İSTANBUL, 10 Mayıs (Reuters) - TL'nin yılbaşından bu yana yüzde 15'lik değer kaybı sonrası TCMB'nin dün attığı ek sıkılaştırma ile "dolarizasyonu caydırıcı" zorunlu karşılık adımları ve kamu bankalarının illikit piyasada dolar satışları kur üzerinde anlamlı bir etkiye neden olmadı.
Dolar/TL 6.13 civarında hareketini sürdürürken, analistler geçmişteki uygulamalara da bakarak bu adımların geçici olduğunu, kurdaki yükselişleri sınırlayabileceğini ancak TL'ye değer kazandırmayacağını belirtiyor.
TL'deki değer kaybının TCMB faizlerinin düşüklüğünden değil içerideki siyasi gelişmeler, ABD ile ilişkiler, TCMB rezervlerine yönelik endişeler ve DTH'ların bir türlü çözülmemesi gibi endişelerden kaynaklandığına dikkat çeken analistler, bu sorunlar çözülmedikçe TL'de anlamlı bir iyileşme de beklemiyor.
Reuters'ta bugün yer alan bir analize göre yatırımcılar hisse senetlerinden tahvile TL ve TL cinsi yatırım araçlarının son yıllarda üst üste sert değer kaybetmesinin de etkisiyle ciddi fırsat sunduğu konusunda hemfikir ancak artan jeopolitik, makroekonomik hatta demokratik belirsizlikler nedeniyle Türkiye'den uzak durmak konusundaki fikirlerini henüz değiştirmiş değil. seçimlerinin 23 Haziran'da tekrarlanacak olması siyasi belirsizliğin sürmesine ve reformların yine rafa kalkacağı beklentilerini kuvvetlendirirken, ABD ile düzelemeyen ilişkiler ve TCMB rezervlerine yönelik endişeler de TL'de baskının sürebileceğini gösteriyor.
Türkiye'nin uzun yıllardır devam eden ekonomik reform macerası İstanbul seçimlerinin tekrarlanması kararının ardından muhtemelen biraz daha gecikirken, geçen yılki TL krizini tetikleyen politikaların sona erdiğini görmek isteyen yatırımcıların sabrını sınayabilir. stratejisti Piotr Matys dün 6.2457'den düşüşün ters yönde eğilimi olan kurda kısa vadeli bir düzeltme olduğunu söyleyerek, siyasi risklerin yeniden ortaya çıktığını, acil ihtiyaç duyulan reformlar yerine Erdoğan yönetiminin İstanbul'u almak için tüm kaynaklarını kullanacağını söyledi.
"TCMB açıkça piyasayı yakından izliyor ve adım atmaya hazır ancak gerektiğinde faiz artırımı yapabileceğine yönelik ifadeyi talihsiz bir zamanda kaldırması kredibiliteyi olumsuz etkiledi" diyen Mayts, şöyle devam etti:
"Bu, piyasanın TL'yi koruma kararlılığını test korkmayacağı anlamına geliyor. TCMB Eylül'de olduğu gibi kararlı davranacağını ve faizleri artırabileceğini kanıtlamazsa piyasa katılımcılarının büyük çoğunluğu için kurdaki geri çekilmeler iç risklerin olduğu bir ortamda daha fazla yükselme beklentisiyle dolar/TL alma fırsatı olarak görülebilir."
TCMB dün 1 hafta vadeli repo ihalelerine bir süreliğine vererek üstü kapalı faiz artışı yaparken, TL zorunlu karşılıkların döviz tesis imkânında azami oranını yüzde 40'tan yüzde 30'a indirdi, yabancı para zorunlu karşılıkları ise tüm vadelerde 100 baz puan artırdığını açıkladı.
Repo ihalesi adımı 150 baz puanlık sıkılaştırma anlamına gelirken, ortalama fonlama maliyeti CBTWACF= 5 işgünü içinde yüzde 24'ten 25.5'e yükselecek.
Dün TCMB'nin adımları öncesi 6.24'ün hemen üzerinde olan, sonrasında TCMB'nin adımlarıyla yönünü aşağı çeviren dolar/TL'de TSİ 0400 itibarıyla illikit Asya seansında düşüş eğilimi kuvvetlendi ve yaklaşık 20-25 dakika içinde 6.16'dan 6.0515'e kadar düşürdü.
Reuters'a bilgi veren kaynaklar Ziraat Bankası başta olmak üzere kamu bankaları aracılığıyla piyasalarda dün ve gece yarısından sonra 1 milyar dolardan fazla döviz satışı gerçekleştirildiğini söyledi.
Kaynak bu kanalla kurdaki artışın durdurularak kurun bir miktar geri gelmesinin hedeflendiğini belirtti. durum bir yandan da TCMB'nin net 25.84 milyar dolar, brüt 72.63 milyar dolar olan döviz rezervlerine ilişkin endişeleri de artırıyor.
Bankacılar döviz satışı dahil "arka kapı" uygulamalarının "daha önce olduğu gibi" TL'deki baskıyı hafifletmeyeceğini belirtirken, TL'nin değer kaybetmeye devam edeceği öngörüleri bir süre öncesine faiz indirimi yönünde olan söylemlerin rafa kalkmasına neden oldu.
Reuters'ta dün yer alan bir analize göre bu noktada faiz artırımı konusu tekrar diler getirilmeye başlansa da Ankara'nın duruşu ve mevcut resesyon ortamı nedeniyle kısa vadede politika faizinde bir artırım olası görünmüyor.
Analistlere göre, faiz artırımının gündeme gelmesi için TL'de geçen yılın Ağustos ayındakine benzer hızlı ve düzensiz sert bir atağın görülmesi gerekiyor. geçen yıl 13 Ağustos'ta dolar karşısındaki günlük değer kaybı yüzde 11'i aşmış ve dolar/TL 7.24 ile tarihi zirveyi test etmişti. Bunun üzerine TCMB Eylül ayındaki toplantısında politika faizini 625 baz puan artırmıştı.
Buna karşılık seçim öncesi son işlem gününü 5.5550 seviyesinden kapayan dolar/TL TRYTOM=D3 dün 6.24 seviyesini aşarken, TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı seçimden bu yana yüzde 11'i, yılbaşından bu yana ise yüzde 14'ü aşmış oldu.
Dolar/TL saat 1535 itibariyle 6.1246/6.1275, sepet bazında TL 6.5000/6.5048, euro/TL 6.8595/6.8845 seviyesinde bulunuyor.
Tahvil bono piyasasında dün spot kapanışta yüzde 21.53 seviyesinde olan 10 yıllık gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi bugün spot kapanışta yüzde 21.17 seviyesindeydi.
Dün spot kapanışta yüzde 24.74, valörde yüzde 26.09'a kadar yükseldikten sonra son işlemde yüzde 24.61 seviyesinde olan iki yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi ise bugün valörde saat 1536'da yüzde 24.36 seviyesinde bulunuyor.