Nevzat Devranoglu
ANKARA, 6 Şubat (Reuters) - Merkez Bankası'nın (TCMB) uyguladığı likidite politikaları sonucunda ortalama fonlama maliyeti son dönemde yüzde 10.30 civarına yükselirken, analistler TCMB'nin söylemleri itibariyle yaklaşık beş yılın zirvesindeki fonlama maliyetinde kısa vadede günlük olarak anlamlı bir değişim beklenmemesi gerektiğini belirtiyorlar.
TCMB'nin uyguladığı, kimi zaman eleştirilen ancak TL'deki değer kaybı ve negatif ayrışma trendini tersine çeviren likidite politikalarının bileşiminde ortaya çıkan son faizi gösteren ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti Cuma günü yüzde 10.37'ye kadar yükseldi.
Analistler TCMB Başkanı Murat Çetinkaya'nın "ek sıkılaştırma da masada olmak üzere mevcut sıkılaştırmanın görünür vadede devam edeceği" ve "Bu geniş faiz koridoru modeline dönüş değildir... Bugünkü politikamız eski koridor ile eşdeğer değildir" söylemlerinden yola çıkarak fonlama maliyetinde kısa vadede yüzde 10.30 civarındaki seyrin sürmesini bekleyerek, günlük olarak anlamlı bir değişim beklenmemesi gerektiğini belirtiyorlar.
Hali hazırda uygulanan likidite adımları yapısı gereği, tek faizden fonlama yapılmaması başta olmak üzere TCMB eski Başkanı Erdem Başçı'nın uyguladığı günlük likidite adımlarına teknik olarak benzerlik gösteriyor. Ancak TCMB'nin faiz kararını açıkladığı 24 Ocak'tan bugüne bakıldığında ağırlıklı fonlama maliyetinin üç gün içinde yükseldiği yüzde 10.28-10.37 bandından artı eksi 5 baz puan değişse bile kura göre değiştirilmediği dikkat çekiyor.
Başçı döneminde her ne kadar kur seviyesi hedeflenmediği belirtilse de uygulanan "örtülü faiz artışı" olarak da anılan para politikası bileşiminde kurdaki sert yükseliş ve volatilitedeki artışa göre bazı fonlama mekanizmaları günlük olarak işletilmiyor, bu çerçevede ortalama fonlama faizi bir önceki güne göre büyük bir değişim gösteriyordu.
Bankacılar TCMB'nin 29 Ocak-3 Şubat arasında ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti yüzde 10.30 civarında kalacak şekilde farklı faiz oranlarından piyasayı fonlamayı sürdürdüğüne dikkat çekiyor. Bu ise Ocak ayı başına göre 2 puanlık artış anlamına geliyor.
Üst düzey bir bankacı, "Bankaların tuttuğu zorunlu karşılıklar da düşünüldüğünde önemsenmeyecek birkaç puanlık farklıklar haricinde TCMB'nin fonlama kompozisyonu sonucu oluşan faizinde bir değişiklik göremiyoruz. Anlaşılan o ki Başkan Çetinkaya'nın enflasyon raporundaki 'eski koridor politikasına dönmüyoruz' söylemleri bu şekilde okunmalı" dedi.
Çetinkaya Ocak ayının sonunda, yılın ilk enflasyon raporunda yaptığı konuşmada, "Para politikası duruşu halihazırda sıkı, gerekirse ilave sıkılaştırma da masada... Görünür vade için enflasyon beklentilerinde kalıcı ve ciddi bir iyileşme görülmediği sürece sıkılaştırma devam edecek görünüyor" demişti.
TCMB'nin Ocak ayında aldığı kararları "sorunlara odaklı ve dinamik bir tepki" sözleriyle tanımlayan Çetinkaya, mevcut politikaları ise "Bu geniş faiz koridoru modeline dönüş değildir... bugünkü politikamız eski koridor ile eşdeğer değildir" sözleriyle nitelendirmişti.
BİR GÜN SIKI DİĞER GÜN GEVŞEK POLİTİKA BEKLENMEMELİ
Başka bir bankacı ise "TCMB uygulamaları geç likidite ve gecelik vadede verilen fonlama ile haftalık vadedeki politika faizinden fonlama yapılmaması prensiplerine dayanıyor. Günlük olarak politika faizinden bugün fonlama olacak mı olmayacak mı diye hala izleniyor ancak zamanla anlaşılacaktır ki bu günlük bir politika değil" dedi ve ekledi:
"Enflasyonun önümüzdeki dönemde yükselişini sürdürerek çift haneli seviyelere doğru ilerlediği dönemler de düşünülürse bu yeni uygulama enflasyonun bu yıl için en yüksek seviyelere çıkacağı dönemler olan Nisan ayına kadar bir süre daha devam edecektir. Hatta gerekirse kuvvetlendirilebilir mesajı da verildi ancak eski dönemdeki istisnai gün uygulaması gibi bir gün sıkılaştırma bir gün gevşeme gibi bir uygulama beklememek lazım."
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre tüketici fiyatları enflasyonu yıllık bazda yüzde 8.53'ten Ocak'ta yüzde 9.22'ye yükseldi. Enflasyonun baz etkinin de etkisiyle önümüzdeki bir kaç ayda çift haneye çıkması ardından yılın ikinci yarısında ise yeniden yönünü aşağı çevirmesi bekleniyor.
TCMB geçen yıl faiz koridorunun üst bandında gerçekleştirdiği 250 baz puanlık indirimin ardından TL'deki değer kaybının belirginleşmesiyle Kasım ayında politika faizini üç yıl sonra ilk kez artırdı.
TCMB politika faizini 50 baz puan faiz koridorunun üst bandını 25 baz puan artırmıştı. TCMB Ocak ayında ise bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8'de sabit tutarken, marjinal fonlama oranını yüzde 8.5'ten yüzde 9.25'e yükseltti. Banka ayrıca geç likidite penceresi faiz oranlarında borç verme faiz oranı yüzde 10'dan yüzde 11'e yükseltti.
Politika faizinden fonlamayı kesen ve üst banttan da fonlamayı sınırlayan TCMB 24 Ocak'taki PPK kararlarından bir kaç gün sonra ortalama fonlama maliyetini yüzde 10.30 civarına getirdi ve kurdaki her iki yönlü sert değişimlere karşın bu oranda anlamlı bir değişime gitmedi. Fonlamanın bir kısmı geç likidite penceresinden yapılırken, BIST repo pazarında gecelik faizler yüzde 11'den kapanmaya başladı.
TCMB aynı dönemde swap depo ihaleleri de açmaya başladı. Banka rezerv azalışı olmadan dolar fonlaması yaparken bir yandan da bu ihalelerde belirlediği yüzde 11 faiz oranı ile uluslararası swap piyasasında kısa vadeli TL faizler için bir taban oluşturmuş oldu.
TCMB'nin ilgili adımları öncesi 10 Ocak'ta yüzde 8.5 civarında olan bir hafta vadeli TL cinsi swap faizleri bugünlerde yüzde 11'in hemen altında yüzde 8.75 seviyesinden işlem görüyor. 0#TRYCCSZ=R
TCMB'nin tüm bu adımlarıyla ayrıca kısa vadeli piyasa faizleri artarken, uzun vadeli faizler ile kısa vadeli faizler arasındaki farkın kalktığı ve getiri eğrilerinin yataylaştığı da görülüyor. 0#TRBMK=
TCMB'nin uygulamaları ilk anda eleştirilse de üç hafta önceye göre 2 puan sıkılaştırma içeren bu adımların ardından bankanın da yakından izlediği TL volatilitesi 12 Ocak'taki 24.8 zirvesinden sert gerileyerek bugün itibarıyla 14 seviyesinin altına geriledi. TRY1MO=
Aynı dönemde dolar/TL de TCMB'nin likidite adımlarının desteğiyle 11 Ocak'ta görülen tarihi rekor olan 3.9417'den yönünü aşağı çevirerek bugün itibarıyla 3.66'lı seviyelere geriledi. TL'nin gelişmekte olan para birimlerinden yılbaşından beri yaşadığı negatif ayrışması da bu dönemde sona erdi.
TL'deki değer kazancı trendi döneminde de bankanın uyguladığı politikalara yönelik eleştiriler kısmen devam etse de enflasyon raporunda TCMB'nin para politikaları tercihlerine ilişkin bir soruya Çetinkaya, Kasım ayında konvansiyonel bir artış yaptıklarını Ocak'ta ise "etkin ve dinamik" olarak tanımladığı adımlar atıldığını belirtmişti.
Bunun her adımın atılabileceğine ilişkin bir gösterge oluşturacağını söyleyen Çetinkaya, şöyle konuşmuştu:
"TCMB'nin etkin ve dinamik duruş sergilediğini düşünüyorum. TCMB'nin uyguladığı politika çerçevesi bir tercihtir.öncelikle duruş mesajı sonrasında da uygulama çerçevemizde tutarlı istikrarlı çerçevede ilerlediğimizi düşünüyoruz. Zamanla piyasanın da algısı bu yönde oluşacaktır."
(Redaksiyon Behiye Selin Taner, Orhan Coşkun)