(Geçmiş bilgi ve görüş eklendi)
ANKARA, 7 Mayıs (Reuters) - Merkez Bankası (TCMB) TL'deki sert değer kayıpları ardından 2.2 milyar dolar döviz likiditesini bankaların kullanımına geçecek likidite adımı attı.
TCMB'nin adımının piyasadaki etkisi beklendiği üzere "sembolik" oldu. Bankacılar gerekirse ilave sıkılaştırma yapabilirim diyen TCMB'nin adımlarının piyasada yeni satış baskıları oluşması halinde devam edebileceğini öngörüyorlar.
Merkez Bankası zorunlu karşılıklarda rezerv opsiyonu mekanizması kapsamında döviz imkân oranı üst sınırının yüzde 55'ten yüzde 45'e düşürüldüğünü açıkladı. TCMB'den yapılan açıklamada, "Söz konusu değişiklik ile yaklaşık 6.4 milyar Türk Lirası likidite piyasadan çekilecek olup, yaklaşık 2.2 milyar dolar tutarında döviz bankaların kullanımına geçecektir" denildi.
Açıklama öncesi 4.2620 seviyesinde olan dolar/TL, 4.2500'in altına geriledi. düzey bir bankacı, "Son faiz kararı sonrası TL'deki devam eden değer kaybını sonrası 'buradayım piyasayı izliyorum' demek adına atılmış sembolik bir adım olarak görüyoruz. Piyasadaki etkisine bakınca adımda 2 milyar doların etkisini değil de TCMB'nin durumu yakından izlediği gerekirse etkisi büyük adımlar atabileceği mesajının verilmiş olmasının etkili olduğunu düşünüyoruz. Piyasada satışların artması halinde 7 Haziran'a kadar yeni adımlar görebiliriz" dedi.
TL son dönemde S&P'nin kredi notu düşüşü ve enflasyon endişeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışıyor. Yılbaşından bu yana TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı çift haneli seviyelere ulaşırken, bankacılar bu yükselişte bir çok etkenin bir arada etkili olduğunu belirtiyorlar.
Bankacılar TL'deki değer kaybına dolardaki küresel değer kazancı, S&P'nin not indirimi, ABD faizlerinin yüzde 3'e yükselmesi, petrol fiyatlarındaki yükseliş, yaklaşan seçimler öncesi genişlemeci politikalar, son PMI verisinin ekonomideki beklenen bir ivme kaybının başlangıcına işaret etmesini, yüksek enflasyon ve yüksek cari açığı gösteriyorlar.
Özellikle enflasyon beklentilerindeki bozulma, S&P kararı ve dolardaki güçlü seyir TL'deki değer kaybında başrolü oynuyor.
TCMB'nin kararı kısa süre önceki 75 baz puanlık faiz artışına rağmen küresel gelişmeler ve Türkiye'ye özgü endişelerle kur ve faizde sert yükselişin sürmesi ardından geldi. Dolar/TL Cuma günü 4.2901 ile yeni tarihi zirvesini test etmiş gösterge 10 yıllık tahvil getirisi geçen haftanın son iki işlem gününde 90 baz puan artmıştı.
Bankacılar geçen hafta beklentilerin üzerindeki enflasyon verisi sonrası gözlerin yeniden Merkez Bankası'na çevrildiğini belirtmiş, piyasada 7 Haziran'daki Para Politikası Kurulu (PPK) kararını beklemeden bir adım atılabileceği beklentileri oldukça kuvvetlenmişti. Adımın bugün atıldığı üzere döviz likiditesini serbestleştirme yanlısı olacağı öngörülüyordu. 75 baz puan sıkılaştırma yaptığı son PPK kararında "ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir" söylemini koruyor olması bankadan önümüzdeki dönemde de sıkılaştırma adımlarının devam edeceği beklentilerini kuvvetlendiriyor.
TCMB uyguladığı likidite politikalarının bileşiminde ortaya çıkan son faizi gösteren ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini Nisan sonunda yüzde 13.50'ye yükseltti.
Ortalama fonlama maliyetindeki CBTWACF= artış 2017 yıl başına göre 525 baz puanlık bir sıkılaştırma anlamına geliyor.
TCMB'nin zorunlu karşılıklarda rezerv opsiyonu mekanizması kapsamında mevcut ve yeni döviz imkanı dilim aralıkları şöyle olacak:
Mevcut Döviz
Rezerv Opsiyonu Yeni Döviz
Rezerv Tesis İmkânı
Katsayısı
Tesis İmkânı
Opsiyonu Dilimleri (%)
Dilimleri (%) Katsayısı
0-25
1
0-20
1
25-30
1.4
20-25
1.4
30-35
1.7
25-30
1.7
35-40
2.1
30-35
2.1
40-45
2.5
35-40
2.5
45-50
2.9
40-45
2.9
50-51
3.7
51-52
3.9
52-53
4.1
53-54
4.3
54-55
4.5