Türk Akımı projesinin doğal gaz ticaret merkezinin Türkiye’de kurulması hedefine büyük katkı sağlayacağını söyleyen Bakan Berat Albayrak, Akkuyu Nükleer Sanrali’nin ilk ünitesinin 2023 sonuna kadar işletilmesinin planlandığını duyurdu.
Dünyada bugün elektrik üretiminin yüzde 11’inin nükleer enerjiden sağlandığını kaydeden Albayrak, “Ayrıca yarısı Fransa, ABD ve Japonya’da olmak üzere dünyada 450 nükleer santral ünitesi (reaktör) işletmede, 60 tanesi ise inşa halindedir. Fransa elektrik üretiminin yüzde 77,5’ini, ABD yüzde 19,1’ini, Güney Kore ise yüzde 28,4’ünü nükleer enerjiden karşılamaktadır” dedi.
Türkiye’de ise nükleer enerjinin enerji arz kaynakları arasına dâhil edilmesinin, artan elektrik enerjisi talebinin karşılanması ve ithal yakıtlara bağımlılıktan kaynaklı risklerin azaltılması için elzem olduğunu belirten Albayrak şöyle konuştu:
“Ayrıca, neredeyse sıfır emisyon yayan nükleer enerjinin iklim değişikliği hedeflerine ulaşmadaki katkısı gittikçe artan sayıda ülkede olduğu gibi ülkemiz tarafından da kabul edilmekte ve enerji stratejilerinin vazgeçilmez unsuru haline gelmektedir. Ülkemize kazandırmak istediğimiz nükleer güç santrallerinin hayata geçmesi için 3 proje üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Akkuyu ve Sinop’ta kurulacak santrallerde önemli aşamalar kaydedilmiş olup, 3. Santral için yer seçme çalışmaları devam etmektedir. İlk 2 proje 4’er adet reaktör ünitesine ve toplam 9.280 MW kurulu güce sahip olup, işletme ömürleri 60’ar yıldır. Akkuyu NGS projesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığından ‘ÇED olumlu’ kararı ve EPDK’dan 3 yıl süreli ön lisans alınmıştır. Santralın ilk ünitesinin 2023 yılı sonuna kadar işletmeye alınması planlanmaktadır. Sinop NGS projesinde ise zemin etüt ve fizibilite çalışması ile ÇED çalışmalar sürdürülmektedir. Her 2 NGS projesinde yerli ekipman kullanımı noktasında hassasiyet gösteriyoruz. Bu kapsamda nükleer standartlara uygun ekipman üretip malzeme tedarik edebilecek yerli firmalarımıza yaklaşık 16 milyar dolarlık iş imkanı doğabilecektir. Ayrıca Akkuyu ve Sinop Nükleer Santral Projelerinin inşaatının en yoğun olduğu zamanlarda toplam 20.000 kişi, işletme döneminde 7.000 kişi çalışacaktır. Burada ve farklı platformlarda nükleer politikalarımızı defalarca dile getrdik, tartıştık, savunduk. Teknoloji transferi stratejimiz kapsamında nükleer teknolojilere sahip olmak da bizim için büyük önem taşıyor. Türkiye’nin kendi tecrübesi ile bir nükleer santral kurması gelecek açısından en büyük hedeflerimiz arasında. Ancak sadece elektrik üretimi değil, nükleer tıptan tarıma, uzay çalışmalarından sanayiye kadar çok geniş bir yelpazede çalışmalarımızı ve altyapımızı güçlendirmek için bu teknolojiye sahip olmak istiyoruz”