(Seviyeler güncellendi)
ANKARA, 10 Temmuz (Reuters) - Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk kabinesinin dün açıklanması ardından sert yükselen, bugün ise her iki yönlü sert dalgalanan dolar/TL'de önümüzdeki dönemde uygulanacak ekonomi politikalarına ilişkin sinyal verebileceği düşünülen Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu'na odaklanıldı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dün yemin ederek göreve başlamasının ardından bugün yayımlanan 1 No'lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısının yanı sıra, yeni dönemde oluşturulan kurulların görevleri de belirlendi.
Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Yerel Yönetim Politikaları; Sosyal Politikalar; Sağlık ve Gıda Politikaları; Kültür ve Sanat Politikaları; Hukuk Politikaları; Güvenlik ve Dış Politikalar; Ekonomi Politikaları; Eğitim ve Öğretim Politikaları; Bilim Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu oluşturuldu.
Kararname ile kurulların yapacakları görevlerin çerçevesi de belirlenirken bankacılar Hazine-Maliye Bakanlığı'na Berat Albayrak'ın getirilmesi ardından Ekonomi Politikaları Kurulu'nun kimlerden oluşacağı ve ekonomi yönetiminde ne kadar söz sahibi olacağı sorusuna odaklanmış durumda.
Üst düzey bir bankacı, "Dün yeni kabine açıklandı ve eski kabineye kıyasla piyasa dostu isimlerin tamamen görev dışı kaldığını görülüyor. Ancak henüz piyasanın kafasındaki soru işaretleri giderilebilmiş değil. 'Ekonominin başında Berat Albayrak mı yoksa kurul mu olacak?' piyasadaki en büyük soru işareti" dedi ve ekledi:
"Şu anki yapıya baktığımızda Cumhurbaşkanı'nın başkanlık ettiği ya da vekaletini verdiği kişiden oluşacak Ekonomi Politikaları Kurulu'nun daha üst bir karar alma mekanizması olma ihtimali de görülüyor. Eğer bu kurulda piyasa dostu ya da teknokrat isimlerin ağırlık kazandığı bir süreç görürsek kabine açıklaması sonrası yaşanan satış baskısı ve yabancı yatırımcı algısı bir anda düzelebilir. Bu sürece ilişkin belirsizlik de TL'de satış baskılarına yol açan en önemli etken."
Bankacılar önümüzdeki dönemde uygulanacak büyüme enflasyonla mücadele, cari açık gibi yapısal sorunların çözümüne ilişkin süreçlerde nasıl politikalar izleneceğinin piyasaların gidişatına da yön vereceğini söylediler.
Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem ise bugün yayımlanan köşe yazısında, "Eski parlamenter sistemde kişiler, çoğu kere, sistemin önüne geçiyordu. Örneğin, karşınızda bir duvar gibi duran 'bürokratik oligarşiyi' aşma becerisini, kişisel inisiyatifi ve siyasi öngörüsüyle, aşma becerisini gösteren bakanlar başarılı oluyordu. Şimdi sistemin kendisi bunu yapıyor. Oluşturulan Cumhurbaşkanlığı kurumları dinamik bir devlet işleyiş mekanizması vaat ediyor. Bu açıdan yeni sistemde isimler değil, kurumlar tartışılmalıdır" dedi.
"Hiç şüphesiz ki ekonomi bundan sonra birinci öncelikli gündem maddesidir" diyen Ertem, "Başta enflasyon ve işsizlik olmak üzere, temel yapısal sorunlara kalıcı çözümler doğrultusunda çok güçlü adımlar atılmasını ve acil bir reform programının ilan edilmesini bekliyorum" dedi.
EPDK'NIN YAPISI VE GÖREVLERİ
Bugün yayımlanan 1 No'lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ekonomi açısından kritik öneme sahip Ekonomi Politikaları Kurulu'nun başında Erdoğan olacak. Kurul en az üç üyeden oluşacak ve Erdoğan kurul üyelerinden birini başkanvekili olarak görevlendirecek.
Yatırımcıların yakından izlediği Ekonomi Politikaları Kurulu'nun görevleri arasında ekonomik istikrarla ilgili gelişmeleri izlemek ve değerlendirmek, finansal sistemin bütününe sirayet edebilecek sistemik risklerin belirlenmesi/ izlenmesi ve bu tür risklerin azaltılması için gerekli tedbir ve politika önerilerini tespit etmek, ekonomik güvenlik ve ekonomik savunmaya ilişkin ilke ve esasların tespitine, güncelleştirilmesine yönelik politika önerileri oluşturmak yer aldı. arasında ayrıca gerektiğinde gelir azaltıcı veya harcama artırıcı önerileri izlemek ve değerlendirmek, ihracata dönük üretim stratejilerine yönelik politika önerileri geliştirmek, faizsiz finans sisteminin daha hızlı ve sağlıklı geliştirilmesi ve uluslararası finans merkezi vizyonuna katkı sağlamak amacıyla politika önerileri geliştirmek de yer aldı.
TL dün kabinede ekonomi yönetiminde piyasaların beklentileri paralel atama olmaması nedeniyle yüzde 4'e yaklaşan değer kaybı ile benzer para birimlerinden açık ara negatif ayrışmıştı.
TL bugün ise bir ara dolar karşısında yüzde 1.5 değer kazansa da bu kazanımlarını koruyamadı ve kazanımlar yüzde 0.3 ile sınırlandı.
Dolar/TL dün 4.7506 seviyesini test ettikten sonra bu sabah sert bir düşüşle 4.65'in altına kadar geriledi. Bu seviyelerde de kalıcı olamayan dolar/TL saat 1711'de 4.6957/4.6984 seviyesinde işlem gördü. Aynı saatte sepet bazında TL 5.0982/5.1007, euro/TL 5.5022/5.5060 seviyesindeydi.
Analistler yeni kabinede yer alacak isimlerin "bilinen ve piyasa dostu" isimler olmalarının önemli oluğunu belirtiyordu. Yeni ekonomi yönetimi ve uygulanacak politikalar üzerinden yerli ve yabancı yatırımcının tekrar TL cinsi varlıklara güveninin sağlanmasının önemine dikkat çekiyorlardı.
Bankacılar ayrıca TL'de dün görülen sert değer kaybında dün önemli bir rol oynayan TCMB Kanunu'ndaki değişikliğin bugün yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ise netleşmesinin TL'deki değer kayıpları azaltan bir etken olduğunu da belirttiler. faizlerinde de son dönemde gözlenen yükselişler bugün de devam etti.
Bankacılara göre gösterge iki yıllık tahvilin bileşik faizi bugünkü Hazine ihaleleri öncesinde 10 yılın en yükseği olan yüzde 20.51'e, 10 yıllık gösterge tahvil faizi ise yüzde 17.84 ile tarihi zirveye yükseldi.
Tahvil faizleri uzun süredir baskı altında. Analistlere göre bu baskının ana nedenleri ise enflasyonun geldiği seviyeler ve yükselişin devam edeceği endişeleri, Hazine'nin Temmuz-Eylül borçlanma programını revize etmesi ve yeni ekonomi yönetimi ile uygulanacak politikalara yönelik endişeler oldu.