(Hürriyet gazetesi haberi eklendi, seviyeler güncellendi)
İSTANBUL, 27 Mart (Reuters) - TCMB'nin adımları ve swap faizlerindeki yükselişin ardından toparlanmanın hızlandığı dolar/TL gece saatlerinde 5.30'lu seviyelere kadar geriledikten dalgalanıyor.
Dolar/TL Cuma gününe 5.46 seviyesinden başladıktan sonra gece saatlerinde 5.8490'a kadar yükselmiş ve TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 6.5 civarı olmuştu. Dolar/TL Cuma günü 5.7625 seviyesinden kapandı. Dolar/TL dün gece saatlerinde ise 5.3009'a kadar geriledikten sonra bu sabah saat 1143'te 5.3800/5.3848 seviyesinden işlem görüyor. Böylece TL cuma günkü kapanışına göre yüzde 7'ye yakın değer kazanmış durumda.
Kurda arada yukarı yönlü tepkilerin gelebileceği ancak genel görünümün aşağı yönlü olduğu belirtiliyor.
Sepet bazında TL aynı saatte 5.7208/5.7277, euro/TL ise 6.0485/6.0730 seviyesinde bulunuyor.
TL'deki değer kaybını sınırlayan en önemli etkenler yabancılar için TL maliyetinin artması ve TCMB'nin Cuma gününden itibaren attığı adımlar oldu.
TCMB hafta başından bu yana bir hafta vadede repo fonlaması gerçekleştirmeyerek örtülü faiz artırımına giderken, TL karşılığı döviz depo piyasasında da ihale açmıyor. Diğer yandan döviz karşılığı TL swap piyasasında vadesi gelmemiş toplam swap satışı sınırı yüzde 10'dan yüzde 20'ye çıkarıldı.
Bu adımların ardından dün yüzde 24.565'ya yükselen ortalama fonlama maliyetinin CBTWACF= Cuma günü itibarıyla yüzde 25.50'ye yükselmesi bekleniyor.
Öte yandan TL'deki sert değer kaybı sonrası yabancı bankaların TL elde etmek için kullandığı Londra swap piyasasında Türk bankaların yasal sınırların da oldukça altında TL sağlama eğilimi neticesinde gecelik faizler dün yüzde 330'a, haftalık vadede ise yüzde 125'e kadar yükseldi. Getiriler geçen hafta gecelik vadede yüzde 22, haftalık vadede yüzde 24 civarında seyrediyordu. kararı ve önceki gün başlayan Türk bankalarının eğilimi piyasadaki likiditeyi azaltarak TL'nin maliyetini yükseltti. TRYCCS1WZ=R
Öte yandan Hürriyet Gazetesi'nde yer alan bir haberde TL'de Cuma günü gözlenen sert değer kaybının ardından TL'ye karşı açık pozisyonda olan bankaların pozisyonlarını kapatmadığı ve kalıcı olarak ödeme sistemlerinden çıkarılma dahil cezalarla karşı karşıya kalabilecekleri belirtildi.
Haberde bu kapsamda Citibank, JP Morgan ve Deutsche Bank gibi uluslararası bankaların adının geçtiği ifade edildi.
Habere göre dün akşam itibariyle TL'de açığa satış yapan bankaların ikinci günde de açıklarını kapatmadıklarını ve temerrüde düştüklerini söyleyen bir bankacı, mevcut duruma karşı Merkez Bankası ve BDDK'nın çok net tavır ortaya koyduğu bilgisini edindiğini belirtti.
Habere göre bankacı, "Karşılaştıkları durum çok net. TL'ye karşı aldıkları bu pozisyonu üçüncü günde de sürdürebileceklerini düşünmüyorum. Zira Merkez Bankası ve BDDK'nın eli çok güçlü. Geçici hatta kalıcı olarak ödeme sistemlerinden çıkarılma ile karşı karşıya kalabilirler. Citibank, JP Morgan ve Deutsche Bank gibi uluslararası bankaların adı geçiyor" dedi.
Reuters bu haberle ilgili bilgileri teyit etmedi.
BDDK hafta sonunda TL'nin dolar karşısındaki kaybı sonrası ABD merkezli uluslararası banka JP Morgan hakkında inceleme başlattı.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Pazar günü İstanbul'daki mitinginde, "Ey finans sektörünün içinde olanlar, kalkıp da 'piyasadan dövizleri toplayın, döviz yükselecek, şöyle olacak, böyle olacak' bu tür provokatif eylemlerin içine giriyorsanız, bunun bedelini çok ağır ödeyeceksiniz" dedi.
BDDK'ya atıfta bulunan Erdoğan, "Şunu bilin ki seçim sonrası, bunun faturasını size ağır keseceğiz" dedi.
Kurda gözlenen gerilemenin kamu bankalarının satışlarından kaynaklandığını, mevcut faiz oranları nedeniyle bireylerin dolar satmasının hala olası olmadığını söyleyen piyasa oyuncuları, swap piyasasında TL likiditesinin çok azaldığını ve bunun da yabancı yatırımcıyı etkilediğini belirtiyor. Bu noktada yerli yatırımcının döviz mevduat hesaplarındaki hareket önem teşkil ediyor.
Önceki gün Reuters'da yer alan bir analize göre TL'deki değer kaybında TL mevduat getirilerinde umduğunu bulamayan ve seçim öncesi TL'ye güveni azalan bireysel yerli yatırımcıların dövize yönelme kararları geçmişteki kur hareketlerine göre bu kez daha belirgin bir rol oynarken, henüz bu yatırımcıları TL'ye yönlendirecek bir adım ise atılmadı. Asset Management kıdemli ekonomisti Nikolay Markov, "Şu anda durum kontrol altına alınmış görünüyor. TL ralli sonrası istikrara kazanmış gibi ancak Türkiye hala kırılgan. Özellikle cari açık negatif tarafta dolayısıyla finansman ihtiyacı artacak" dedi.
Öte yandan ülke risk primindeki artış ve TL'deki değer kaybına paralel tahvil faizlerinde de yükseliş söz konusu.
Buna göre 2018 yılını yüzde 16.48'den kapayan ve 31 Ocak'ta yüzde 14.27 seviyesine kadar gerileyen 10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi dün bu yılın en yükseği olan yüzde 18.06 seviyesinden açıldıktan sonra, valörde yüzde 17.49 seviyesinden kapandı. Böylece 10 yıllık tahvil faizi bu yıl gördüğü en düşük seviyeye göre 379 baz puan arttı.
İki yıllık gösterge tahvil faizi ise 2018 yılını yüzde 19.73 seviyesinden kapadıktan sonra 16 Ocak'ta yüzde 17.98'e kadar gerilemişti. Dün spot piyasada son işlemde yüzde 19.99, valörde son işlemde yüzde 19.98 seviyesinde olan gösterge 2 yıllık tahvilin bileşik faizi bugün yüzde 20.53 ile bu yılın en yüksek seviyesine geldi. Buna göre 2 yıllık tahvil faizindeki yükseliş bu yıl gördüğü en düşük seviyeye göre 255 baz puan oldu.