(Görüşler eklendi)
İSTANBUL, 25 Nisan (Reuters) - TCMB'nin geç likidite penceresi borç verme faizini beklentilerin üzerinde 75 baz puan artırmasının ardından dolar/TL ilk tepki olarak sert gerilese de bu seviyelerde kalamazken, analistler kurdaki yükselişte TCMB'nin adımının yeterli görülmemesinin yanı sıra global piyasalardaki bozulmanın da etkili olduğunu belirtiyor.
ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki yükselişle birlikte EM'ler genelinde sert satış baskısı gözlenirken, bir yandan da TCMB kararı nedeniyle TL'nin dolar karşısında en az değer kaybeden para birimi olduğuna da işaret ediliyor.
Nomura ekonomisti İnan Demir, "TCMB'nin böyle bir adımının muhtemelen daha kalıcı bir sıkılaşma (politika çerçevesini sadeleştirmek) ile ilişkilendirilebilecek bir eleştiriye maruz bırakmadan TL'nin carry talebini artırarak piyasaları tatmin edeceğini düşünmüştük" dedi.
"EM'lere yönelik algı ve diğer yüksek getirili EM paralarının performansına bakınca TCMB kararı aslında TL'ye destek vermiş görünüyor" diyen Demir, "İleriye baktığımızda, TL'de son zamanlardaki değer kaybının, petrol fiyatlarının ve küresel çaptaki yüksek getirilerin enflasyonist etkileri nedeniyle daha da sıkılaştırmaya duyulan ihtiyaç sürüyor. Ancak, bugün yapılan artırım büyük olasılıkla, küresel algıda sert bozulma ya da Türkiye'ye özgü bir jeopolitik şok olmadığı sürece seçimlere giderken TL'ye destek verecektir" dedi.
Merkez Bankası (TCMB), erken seçim kararının alınması ardından gerçekleştirdiği ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında fiyat istikrarını desteklemek amacıyla ölçülü bir parasal sıkılaştırma yapılmasına karar verildiğini belirterek GLP'yi beklentilerin üzerinde 75 baz puan artışla yüzde 13.5'e yükseltti.
TCMB'nin böylece Aralık ayında ortalama fonlama maliyetinde gerçekleştirdiği 50 baz puan artış sonrası ilk adımını bugün atmış oldu.
Morgan Stanley ekonomisti Ercan Ergüzel, Haziran'da 50 baz puanlık daha faiz artırımı beklediklerini ancak gelişmelere göre bu beklentilerini revize edebileceklerini söyleyerek, "Ek olarak TCMB'nin para politikasını Nisan ya da Haziran toplantısında basitleştirmesini bekliyoruz. Beklenenden yüksek artışa rağmen TL'deki sınırlı pozitif tepki, bize TCMB'nin eğrinin önüne geçmek için olumlu bir sürpriz yaratması gerektiğini gösteriyor. Bize göre bunu yapmanın en az maliyetli yolu, faiz artışının sadeleştirme adımı ile birleştirilmesi olacaktır" dedi.
Faiz artırım beklentileri ile gün içinde aşağı yönlü bir seyir izleyen dolar/TL, karar sonrasında ilk tepki olarak 4.08'den 4.03 seviyesine kadar geriledi. Ancak bu seviyelerde kalıcı olmayarak tekrar 4.10 seviyelerine yükseldi.
Dolar/TL saat 1806'da ise 4.0977/4.1000 seviyesinde bulunuyor. Aynı saatte sepet bazında TL 4.5440/4.5469, euro/TL ise 4.9904/4.9940 seviyesinde bulunuyor.
GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan, "PPK kararı sonrası kurun hareketi, 50 baz puanlık artışın fiyatlamaya zaten girdiğini, 75 baz puanlık artışın ise enflasyon beklentileri ile kıyaslandığında yeterli bir sıkılaşma olarak görülmediğini gösteriyor" dedi.
TL'de uzun vadede değer kazancı beklemediğini en iyi senaryoda 4 seviyesinin gündeme gelebileceğini söyleyen Erkan, "Bu seviyenin altında ise kalıcılık sağlar mı emin değilim. Piyasa 4.04'lere olan hareketi alım fırsatı olarak görüyor. TCMB GLP üzerinden fonlama yapıyor ancak kağıt üzerinde politika faizi yüzde 8 seviyesinde. Sadeleşmeye dair adımlar da atılmadığı için TCMB'nin politikası hala öngörülemez bulunuyor. Enflasyon beklentileri ve cari açık yüksek kalmaya devam ettikçe hedge fonlar TL aleyhinde kalmaya devam edecektir" dedi ve şöyle devam etti:
"TCMB'nin adımı yerinde bir adım ama yeterli değil. Siyasi başlıklar bu kadar yoğun olmasaydı kurda anlamlı bir çekime olabilirdi. Diğer taraftan ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde yükseliş söz konusu. Dolar/TL şu anda tahammül eşikleri içinde kalmaya devam ediyor, ekstra volatilite yok ama TL değer kazancı pozisyonunda da geçemedi. Seçime ilişkin gidişat izlenecektir bundan sonra. Abdullah Gül'ün olası adaylığı siyasi dengelerdeki senaryoları çeşitlendirecektir."
TCMB'nin uyguladığı likidite politikalarının bileşiminde ortaya çıkan son faizi gösteren ve geçen yılın başlarında yüzde 8.30'lu seviyelerde olan ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti CBTWACF= dün itibarıyla yüzde 12.75 seviyesinde seyrediyor.
Ortalama fonlama maliyeti de GLP artışı ardından yüzde 13.50 seviyesine çıkacak. Bu 2017 yıl başına göre 525 baz puanlık bir sıkılaştırma anlamına geliyor.
GLP'de yapılan 75 baz puanlık artırımı "iyi bir oran" olarak nitelendiren bir bankacı ise, "Ancak döviz almak için TCMB'nin kararını bekleyen çok yatırımcı vardı. Dolayısıyla karar sonrası bekleyen talebin alımlarını gördük" dedi.
"TCMB artırımın yanı sıra sadeleşme kararı da almış olsaydı piyasada daha pozitif algılanacaktı. O zaman kurda ilk etapta 4 seviyesinin bile altına sarkma olabilirdi. Yine bekleyen talebin etkisi görürdük ancak hareketin boyutu daha az olabilirdi" diyen aynı bankacı, "Diğer taraftan yurtdışı piyasalar kötü, ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3.02'lerde, dolar endeksi güçleniyor, bütün EM'ler kayıpta. Bu ortamda faiz artışı göreceli olarak daha iyi performansa neden oldu" dedi ve şöyle devam etti:
"EM'lere yönelik algı önemli. Kötü gitmeye devam eder, dolar endeksi güçlenmeye devam ederse kurda tekrar yukarı hareket olabilir, sakinleşme halinde ise kur 4.05'lere gidebilir. Ancak kur 4 seviyesinin üzerine oturdu denebilir, bu seviyenin altı alım fırsatı olarak görülmeye devam edecektir; 4-4.20 bandında hareket devam edebilir."
ABD'nin Suriye'yi vuracağı endişeleri ile 11 Nisan'da 4.1944 ile tarihi zirveyi gören dolar/TL, sonrasında TCMB'den enflasyon risklerini azaltma adına faiz artışı dahil adımlar atabileceği beklentileri ve Suriye'de nispeten azalan sıcak çatışma riskiyle gerilemişti.
Geçen hafta ise erken seçim kararının siyasi belirsizliği azaltacağı beklentisi kur 4.09 civarından 4.01 seviyesine kadar geriledi.
ENDEKS VE TAHVİL PİYASASI
PPK kararının ardından ilk etapta anlamlı bir tepkinin görülmediği hisse senetleri piyasasında ise dolar/TL'deki yükselişle birlikte satışlar hızlandı.
PPK kararı öncesi yüzde 0.54 ekside olan BIST-100 endeksi .XU100 saat 1806'da yüzde 2.41 düşüşle 107,401 puanda seyrediyor. Bankacılık endeksi .XBANK ise aynı saat itibarıyla yüzde 3.9 kayıpta. Garanti Bankası ve Akbank hisseleri ise yüzde 4'ün üzerinde düşüşte.
TEB Yatırım Analisti İbrahim Usul, PPK kararından bağımsız sabahtan beri devam eden Garanti Bankası ve Akbank satışlarının, faiz-kurdan bağımsız devam ettiğini belirterek satışlara ilişkin bir haber akışı olmadığını söyledi.
Tahvil bono piyasasında ise 10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi dün spot kapanışta ortalama yüzde 12.71, valörde son işlemde yüzde 12.69 seviyesindeydi. Bugün ise spot kapanışta ortalam yüzde 12.59, valörde saat 1806'da son işlemde yüzde 12.65 seviyesindeydi.
Gösterge iki yıllık tahvilde ortalama bileşik faiz ise dün spot kapanışta ortalama yüzde 14.27 seviyesindeydi. Bugün ise spot kapanış ve valörde saat 1806'da son işlemde yüzde 14.27 seviyesindeydi.