Investing.com - Türk Lirası, son yıllarda hem iç hem de dış gelişmelerden dolayı oldukça değer kaybetti. İç gelişmelerdeki faktörlerden cari açık ve yüksek enflasyon ise en kritik ekonomik göstergeler.
Enflasyon, 2017’deki yükselişini yıl sonunda baz etkisi ile bir miktar düşürse de önce çift haneyi korudu, ardından artan maliyetler ve kurdaki rekor yükselişler ve petrol fiyatlarındaki hızlanma ile Haziran’da %15,39 ile son 14 yılın zirvesinde geldi.
Cuma günü açıklanacak Temmuz ayı TÜFE rakamlarından önce yarın TCMB, Enflasyon Raporu’nu yayımlayacak. Nisan raporunda gerek kurdaki artış gerekse maliyetlerin fiyatlar üzerinde yukarı yönlü risk oluşturduğunun altını çizen merkezin yarınki raporda da benzer vurgu yapması bekleniyor.
TCMB, Temmuz ayı beklenti anketinde hem Temmuz ayı hem de yıl sonu TÜFE beklentilerini yukarı yönlü revize etmiş, son PPK toplantısında da risklerin sıkı para politikası duruşunun korunması gerekliliğinden bahsetmişti.
Rapordaki yukarı yönlü revizyonlar ve artan riskler, TL negatif fiyatlamaya neden olabilir.
Yarın açıklanacak bir diğer önemli veri de Haziran ayı cari açık rakamları olacak. Mayıs’ta ihracattaki artışa karşın ithalatın da artması ve kurdaki yükselişin maliyetleri yükseltmesi cari açığın beklenti üzerinde gelmesine neden oldu.
TL’nin Nisan itibariyle düşüşe geçmesi, Mayıs’ta tarihi dip yapması ve son olarak 12 Temmuz’da rekor düşüşünü genişletmesi ithalat maliyetlerinin de artmasına neden oldu. Bu gerekçeyle cari açığın Haziran’da da yüksek gelmesi bekleniyor, ancak rakamlarının beklentileri sert bir şekilde aşması TL’de düşüş yaratabilir.
Gerek yurt içi gerekse küresel gelişmelerin yoğun olduğu bu haftada USD/TRY kurunda da kritik fiyatlamalar görülebilir.
Haftaya yükselişle başlayan kur bugün 4,90 üzerine atak gösterdi. Günlük fiyatlamaların 4,88 direnci üzerinde olması riskli seviyelere doğru atakları canlı tutuyor.