ANKARA, 20 Ocak (Reuters) - TCMB'nin swap adımlarında uyguladığı TL faizini yüzde 8'den iki günde yüzde 9'a çıkarması sonrası dolar/TL uzun bir aradan sonra iyimser bir seyir izledi, piyasalarda gelecek haftaki PPK ve Fitch kararı bekleniyor.
TCMB'nin likidite adımlarıyla yavaşlayan ancak bugüne kadar tam olarak ortadan kalkmayan TL'nin gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışma trendi yılbaşından bu yana ilk kez bugün farklılık gösterdi.
Yıl başından beri neredeyse her gün gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışan TL bugün benzer ülkelere paralel hatta bir miktar iyimser bir seyir izledi.
TCMB "örtülü faiz" adımları olarak da anılan likidite sıkılaştırmasına devam ederken, bu adımlar TL'deki gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışma trendini yavaşlatsa da bugüne kadar tam olarak durdurmamıştı.
TCMB bu hafta, üç kez bankacılar arasında swap olarak da anılan TL depo karşılığı döviz depo ihalesi açtı. İlk ihalede 500 ikinci ve üçüncü ihalelerde 300'er milyon dolar verdi.
TCMB bugün TL depo karşılığı döviz depo ihalesinde TL faiz oranını yüzde 9'a yükseltti. Banka ilk gün faiz oranını yüzde 8 dün ise yüzde 8.5 olarak açıklamıştı.
Bir bankanın döviz masası işlemcisi, "Uzun bir aradan sonra piyasada bugün bir iyimserlik gördük. Çok büyük bir iyimserlikten söz etmiyoruz ancak bu yıl ilk kez oldu o yüzden önemli. TCMB'nin swap işlemlerinde TL faizlerini yüzde 9'a yükseltmesi bu adımda etkiliydi diyebiliriz. Ancak yıl başından bugüne baktığımızda sorunlar devam ediyor. TL'nin faizi risklere göre düşük kalıyor ve mutlaka kalıcı adımlarla PPK'da yükseltilmesi gerekiyor" dedi.
TL yılbaşından bu yana dolar karşısındaki yüzde 8'in üzerinde değer kaybederken gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en kötü performansı gösteren para birimi olmayı sürdürüyor. Aynı dönemde dolar karşısında sadece peso değer kaybı yaşarken, gelişmekte olan ülke para birimleri genelinde değer kazancı trendi hakim.
Piyasalar TL'nin reel ve nominal getirisinin mevcut jeopolitik siyasi gelişmelere nazaran düşük kaldığını savunurken siyasiler ise yüksek faizin Türkiye ekonomisini zedeleyeceğini belirtiyor.
Kuru baskılayan lokal unsurlar arasında TCMB'nin siyasi endişelerle TL'nin sert değer kayıplarına karşın faiz adımlarını yeterince kullanmaktan çekinebileceği endişesi, faiz adımlarının kullanılması halinde siyasilerle yaşanabilecek gerilim ihtimali, Türkiye'ye tek yatırım yapılabilir notu veren Fitch'in 27 Ocak'taki değerlendirme tarihinin yaklaşması ile siyasi ve jeopolitik gelişmeler öne çıkıyor.
TCMB bu gelişmeler üzerine haftalık repo ihalesinden fonlamayı tamamen bırakırken, üst banttan fonlamayı da sınırlamasıyla birlikte ortalama fonlama maliyetini yüzde 9'un üzerine taşıdı. Bankacıların yaptığı hesaplamalara göre fonlama maliyeti dün sınırlı bir yükselişle yüzde 9'un üzerinde artmayı sürdürüyor.
Reuters'da yer alan bir analizde de belirtildiği üzere son dönemde TCMB tarafından kullanılan likidite adımlarının ancak geçici olabileceğini belirten bankacılar bu kapsamda 24 Ocak'taki faiz kararının önemine dikkat çekiyorlar.
Para otoritesi olma sıfatı ve finansal istikrarı sağlama yükümlülükleri nedeniyle bankalar için nihai kredi mercii olan TCMB'nin bu mercii kapsamındaki fonlama mekanizmalarını günlük faaliyetlere para politikası aracı olarak konu etmesi orta uzun vadede reel sektörün ve bankaların nakit akış sistemi ve TCMB'nin kredibilitesi açısından sürdürülebilir görülmüyor. son dönemde uyguladığı örtülü faiz artışları olarak da adlandırılan likidite adımları ardından 24 Ocak'taki Para Piyasası Kurulu (PPK) toplantısında doğrudan politika faizi, koridorun üst bandı ve geç likidite penceresi faizlerini artırması bekleniyor, artırım miktarına ilişkin beklentiler çeşitlilik gösteriyor.
24 OCAK'TAKİ PPK KURDA YÖN BELİRLEYİCİ OLABİLİR
Reuters'ın 18 ekonomistin katılımı ile yaptığı ankete göre koridorun üst bandı olan gecelik borç verme faizinde 6 katılımcı 150 baz puan, 6 katılımcı 50 baz puan, 2 katılımcı 100 baz puan, 2 katılımcı 75 baz puan, 1 katılımcı 25 baz puan artırım, bir katılımcı ise sabit tutulmasını bekliyor.
Politika faizinde 9 katılımcı 50 baz puan artırım beklerken, 4 katılımcı 100 baz puan, 2 katılımcı 25 baz puan artırım, 3 katılımcı ise sabit tutulmasını öngörüyor.
TCMB'nin bu hafta piyasayı fonlamak üzere kullanmaya başladığı geç likidite penceresi faizinde ise 7 katılımcı 100 baz puan, 4 katılımcı 200 baz puan, 2 katılımcı 150 baz puan, 2 katılımcı 50 baz puan, 1 katılımcı 300 baz puan, 1 katılımcı 75 baz puan artırım, bir katılımcı ise sabit tutulmasını bekliyor.
Analistler TCMB'nin haftaya PPK toplantısında attığı likidite adımlarını kalıcı hale getirmek adına standart faiz araçlarında herhangi bir değişikliğe gitmemesi halinde bugüne kadar atılan adımların kıymetinin azalacağını piyasanın bankanın araç bağımsızlığı sorgulanmaya başlayabileceğini öngörüyorlar. Tayyip Erdoğan TCMB'nin kurdaki oynaklığı önlemek için elindeki enstrümanları kullanacağını ancak prensip olarak faiz oranlarını aşağı çekmek gerektiğini belirterek, yüksek faiz eleştirilerini sürdürüyor ve döviz durundaki hareketliliği Türkiye ekonomisine dışarıdan yapılan bir darbe olarak yorumluyor.
Bu sabah güne 3.82'nin hemen üzerinde başlayan dolar/TL TRYTOM=D3 TCMB'nin swap adımlarıyla birlikte güniçinde sınırlı da olsa iyimser bir seyir izledi. Kur saat 1725'te 3.8159/3.8176 seviyesinde işlem gördü.
Bu sabah saatlerinde 3.95 civarında olan sepet bazında TL aynı saatte 3.9427/3.9447, 4.08 civarındaki euro/TL ise 4.0690/4.0711 seviyesindeydi.
Tahvil-bono piyasasında 11 Şubat 2026 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi dün spot kapanışta ortalama yüzde 11.40 valörde son işlemde yüzde 11.45 seviyesindeydi. Bugün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 11.40 valörde son işlem yüzde 11.26 oldu.
Öte yandan 11 Temmuz 2018 itfalı iki yıllık gösterge tahvil dün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 11.36 oldu. Bugün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 11.37 valörde son işlem yüzde 11.34 oldu.