Investing.com - Gelişen ülke piyasalarında yükseliş sağlayan en önemli gelişme, küresel risklerin azalmasıdır ve böyle dönemlerde yükselişler devam ederken düzende yaşanan en ufak bir bozulma ise en çok gelişen ülke piyasalarını etkilemektedir.
Yakın dönemde bu değişim oldukça belirginleşti ve son haftalarda yaşanan gelişmelere baktığımızda;
Fed eski Başkanı Yellen’ın enflasyondaki düşüşe çok anlam verememesini açıklamasının ardından piyasalarda faiz artışı beklentileri zayıfladı ve dolar düşüş yaşarken gelişen ülke piyasalarında ise yükselişler görüldü. Ardından ABD’de tahvil faizlerindeki artış ve hisse senetlerindeki düşüş ise aksi yönde etki yarattı.
Fed Başkanı Powell’ın geçen haftaki sunumunda şahin mesajlar vermesi yıl içi faiz artışı beklentilerini güçlendirirken dolar ve gelişen ülke para birimlerinde ters yönde fiyatlanma yaşandı.
ABD Başkanı Trump’ın çelik ve alüminyuma ek gümrük vergisi kararının ardından ise hem dolar hem gelişen ülke kurlarında düşüş yaşandı.
Kuzey Kore ile Güney Kore arasında Nisan ayında zirve yapılacağı ve silahsızlanma konusunda görüşüleceği haberleri ise jeopolitik kaygılarda azalma sağladı ve gelişen ülke kurlarında yükseliş yaşandı.
Son haftalarda yaşanan bu gelişmeler çok kısa aralıklarla üst üste geldiği için kurlarda da dünkü ve bugünkü fiyatlamalar da değişti. Ancak genel olarak baktığımızda;
Fed ve ECB başta olmak üzere büyük ekonomilere sahip merkez bankalarının sıkı para politikasına geçmeleri ve faiz artışı gelişen ülkeler için negatif bir gelişmedir.
Jeopolitik riskler en çok gelişen ülkeler için negatif bir gelişmedir. Risklerin artması nasıl fiyatlamalarda satışlara neden oluyorsa, risklerde görülecek azalma ve pozitif gelişmeler de küresel risk iştahını artırdığı için gelişen ülke para birimlerinde alış sağlar.
Şu anda küresel piyasalarda en yakından takip edilen gelişme olarak;
- ABD Başkanı Trump’ın ek gümrük vergisi kararı ile ticaret savaşlarının başlayacağı endişesi. Bu olasılık sadece gelişen ülkeler için değil tüm piyasalar için oldukça riskli bir sonuç doğurabilir.
- Mart toplantısında faiz artışına gitmesi beklenen Fed’in yıl içinde 4 faiz artışına gidebilme olasılığı başta geliyor, ancak aşağıda belirttiğimiz diğer gelişmeler de dönem dönem ön plana çıkıyor.
- Şimdilik en yakın tarih olarak 2019 işaret edilse de ECB’nin de önce sözlü yönlendirme ve ardından sıkı para politikasına geçmesi olasılığı.
- Bazen ön plana çıkan bazen arka planda kalan ABD-K.Kore gerginliği.
- ABD’deki vergi indiriminin yüksek cari açığa neden olabileceği endişesi.
Türkiye’nin de içinde yer aldığı gelişen ülke ekonomilerinde belirttiğimiz gelişmeler riskleri artıran en önemli nedenlerin başında geliyor. Bununla beraber yine Türkiye gibi cari açığı, enflasyonu ve jeopolitik riskleri yüksek olan ülkelerin para birimleri ise daha kırılgan oldukları için negatif gelişmelerden daha çok etkileniyor.