ANKARA, 24 Mayıs (Reuters) - Kredi derecelendirme kuruluşu JCR Eurasia Rating'in Başkanı Orhan Ökmen, Merkez Bankası'nın dün gerçekleştirdiği 300 baz puanlık faiz artışı ardından bugün yaptığı yazılı değerlendirmede şunları söyledi:
* Merkez Bankası'nın GLP'den yaptığı borçlanma faiz oranında yaptığı 300 baz puanlık artış, swap piyasalarıyla var olan farkı ancak kapatabilen en minimum seviye olmuştur
* Dolayısıyla TL'nin dış değerindeki kayıpları daha fazla telafi edebilecek faiz seviyesine henüz ulaşılamamıştır
* Faiz artışı döviz girişini artıracaktır, ancak faiz artırım ihtiyacı henüz bitmemiştir
* Döviz kurlardaki topyekûn artış ivmesinin zayıflaması ve TL'nin açığa satışının önlenmesi için faiz artırımlarının yanında sadeleştirme istek ve eğiliminin de devam etmesi gerekmektedir
* Kurların fiyat istikrarı üzerinde yarattığı bozulmanın önlenebilmesi için, teşvikler ve seçim ekonomisiyle zayıflatılan mali disiplin yeniden önemsenmeli ve maliye politikası para politikasına eşlik edecek hale getirilmelidir
* TL'nin son aylardaki değer kayıplarının esas sebebi, vadesi gelen dış borçların ödenmesiyle bağlantılı yerli yatırımcıların yurtiçindeki döviz talebinin mecburi artışıyla ilgilidir
* Döviz talebindeki artışın bir diğer nedeni de politik atmosfere endeksli olarak Merkez Bankası'nın faiz artıramayacağı algısı olmuştur.
* Mevcut konjonktürdeki kur artışlarının esas sorumlusu yabancı yatırımcı çıkışları olmamıştır. Ancak faiz artışından sonra bir yandan, çıkışı son dönemlerde ertelenmiş olan sermaye, düşen kur avantajıyla çıkmaya başlayacak, ancak bir yandan da ilave döviz girişleri artacaktır.
* Politik risklere dayalı olarak seçim konjonktüründe TL'nin üzerinde oluşan birikimli baskıların seçim sonrasında azalacağını ve TL'nin dış değerindeki oynaklığın azalacağını beklemekteyiz.
* Artırılan faiz, tartışmasız olarak carry trade işlemlerinin ve sıcak para akışının devamlılığına kolaylık sağlayacaktır. Ancak sağlıklı ve kalıcı bir ekonomik büyüme için döviz kazandırıcı işlemlerin direk yatırımlar ve ihracat vasıtası ile artırılması, yapısal dönüşüm ve reformların ivedilikle hayata geçirilmesi kaçınılmazdır.