(Ayrıntılar ve görüş eklendi)
İSTANBUL, 28 Ekim (Reuters) - Merkez Bankası (TCMB) yıl sonu enflasyon tahminini 2015 için bir puanlık artışla yüzde 7.9'a yükseltirken, para politikasında sıkı duruş ve ABD Merkez Bankası'nın para politikasını normalleştirmesi süreci ile birlikte politika faizinde artış sinyali verdi.
Yılın son enflasyon raporunun sunumunda konuşan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, orta vadeli tahminler için enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüldüğü bir çerçeveyi esas aldıklarını belirterek; yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 70 olasılıkla, orta noktası yüzde 7.9 olmak üzere yüzde 7.4-8.4 bandına revize edildiğini açıkladı.
Başçı 2016 yılı sonunda ise enflasyonun orta noktası yüzde 6.5 olmak üzere yüzde 5-8 aralığına revize edildiğini belirterek, "Enflasyonun 2017 yılında yüzde 5'e yaklaşıp, orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını öngörüyoruz" dedi.
TCMB 2015 ve 2016 yılları için gıda enflasyonu tahminini yüzde 8 olarak korurken ham petrol fiyatları varsayımını ise 2015 yılı için 59 dolardan 54 dolara, 2016 yılı için ise 63 dolardan 54 dolara düşürdü.
Başçı, Temmuz Enflasyon Raporu'na göre 2015 yıl sonu enflasyon tahmini için yapılan 1 puanlık yukarı yönlü güncellemenin 1.2 puanının üçüncü çeyrekteki döviz kuru hareketlerinin çekirdek enflasyon eğilimi üzerindeki yükseltici etkisinden kaynaklandığını, ithalat fiyatları görünümünde bir önceki rapora kıyasla gözlenen iyileşmenin ise tahminde 0.2 puan aşağı yönlü etkide bulunduğunu açıkladı.
Capital Economics'den William Jackson, TCMB'nin enflasyon tahminlerinde yaptığı yukarı yönlü revizyonların çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Geçmişe baktığımızda ve faizleri artırdığı için Merkez Bankası'nın karşı karşıya kaldığı siyasi baskıyı düşündüğümüzde, TCMB'nin faiz artırımında Fed'in tetikleyici olacağını söylemesi uygun bir mazeret olacak" dedi.
Enflasyonun bir süre daha mevcut düzeye yakın seyredeceğini belirten Başçı, daha sonra bir azalma eğiliminin başlayacağını, bu ay için ise baz etkisiyle düşüş tahmin ettiklerini söyledi.
Başçı, mevcut politika duruşunun enflasyon görünümüne karşı sıkı, döviz likiditesinde dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici niteliğini korumakta olduğuna da dikkat çekti.
SIKI POLİTİKA SÖYLEMİ DOĞRU YORUMLANDI
Toplantının soru cevap bölümünde, para politikası çerçevesinin sadeleştirilmesiyle politika faizinin de yüzde 9'un biraz üzerinde oluşabileceği yönünde oluşan ekonomist yorumlarına ilişkin bir soruya ise Başçı, şu yanıtı verdi:
"Doğru okunduğu kanaatindeyiz, herhangi bir sorun görmüyoruz. Bizim iletişimimiz orada doğru anlaşılmış durumda. Enflasyon risklerine karşı TL likiditesinde sıkı duruşumuzun doğru okunduğu anlaşılıyor."
Fed'in faiz artırması halinde TCMB'nin de politika faizini artıracağı şeklinde bir yorum üzerine de Başçı, "Bu çok yanlış değil; enflasyon görünümüne bağlı olarak bu şekilde hareket edebiliriz" cevabını verdi.
Başçı, küresel para politikası nasıl şekil alırsa alsın TCMB'nin sadeleşme sürecinin amacının Türkiye finans sektörünün küresel çalkantıdan en az etkilenmesi olacağını da vurguladı.
Fed'in sadeleşme adımları ile birlikte piyasanın TCMB'nin nasıl bir adım atacağına ilişkin beklentilerini "makul" sözleriyle yorumlayan Başçı, "Ben de ekonomist olsam ben de (TCMB'nin) faiz koridorunu aşağıdan yukarıya doğru daraltacağını öngörürdüm" dedi.
İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, "İlk faiz artışı Fed'e endeksli olmaya devam ediyor. Dolayısıyla her ne kadar enflasyon beklentilerindeki bozulma ve kur seviyesi faiz artışını desteklese de Fed adım atmadıkça Merkez Bankası'nın para politikasını likidite yönetimi ile sürdürmeye devam edeceğini anlıyoruz. Fed adımıyla birlikte de yüzde 9'a doğru giden bir politika faizi göreceğiz" dedi.
Başçı son PPK toplantısında Fed'in normalleşme sürecine başlamakta gecikme ihtimalini de konuştuklarını belirterek, baz senaryolarının ise Fed'in önümüzdeki aylarda normalleşmeye başlaması yönünde oluşturduklarını belirtti.
Başçı, Fed'in duruşunun değişmesi halinde TCMB'nin de iletişimini gözden geçireceğini söyledi.
Tüketici kredilerinde yüzde 10'luk büyüme hızının sürdürülebilir olduğuna da dikkat çeken Başçı, bu seviyenin çok altına inilmesini ise arzu etmeyeceklerini belirtti. Başçı benzer şekilde ticari kredilerde de istenmeyen bir yavaşlama olması halinde gerekli tedbiri alacaklarını söyledi.
PPK açıklamasından getiri eğrisine verilen referansın kaldırılmasının "sadeleşmeye hazırlık" olarak okunabileceğine de değinen Başçı, sadeleşme tamamlandığında getiri eğrisinin normal bir görünüm alacağını yani hafif yukarı eğimli olacağını belirtti. Başçı bunun için ise acele etmeyeceklerine de dikkat çekti.
Cari açıkta iyileşme eğiliminin devamını beklediklerini de belirten Başçı, Türkiye'nin yüzde 5 enflasyon hedefine ulaşması için önce cari açık/GSYH'nın yüzde 5'e gelmesi gerektiğine de dikkat çekti.
Başçı, daha önce cari açığın GSYH'ye oranının, enflasyonun ve büyümenin yüzde 5'e gelmesini başarı olarak değerlendireceklerini söylediğini hatırlatarak, cari açıkta bunun başarıldığını ve bu konuda eleştirilerin azalacağını düşündüğünü belirtti.