Investing.com - ABD Başkanı Trump, seçim sürecinde en kuvvetli silah olarak alt yapı ve vergilerde indirimi göstermişti, yılın son günlerinde vergi indiriminin netleşmesinin ardından piyasalarda hem iyi hem de kötü beklentiler arttı. Bazı kesim alt yapı ve vergilerdeki indirimin ülke ekonomisine destek sağlayacağını düşünürken bazı kesim ise aksi yönde endişeler yaşıyor.
Trump, son olarak ise ithal çelik ve alüminyuma ek gümrük vergisi uygulanması yönünde karar aldı ve gerekçe olarak da ABD ekonomisindeki dış ticaret açığını ve ülkedeki yerli üreticilerin korunmasını gösterdi.
Trump’ın ithal çeliğe %25, alüminyuma ise %10 oranında ek gümrük vergisi getirilmesi kararı piyasalarda oldukça tepki topladı ve AB, Kanada, Japonya ve Çin ise en çok ses yükselten ülkeler oldu. Bununla beraber ABD’deki üretici ve şirketler de karardan hoşnut olmadıklarını açıkladılar, özellikle petrol üretiminde kullanılan boruların çelikten olduğu ve azalacak ithalatla beraber eksiklerin ülke içinden karşılanamayacağına dikkat çekildi.
Trump, AB, Kanada ve diğer ülkelerden gelen tepkilere önce NAFTA’yı koşul sundu ve anlaşmanın adil bir şekilde tekrar düzenlenmesi durumunda kararı geri çekebileceğini belirtti. Ardından da ticaret savaşlarının olumsuz bir durum olmadığını ifade etti.
AB, ABD’ye olan ihracatındaki azalma riskine ve Trump’ın kararına tepki olarak ABD’den ithal edilen bazı ürünlere ek gümrük vergisi uygulanacağını açıklarken Çin ve Japonya ise, kararın iptal edilmesini talep etti.
Şimdilik Trump geri adım atmazken piyasalarda da ticaret savaşlarının artacağı endişesi hakim. Piyasalarda bu nedenlerle beraber enflasyonun da artacağı fikri ve artan enflasyonun da önemli merkez bankalarında faiz artışını hızlandıracağı kaygısı var.
Ek gümrük vergisi kararı ve gelen tepkilerin ardından gelişen ülke para birimlerinde düşüş yaşanmasının nedeni ise, hem sürecin dünya ekonomisinde daralmaya sebep olacağı hem de faiz artışını hızlanabileceği kaygısı oldu.
Piyasalarda bekleyiş sürerken gözler konuya dair gelişmelerde ve bu yönde Trump’ın geri adım atmaması risk iştahında azalmaya neden olabilir. Bu olasılık da en çok gelişen ülke ekonomilerine zarar verebilir.