(Yeni görüş eklendi)
Nevzat Devranoglu / Behiye Selin Taner
İSTANBUL, 2 Mayıs (Reuters) - Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P) Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir düzeyin üç kademe altına çekerken, kararın ardından TL gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrıştı, dolar/TL üç haftanın zirvesini gördü.
S&P dün gece yayımlanan derecelendirme raporunda; enflasyon görünümünde bozulma, TL'deki değer kaybı ve ülkenin bozulan dış pozisyonunu gerekçe göstererek bir kademe düşürürken, görünümü negatiften durağana çevirdi. Böylece kredi notu BB-'ye inmiş oldu.
TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı saat 1711 itibariyle yüzde 1.8 olurken, dolar/TL 4.1795'i test ederek üç haftanın zirvesini gördü ve aynı gün test edilen 4.1944 seviyesindeki tarihi zirvesine yeniden yaklaştı.
TL'nin bugün dolar karşısındaki değer kaybının yüzde 1.8'i aşması ile TL gelişmekte olan benzer ülke para birimlerinden negatif ayrıştı ve en kötü performansı gösteren para birimi oldu. Kur saat 1711'de 4.1746/4.1764 seviyesinde işlem görürken sepet bazında TL 4.5865/4.5887, euro/TL ise 4.9983/4.9987 seviyesinde.
Piyasalarda ABD Merkez Bankası'nın (FED) bu akşamki faiz kararı bekleniyor.
GENİŞLEMECİ POLİTİKALAR DA TL ÜZERİNDE BASKI YARATIYOR
S&P kararının dışında bankacılara göre TL'deki değer kaybında yaklaşan seçimler öncesi genişlemeci politikalar, bugün açıklanan PMI verisinin ekonomideki beklenen bir ivme kaybının başlangıcına işaret etmesi, dolardaki küresel değerlenme eğilimi ve ABD faizlerindeki yüzde 3'lü seviyelere ulaşan artış da etkili oluyor.
Küresel piyasalarda dolar endeksi bugün 92.603'e yükselerek 9 Ocak'tan beri en yüksek seviyesinde. bankacı, "TL'deki baskının kuvvetli olmasında iki etken öne çıkıyor. Birincisi doların biz tatildeyken ciddi değer kazanması ikicisi ise S&P'nin not indirimi" dedi.
Başka bir bankacı da ana iki etkeni teyit ederken bunun yanında, "Seçimler öncesi faizleri, Hazine borçlanma ihtiyacını ilk etapta artıracağı belli olan genişlemeci maliye politikaları piyasalarda endişe yarattı. Hükümetin bu paketin finansmanının hazır olduğunu belirtmesine rağmen piyasa bunların verilere yansımasını görmek istiyor. Aksi takdirde bütçe açığının GSYH'ya oranı kalıcı olarak yıllık 0.7 puan artış gösterecek. Bugün açıklanan PMI verisinin ekonomideki öngörülere paralel bir ivme kaybına işaret ediyor. Bunlar da TL'deki baskıyı artıran yan etkenler oldu" dedi.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, emekliye ikramiye, imar affı ve 183.5 milyar TL'lik alacağa yapılandırma içeren, bütçeye maliyeti 24 milyar lirayı bulan tasarı kapsamında 15-16 milyar liralık gelir beklendiğini, tedbirlerle bütçe dengesinin sürdürüleceğini belirterek, seçim öncesi popülist politika eleştirilerini reddetti. yetkilileri yaptıkları değerlendirmede gözden geçirme takvimi dışında seçim öncesinde gelen not indiriminin zamanlamasına dikkat çekti.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, "S&P'nin yaptığı açıklamanın zamanlanması ilginç...24 Haziran'da seçim iradesi oluşturulmuş tüm partiler mutabakata varmış. Bu ortamda TCMB üzerine düşen vazifeden tereddüt etmeden para politikası kararı almış, ileriye dönük sıkılaştıracağı açıklamasını yapmış. Orta ve uzun vadede ekonominin dayanıklılığının artırılması rekabetçiliğin artırılması tedbirlerini belirledik, yapıyoruz, yapacağız" dedi açıklamasında kredi notu gözden geçirme açıklamasının tarihinin 17 Ağustos olarak belirlendiği hatırlatılarak, "...İlan edilen takvimden sapmalara sadece sınırlı durumlarda izin verilir ve sapmanın nedenleri ayrıntılı bir şekilde açıklanmalıdır" denilerek, "Bu durumda, sapmanın nedeni Türkiye'nin dış, enflasyon ve mali görünümünde bir önceki baz görüşümüze göre bozulmadır" denildi.
Raporda, "Not indirimi bozulan enflasyon görünümü ve merkez bankasının son geç likidite penceresi faiz artırımına rağmen kurdaki uzun vadeli değer kaybı ve oynaklık hakkındaki endişemizden kaynaklanmaktadır. Ayrıca bozulan dış pozisyon ve yurtdışından borçlu özel sektörde artan sıkıntılar hakkındaki endişemizi yansıtmaktadır" denildi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "S&P kararının zamanlaması oldukça manidar!" diyerek, "Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, daha önce Türkiye'nin kredi notunu Ağustos'ta gözden geçirmeyi planlanmıştı. Açıkça bu kararın öne alındığı görülüyor. Not düşürmeyi erkene almalarını gerektirecek bir gelişme oldu mu?" sorusunu yöneltti.
Kredi notunun seçim kararından sonra düşürülmesinin zamanlama olarak yanlış, S&P'nin analizi de yetersiz olduğunu söyleyen Şimşek, "Aşırı ısınma 2017'nin hikayesi. Kredi hacmindeki artış 2018'de yavaşladı. Finansal koşullar 2017'ye oranla daha sıkı. Merkez Bankası gecikmeli de olsa tepki verdi" dedi.
Cari açıktaki artışın büyük ihtimal ile geçici olduğunu, bozulmanın büyük oranda altın ithalatı ve petrol fiyatlarının artışından kaynaklandığını söyleyen Şimşek, "Tüketici kredilerindeki yavaşlama cari açıktaki artışı sınırlayacak. Ayrıca turizmde ciddi bir toparlanma var. Ayrıca gereken tedbirleri aldık, almaya devam edeceğiz" dedi.
Firmaların kur riskini yönetmeye yönelik önemli bir reformun bugün itibariyle hayata geçirileceğini, yatırım ortamını iyileştirecek çok kapsamlı bir reformu yaptıklarını kaydeden Şimşek, "Seçim sonrasında reformları daha da hızlandıracağız. Belirsizlikler azalıyor. Merkez Bankası para politikasını basitleştireceğini açıkladı. Seçimlerin erkene alınmış olması siyasi belirsizliği azalttı ve piyasalar bu karara olumlu tepki verdi. AB ve ABD ile ilişkilerin iyileştirilmesine yönelik önemli gelişmeler var" dedi.
S&P raporunda kredi notunun daha da düşürülmesine yol açabilecek unsurlar arasında dış finansman koşulları ve döviz kurunda daha fazla bozulma, özel sektörde kırılganlıkların artması ve hükümetin ekonomiyi desteklemek için kullandığı maliye politikası araçlarının mali pozisyonda daha fazla bozulmaya yol açması sayıldı.
Merkez bankasının enflasyonu yüzde 5 hedefine indirmesi, ülkenin dış pozisyonunun güçlenmesi ve cari açığın azalması halinde ise kredi notunun yükseltilebileceği raporda belirtildi.
S&P son olarak Şubat ayında kredi notu derecelendirmesi yayımlamış, notu teyit etmiş görünümü ise negatifte tutmuştu.
Kredi derecelendirme kuruluş Moody's ise 8 Mart'ta Türkiye'nin kurumsal yapısındaki güç kaybı ve dış şokların yarattığı artan riskleri gerekçe göstererek Ba1 olan kredi notunu Ba2'ye düşürerek, görünümünü "negatiften" "durağana" çevirmişti. Fitch ise son olarak 22 Ocak'ta Türkiye'nin BB+ olan yatırım yapılabilir düzeyin bir altındaki kredi notunu teyit etmiş ve durağan olan not görünümünde değişiklik yapmamıştı.
S&P'nin güncel makroekonomik tahminleri:
2018 2019 2020 GSYH büyüme (%)
4.4 3.2 3.2 Cari açık/GSYH (%)
6.0 5.4 4.5 Enflasyon (%)
10.3 8.9 7.8 Genel kamu borcu/GSYH (%) 28.2 28.1 27.8