Hükümet, güvenilir liman arayan sermayeyi Türkiye’ye çekmek için tüm imkânları seferber ederken, finans piyasalarını da derinleştirecek adımlar atıyor. İslam ülkelerindeki sermayenin Türkiye’ye gelmesi için faizsiz finans ürünlerinin yaygınlaşmasının önündeki mevzuat engelleri kaldırılıyor.
Kira sertifikası ihracına ilişkin Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yer alan istisna yeniden düzenlenirken, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, katılım bankacılığı ve faizsiz finans sistemini önemli bir gelişme potansiyeli gördüklerini ve özel önem verdiklerini söyledi. Bugün itibariyle Türkiye’de yaklaşık 450 bin vatandaşın faizsiz finans ürününe yatırım yaptığını söyledi. Canikli, Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin piyasa değerinin 600 milyar liraya ulaştığını belirtti.
Canikli, hem faizsiz finans araçları hem de klasik finans araçlarının sayısını arttırarak daha fazla talebe cevap vermek için her türlü gayreti gösterdiklerini söyledi. Sermaye Piyasası Kurulu kaydındaki 511 şirketten 410’unun borsada işlem gördüğünü belirten Canikli, bunların piyasa değerinin de yaklaşık 600 milyar lira olduğunu vurguladı. Bu şirketlerin yatırım fonlarının portföy değerinin 45 milyar olduğunu, gayrimenkul yatırım ortaklıklarının da 24 milyar lira olduğunu da dile getirdi.
Canikli, Türkiye Varlık Fonu’nun hayata geçmesiyle birlikte piyasalardaki dalgalanmaların yüksek olduğu dönemlerde döviz, para ve sermaye piyasalarında stabilizasyon sağlanacağını, bankalar üzerindeki finansman yükünün de ortadan kalkacağını anlattı.
Küresel İslami finansın 10 yılda 1.9 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaştığını belirten Canikli, yüzde 90’ının 9 ülkede toplandığını anımsattı. Türkiye’nin yedinci olduğunu ve istenen seviyede olmadığını belirten Canikli, “İlk etapta katılımın payını yüzde 4.7’ten yüzde 15’e çıkarmayı hedefliyoruz. Suudi Arabistan, Malezya’daki gibi tüm sukuk türleri SPK tarafından düzenlendi ve ihraçlar başladı” dedi.
Sabah
