(Görüş ve ayrıntılar eklendi)
İSTANBUL, 7 Mayıs (Reuters) - TCMB TL'de son dönemdeki sert değer kaybı ardından beklendiği üzere zorunlu karşılık düzenlemesi yaparak döviz likiditesini artırıcı bir adım atarken, dolar/TL'de bu adıma verilen tepki sınırlı oldu.
TCMB yaptığı yazılı açıklama ile rezerv opsiyonu mekanizması kapsamında döviz imkân oranı üst sınırını yüzde 55'ten yüzde 45'e düşürürken, bu değişiklik ile yaklaşık 6.4 milyar TL likiditenin piyasadan çekileceğini, yaklaşık 2.2 milyar dolar tutarında dövizin bankaların kullanımına geçeceğini duyurdu. öncesi 4.2620 seviyesinde olan dolar/TL 4.2475'e kadar geriledikten sonra saat 1147'de 4.2492/4.2510 seviyesinde bulunuyor.
Bir bankacı, "Döviz likiditesini artırmaya yönelik bunun gibi adımlar, daha sıkı bir faiz politikasına alternatif değil, bu adımlar faiz politikasını sadece destekleyebiliyor. Zaten likiditedeki artış çok yüksek bir tutarda değil" dedi ve şöyle devam etti:
"Sermaye girişi görülen dönemlerde ROK düzenlemeleri bunu yönetmek için güçlü bir araç, ancak olumsuz dönemlerde etkisi sınırlı kalıyor. TL'nin seyri likidite-makro ihtiyati araçların nasıl bir faiz politikası ile destekleneceğine bağlı olacak. Kalıcı etkisi sınırlı olur ancak TCMB'nin daha aktif bir çizgi benimsediğine işaret eden bu adım TL'ye gün içinde bir miktar rahatlama getirebilir."
Merkez Bankası'nın önceki haftaki 75 baz puanlık faiz artışına rağmen küresel gelişmeler ve Türkiye'ye özgü endişelerle kur ve faiz geçen hafta çok sert yükselmişti. Dolar/TL Cuma günü 4.2901 ile yeni tarihi zirvesini test etmişti.
Piyasalardaki sert bozulma gözleri yeniden TCMB'ye çevirirken, bankacılar arasında 7 Haziran'daki Para Politikası Kurulu (PPK) kararını beklemeden döviz likiditesini artırıcı adımların atılabileceği beklentileri kuvvetlenmişti.
TL son dönemde S&P'nin kredi notu düşüşü ve enflasyon endişeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışıyor. Bankacılar TL'deki değer kaybına dolardaki küresel değer kazancı, S&P'nin not indirimi, ABD faizlerinin yüzde 3'e yükselmesi, petrol fiyatlarındaki yükseliş, yaklaşan seçimler öncesi genişlemeci politikalar, son PMI verisinin ekonomideki beklenen bir ivme kaybının başlangıcına işaret etmesini, yüksek enflasyon ve yüksek cari açığı gösteriyorlar.