ANKARA, 5 Ağustos (Reuters) - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından istihbarat birimlerinin aynı çatı altında koordine edilebileceğini ve bu yönde bir çalışmanın dün kendisine sunulduğunu söyledi.
Dün akşam TRT Haber'in sorularını yanıtlayan Erdoğan'a darbe girişiminde istihbaratın bir zafiyetinin söz konusu olup olmadığı ve bu çerçevede istihbarat yapısında bir değişiklik planlanıp planlanmadığı soruldu.
"İstihbarat örgütü yıpratılacak bir örgüt değildir. Bu örgütle ilgili yapılacak iş varsa hükümet bunun değerlendirmesini yapar, bizimle de istişare ederse eder, kararını alır. Sürekli tv programlarında istihbarat teşkilatlarına bu denli yüklenirsek çalışamaz hale getiririz... Daha önce de söyledim 'Dere geçerken at değiştirilmez" diyen Erdoğan şöyle devam etti:
"Kendilerine (MİT müsteşarına) dedik ki, hemen bir çalışma yapın. Tüm istihbarat teşkilatını, gerek MİT gerek emniyet gerekse jandarma istihbaratını, şimdi jandarmayla da polisin İçişleri Bakanlığı'na bağlanması süreci var, dolayısıyla istihbaratı da aynı çatı altında koordine edebiliriz. Buna yönelik bir çalışmayı bugün (MİT müsteşarı) bana sundu. Bunu sayın başbakanla paylaşıp ne gibi adımlar atarız bunları konuşacağız."
Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimini eniştesinden öğrendiğini ve konuyla ilgili olarak MİT müsteşarı ve genelkurmay başkanına ulaşamadığını açıklayarak "bir zafiyetin olduğunun açık olduğunu" ifade etmişti. Erdoğan ve hükümet 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında ABD'de yaşayan Fethullah Gülen ve Gülen cemaati ile bağlantılı kişilerin bulunduğunu ifade ediyor.
Darbe girişiminin ardından gözaltında 10,000'e yakın kişi bulunduğunu, ancak henüz sürecin başında olunduğunu ve bu sayının burada kalmayarak artabileceğini belirten Erdoğan, Gülen'in iade sürecine ilişkin dosyaların hazırlandığını hatırlatarak şöyle konuştu:
"10-15 günde belirli bir noktaya gelir. Sonra da dışişleri ve adalet bakanı, benim özel temsilcim, gerekli gördükleri heyetle bu maskesi düşmüş şu anda adeta çıplak suçlu konumundaki kişiyi ABD makamlarına da anlatacaklar. ABD bugüne kadar bizden hangi teröristi istediyse verdik. Belgeler gönderin demedik. ABD'ye diyoruz ki 'Gelin bu işi fazla uzatmayın."
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin 21 Ağustos'ta Türkiye'ye gelebileceğini ifade eden Erdoğan, Gülen'in bu süreçte başka bir ülkeye kaçması ihtimali konusunda ise, " Bunların hepsi artık ABD'nin kendi sorumluluğudur. Kaçma fiili olduğu zaman ABD bunu nasıl izah eder, ben de onu çok çok merak ederim" ifadelerini kullandı.
Başbakan Binali Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu başta olmak üzere hükümet yetkilileri ABD makamlarının Gülen'i Türkiye'ye iade etmemesi halinde bu durumun Türk-Amerikan ilişkilerini olumsuz etkileyeceğini ifade etmişti. Hafta başında ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford Ankara'ya gelerek hükümet yetkilileri ile görüşmelerde bulunmuştu.
Erdoğan Rus uçağının düşürülmesi ya da geçmişte yaşanan başka bazı sorunların da Gülen cemaati ile bağlantısı olup olmadığı sorusuna ise "Bu tür bir paranoya bizim için doğru olmaz. Bu yaşam çekilmez hale gelir. Artık ben biraz ileri gidiyorum ama böyle bir şarlatanı bu kadar büyütmenin anlamı yok. Bu kadar kabiliyeti olan birisi değil" dedi ve ekledi:
"Bunu yöneten bir üst akıl var, onun verdiği akıl ile hareket ediyor demiştim. Burada bu üst akıl ki onun ne olduğunu açıklamayı doğru bulmuyorum, şu anda yine görevini yapıyor. Türkiye'ye yönelik yapıyor. Üst aklın bu kişi işine geliyor, işine geldiği için de şu anda orada kullanıyor."
RUSYA İLE İLİŞKİLER
Geçen yıl 24 Kasım'da Suriye sınırında Türk hava sahasını ihlal eden bir Rus savaş uçağının düşürülmesinin ardından bozulan Türk-Rus ilişkileri hakkındaki soruları da yanıtlayan Erdoğan, 9 Ağustos'ta Rusya'ya giderek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşeceğini hatırlattı.
Görüşmelerimiz hem siyasi, hem ticari ve ekonomik, hem kültürel olacak. Günübirlik bu ziyaretle inanıyorum birçok şey rayına oturacaktır. Geçmiş döneme göre birçok farklı gelişmelere vesile olacaktır" diyen Erdoğan, "Önemsediğimiz konu bölgede Suriye meselesidir. Geçmişte bu konuyu Sayın Putin ile çok görüştük. Şimdi temennim odur ki verimli bir görüşme burada yaparsak, ardından Çin'de G20'da daha pekiştirir ve inşallah hayırlı neticelere ulaşırız" ifadelerini kullandı.