(Ayrıntılar ve görüş eklendi)
ANKARA, 27 Temmuz (Reuters) - Merkez Bankası (TCMB) Temmuz ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz koridorunun alt bandı, politika faizi, üst bant ve geç likidite faizini sabit tutarken, sıkı para politikası duruşunun korunmasına karar verdiğini açıkladı.
Reuters anketine katılan 15 kurumun tamamı kısa vadeli faizlerin sabit kalacağını tahmin ediyordu. metninde "Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir" görüşüne yer verildi.
Banka ayrıca son aylarda yaşanan maliyet yönlü gelişmeler ve gıda fiyatlarında beklenen kısmi düzeltmenin sınırlayıcı etkisine rağmen, enflasyonun bulunduğu yüksek seviyelerin fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturduğunu da belirterek "Bu çerçevede Kurul, sıkı para politikası duruşunun korunmasına karar vermiştir" dedi.
TCMB ayrıca fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edeceğini de belirtti.
PPK metninin enflasyon ve ileri dönük politika mesajlarını içeren bölümünde bir önceki metne göre bir değişikliğe gidilmedi. Metinde Nisan ayında Banka Meclisi üyeliğine seçilen Ömer Duman PPK üyesi olarak ilk kez yer aldı.
PPK metninin iktisadi faaliyete ilişkin bölümünde ise sınırlı bir değişiklik yapıldı. Bir önceki metinde iktisadi faaliyete ilişkin "toparlanmanın sürdüğü" ifadesi bugünkü metinde "Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetteki toparlanmanın devam ettiğine işaret etmektedir" şeklinde güncellendi.
TCMB faiz koridorunun alt bandı olan borçlanma faiz oranı yüzde 7.25'te, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 8'de, marjinal fonlama oranını yüzde 9.25'te, geç likidite penceresi borçlanma faiz oranını yüzde 0, borç verme faiz oranını da yüzde 12.25'te sabit tuttu.
TCMB likidite sıkılaştırması çerçevesinde Ocak ortasından bu yana piyasaya sağladığı likiditeyi kısarak TL'nin maliyetini artırıyor.
TCMB'nin uyguladığı likidite politikalarının bileşiminde ortaya çıkan son faizi gösteren ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti CBTWACF= yılın başlarındaki yüzde 8.30'lu seviyelerden atılan adımlarla yüzde 11.90-12.00 bandına yükseldi. Ortalama fonlama maliyeti Mayıs ayı başından beri bu seviyelerde seyrediyor.
Bu verilere göre ortalama fonlama maliyetinde Ocak ayına göre yaklaşık 375 baz puan sıkılaştırma yapıldı ve bu adım piyasada tarafından ciddi bir sıkılaştırma ve kur üzerindeki baskıları azaltan en önemli etkenlerden biri olarak nitelendiriliyor.
TCMB son olarak Nisan toplantısında enflasyon görünümündeki bozulmayı sınırlamak amacıyla geç likidite penceresi (GLP) faizini 50 baz puan artırarak yüzde 12.25'e yükseltmişti.
Enflasyonda yükselişin belirginleşmesinden bu yana geç likidite penceresi (GLP) faizini para politikasında ana fonlama enstrümanı olarak kullanan TCMB, GLP faiz oranını ve likidite politikalarını kullanarak piyasaya uyguladığı faizi belirliyor.
Şekerbank Başekonomisti Gülay Elif Girgin, bankanın beklendiği üzere faizleri sabit tuttuğunu belirterek, "Türkiye tarafına baktığımızda ise; yapışkan bir görüntü sergileyen enflasyon beklentileri TCMB'nin faiz politikası konusunda temkinli duruşunu korumasına sebep oluyor. Yılbaşından bu yana toplamda atılan 375 baz puanlık sıkılaştırma adımı, sıkı duruşun korunup, her fırsatta kuvvetli bir şekilde sıkı duruş mesajının yinelenmesi ve uygulanması bankanın yatırımcılar nezdinde kredibilitesini önemli ölçüde güçlendirdi" dedi.
Bu durumun TCMB'nin önümüzdeki dönem para politikası uygulamalarında yaratacağı etkinin pozitif olduğunu söyleyen Girgin, enflasyonun önümüzdeki dönemde dalgalı seyredeceğine de değinerek, şöyle devam etti:
"Bir adım atılması durumunda bunun ilk anda faiz adımından ziyade likidite üzerinden ortalama fonlama maliyetini azaltmak yöntemiyle olacağını düşünüyoruz. TCMB tarafında izlediğimiz en önemli gelişme bu adımın ne zaman atılabileceği ve buna yönelik mesajları olacaktır. Bu kapsamda önümüzdeki hafta açıklanacak üçüncü enflasyon raporu da yakından takip edilecektir."
Ekonominin koordinasyonundan sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de dün Türkiye'de faizlerin yüksek olduğunu; faizi tasarruf artışı, katma değeri artırarak, yatırım ortamını iyileştirerek, uzun vadeli fonu çekerek düşürebileceklerini söyleyerek, "TCMB üzerinde yönlendirmeyle faizi aşağı çekemeyiz" demiş ve bu açıklama piyasalarda pozitif algılanmıştı. fiyatları enflasyonu Nisan ayında yıllık bazda dokuz yılın zirvesi olan yüzde 11.87'e yükselmesi ardından iki aydır düşüşünü sürdürerek Haziran'da yüzde 10.90'a geriledi.
Ekonomi yönetimi enflasyonda düşüşün başta gıda kalemi özelinde olmak üzere alınan tedbirlerin etkisiyle hız kazandığını belirtirken, ekonomistler yıllık enflasyonda bir ay daha düşüşün devam edeceğini ardından ise Aralık 2017'ye kadar çift hane civarında seyrin görüleceğini öngörüyor.
Piyasalardaki beklenti enflasyonun yılı yüzde 9.5 civarında tamamlayacağı yönünde. TCMB ise son enflasyon raporunda enflasyonun 2017 yılı sonunda orta noktası yüzde 8.5 olmak üzere yüzde 7.3 ile yüzde 9.7 aralığında olacağını öngörüyor.