ANKARA, 22 Kasım (Reuters) - Jeopolitik ve diplomatik risklerin yanı sıra hükümetin TCMB'ye yönelik son dönemde artan eleştirilerinin etkisiyle TL'de değer kaybı belirginleşirken, TCMB'nin dünkü örtülü faiz artırımı dolar/TL'de yükselişi tek başına tersine çevirmedi.
İki yıllık gösterge tahvil getirisi de 2009'dan beri en yüksek seyrini koruyor.
TCMB'nin dünkü adımının tek başına tüm risklerin etkilerini azaltmak için yeterli bulunmamasının ardından dolar/TL'de yükseliş bu sabah da devam ederken, kur 3.98'e çıkarak yeni tarihi zirvesini gördü.
Sabah saatlerinde gördüğü tarihi zirvenin ardından bir miktar gerileyen kur gün boyunca yeni sert bir satış baskısı ile karşılaşmadı ve gerilediği 3.95 civarında nispeten sakin bir seyir izledi.
Bankacılar bu akşam açıklanacak ABD Merkez Bankası faiz kararı tutanaklarının takip edileceğini haftanın kalanında Şükran günü tatilleri nedeniyle piyasalarda hacimlerin düşmesinin beklendiğini söylediler.
Güne akşam saatlerinde 3.96 seviyesinde olan bu sabah ise tarihi zirvesini yenileyen dolar/TL TRYTOM=D3 saat 1740'ta 3.9455/3.9473 seviyesinde bulunuyor.
Aynı saatte sepet bazında TL 4.2956/4.2980, euro/TL ise 4.6448/4.6468 seviyesinde bulunuyor.
Piyasalar dolardaki güçlü seyrin yanı sıra TL'ye özgü satış baskısı yaratan unsurların enflasyonda yükseliş, TL'deki değer kaybının enflasyonu önümüzdeki dönemde de baskılayacağı endişesi, AB, ABD ve hatta NATO ile ilişkilerin gerilmesi, jeopolitik gelişmeler olduğuna dikkat çekiyor. Bunun yanında ABD'de devam eden Reza Zarrab davasının sonuçlarına ilişkin endişeler de piyasalarda yakından takip ediliyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta faizlerin inmesi gerektiği açıklamaları ve Merkez Bankası'na yönelik eleştirilerinin ardından TL'deki değer kaybı hızlanırken, TCMB dün piyasalarda "örtülü faiz artışı" olarak da anılan adım attı ve likidite politikasında 25 baz puan sıkılaştırma yarattı. son birkaç haftada piyasaya yönelik olarak dört adım atmasına karşın TL'deki değer kaybının tam olarak tersine dönmemesi, piyasalardaki endişenin devam ettiğini gösteriyor.
Bankacılar TCMB'nin adımlarının TL'deki sert satış baskısından ve dolayısıyla enflasyona etkisinden rahatsız olduğu anlamına geldiğini belirtirken, adımların enflasyondaki yükselişe kıyasla geç kalmış olabileceğinden de endişe ediliyor.
Öte yandan TCMB'nin siyasi söylemlere karşın faiz tarafında bir adım atmış olduğu gerçeği de, siyasetçilerden yapılabilecek açıklamalar kapsamında yakından izleniyor. Bu adım TCMB'nin siyasi nedenlerle gerekli adımları adım atamayacağı yönündeki eleştirilere de önemli bir cevap olarak yorumlanıyor.
İki yıllık gösterge tahvil ile beş yıllık tahvil faizinin getirisi de dün 2009'dan bu yana en yüksek seviyelere gelirken, 10 yıllık tahvil faizi de yüzde 13.18 ile zirvesini gördü.
Tahvil getirilerinden de baskı da bugün devam etti. Ancak kurdaki baskısının akşam saatleri itibarıyla azalmasıyla birlikte sabah saatlerinde yükselen getiriler uzun vadede valörlü işlemlerde sınırlı geriledi. Kısa vadede ise baskı devam etti.
Gösterge 10 yıllık tahvilin bileşik faizi dün spot kapanışta ortalama yüzde 13.08, valörde son işlemde yüzde 13.18 seviyesindeydi. Bugün 10 yıllık tahvilde bileşik faiz spot kapanışta yüzde 13.20 olurken valörde son işlem yüzde 13.02 oldu.
Gösterge iki yıllık tahvilin bileşik faizi ise dün spot kapanışta ortalama yüzde 14.21, valörde son işlemde yüzde 14.28 seviyesindeydi. Bugün iki yıllık tahvilde bileşik faiz spot kapanışta yüzde 14.29 olurken valörde son işlem yüzde 14.34 oldu.
TCMB'nin uyguladığı likidite politikalarının bileşiminde ortaya çıkan son faizi gösteren ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti CBTWACF= yılın başlarındaki yüzde 8.30'lu seviyelerden Mayıs ayı ortasından bu yana yüzde 11.90-12.00 bandına bulunuyordu.
TCMB bankalararası piyasada bugün attığı adımlarla yaptığı tüm fonlamayı bugünden itibaren uyguladığı en yüksek faiz oranına sahip olan Geç Likidite Penceresi'ne taşıyor. Geç likidite penceresi borç verme faiz oranı yüzde 12.25 seviyesinde bulunuyor.
Bugünkü adım ile birlikte ortalama fonlama maliyetinde Ocak ayına göre yaklaşık 400 baz puan sıkılaştırma yapıldı ve bu adım piyasada tarafından ciddi bir sıkılaştırma olarak nitelendiriliyor.