Investing.com - Şubat ayı itibariyle kademeli yükselişe geçen USD/TRY kuru, Mart ayının son haftasında yükselişini hızlandırdı. 31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul belirsizliğini sürmesi ve bu dönemde hem ABD’nin F-35 konusunda negatif açıklamalarda bulunması hem de Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı reform paketindeki içeriğin piyasa beklentilerini karşılayamaması ile yükseliş hızlandı. Ekonomik göstergeler içerisinde en önemli paya sahip olan TÜFE 'nin gıda maliyeti nedeniyle tekrar yükselmesi, işsizlik oranının son yılların en yüksek seviyesine çıkması ve son aya göre toparlama olsa da yıllık bazda sanayi üretimi ve perakende satışlardaki daralmanın devam etmesi de TL tarafında değer kaybına neden oldu.
Küresel tarafta ise ABD Dolar Endeksi ’nin son 22 ayın zirvesine çıkması, ABD’de şirket karlarının beklentileri aşması ile hisse senetlerindeki hızlı yükseliş ve petrolün Kasım sonrası zirveye yükselmesi gelişen ülke paralarında değer kaybına neden oluyor. TL, iç risklerin yüksek olması nedeniyle en çok değer kaybeden gelişen ülke paraları arasında ilk sırada yer alıyor.
ABD ile F-35 anlaşmazlığı sürerken İran muafiyetinin de uzatılmaması kararı iki ülke arasındaki ilişkilerde zor bir döneme girileceği kaygısına neden oluyor. Türkiye yurt içi petrol ihtiyacının %50’sini İran’dan karşılıyor ve İran’ın da ihracatının yaklaşık %20’sinde pay sahibi. ABD’nin muafiyet süresi 2 Mayıs’ta doluyor ve sonrasında Türkiye’nin nasıl bir politika izleyeceği ise fiyatlarda belirleyici olacak.
Gün içinde 5,8790 seviyesine yükselmesinin ardından sınırlı geri çekilme yaşayan USD/TRY kuru son saatte 5,8851’e çıkarak 15 Ekim sonrası zirveyi gördü. Kurda 6,0 seviyesi psikolojik direnç olarak takip edilirken yarınki PPK toplantısının da kurda volatiliteyi artırması bekleniyor.
Merkezin faizleri sabit tutmasının beklendiği toplantıda sıkı duruşun korunma gerekçesi olarak yurt içi risklere vurgu yapılması TL’de değer kaybına neden olabilir. Özellikle ekonomik daralma ve yüksek enflasyona dair açıklamalar yakından takip edilecek.