENERJİ ÜRETMİYOR... ÇÖP VE ATIKLARI DA BERTARAF EDEREK ÇEVREYE KATKI SAĞLIYOR.
Biyokütle santralleri çevrenin korunması için de büyük önem taşıyor Bu santraller hem elektrik üretiyor hem de -başta kentsel atıklar olmak üzere- tarım, hayvancılık ile endüstriyel faaliyetler sonucunda ortaya çıkan atıkların bertaraf edilmesini sağlıyor. Ayrıca, bu faaliyetler sonucunda ekonomik değer de üretiliyor.
Ülkemizde biyokütle enerji sektörü de hızlı bir gelişim içerisinde... Bunda da "Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun" ve "Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelik" ile temin edilen teşvik mekanizmasının etkisi büyük. Başta kentsel atıklar olmak üzere, "biyokütle" kaynaklarından üretilen elektrik 10 yıl süreyle ve 13,3 USD Cent / kWh fiyatla alım garantisine sahip, bu santrallerde yerli makine-ekipman kullanılması halinde bu fiyata ilave teşvikler de veriliyor.
TEŞVİKLER İLE BİRLİKTE YATIRIMCININ BİYOKÜTLEYE İLGİSİ ARTIYOR...
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) bugüne kadar kurulu gücü yaklaşık 2600 MW olan 300'ün üzerinde biyokütle kaynaklı tesis veya proje için önlisans/lisans verdi. Ayrıca, 60 civarında proje için yapılmış olan önlisans başvurusuna ilişkin işlemler de halen devam ediyor. Bu tesis ve projelerden kurulu güçleri toplamı yaklaşık 670 MW olan 137 tesis işletmede veya kısmi işletmede.
Ancak Türkiye'nin sahip olduğu potansiyel ile biyokütle alanında çok daha iyi bir noktaya gelmesi mümkün. Bu amaçla EPDK sahaya inmeye hazırlanıyor... Hedef: Biyokütle santrallerinin verimini arttırmak, mevzuata aykırı eylemlerin önüne geçmek.
EPDK'DAN BİYOKÜTLE SANTRALLERİNE SIKI MARKAJ: VERİMLİLİK ARTACAK, MEVZUATA AYKIRI UYGULAMALAR ENGELLENECEK
EPDK biyokütle santrallerinin lisanslama sürecinde, ilgili projelerde kullanılacak kaynağın varlığına ve miktarının yeterliliğine yönelik inceleme ve değerlendirme yapıyor.
Ancak, işletmede olan biyokütle santrallerinin üretim miktarlarını incelendiğinde, bu tip santrallerin bazılarında beyan edilen üretim kapasitelerine ulaşılamadığı tespit edildi. Bu durumun sebepleri arasında tedarik edileceği beyan edilen atık miktarına ulaşılamaması ve santrallerde uygun teknolojinin kullanılmaması bulunuyor.
Kaynak tedarikindeki aksamalar ya da yatırımın hatalı yapılması durumunda beyan edilen üretim kapasitesine ulaşılamıyor bu yüzden tesisler yüksek verimlilikte çalışamıyor.
EPDK, sahada yapacağı denetimlerle bu sorunları ortadan kaldırmayı ve biyokütle sektörünün verimliliğini arttırmayı hedefliyor. Bu süreçte özellikle biyokütle santrallerinde biyogaz yerine doğal gaz kullanmak gibi mevzuata aykırı eylemlerin de önünü geçilecek. Lisans sahiplerinin ilgili mevzuatı sıkı sıkıya takip etmeleri sağlanarak bu alanda azami verimlilik elde edilecek.
-iDeal Haber Merkezi-