ANKARA, 18 Mayıs (Reuters) - Küresel piyasaları izleyen dolar/TL Merkez Bankası'nın (TCMB) "gerekli adımlar atılacak" söylemiyle tarihi zirveden yönünü aşağı çevirse de bugün gelişmekte olan ülke para birimlerine yönelik riskten kaçışın da etkisiyle yeniden tarihi zirvesine yaklaştı.
Bankacılar Güney Afrika ve Brezilya para birimlerinde dolar karşısındaki kaybın yüzde 1.5 civarında olduğunu buna karşın TL'deki ve rubledeki kaybın ise bunun yarısı civarında gerçekleştiğine dikkat çektiler.
Öte yandan güçlü doların yanı sıra ABD faizlerinin yüzde 3 üzerinde seyretmesi ve seçim dönemi öncesi artan harcamaların bütçeyi baskılayacağı endişesiyle gösterge 10 yıllık tahvilde işlem bazında bileşik faiz bugün yüzde 15 seviyesini aştı.
ABD'nin 10 yıllık hazine tahvil getirisi US10YT=RR yüzde 3.128 ile yaklaşık yedi yılın en yüksek seviyesini gördükten sonra 3.08 civarında seyrediyor. Getiri bu hafta 15 baz puan civarındaki yükseldi ve bu üç aydan uzun sürenin en büyük haftalık kazanımı oldu.
Yükselen getiriler ABD ekonomisine ilişkin devam eden iyimserliği ve artan fiyat baskısı beklentilerini yansıtırken, Fed'in bu yıl en az iki kez daha faiz oranlarını artıracağı beklentilerini güçlendiriyor ve doları da destekliyor. Bu gelişme Türkiye ve benzer ülke para birimleri üzerinde satış baskısının ana nedeni olarak görülüyor.
Merkez Bankası (TCMB) tarafından yakından izlenen ve bugün yayımlanan beklenti anketinde de enflasyon beklentilerindeki bozulmanın kuvvetlendiği görüldü. Piyasaların faiz artışı beklentilerini kuvvetlendiren bu adım sonrası kur ve faizde TCMB'nin olası yeni adımlarını izlemeye devam ediyor.
TCMB'nin beklenti anketinde yıl sonu TÜFE beklentisi enflasyonda son dönemde görülen yükseliş, TL'deki değer kaybı ve petrol fiyatlarındaki artışın etkisiyle bir önceki anketteki yüzde 10.07'den yüzde 11.07'ye yükseldi. Bir diğer taraftan ise anket TCMB'nin 7 Haziran'daki PPK toplantısında faiz artırımı yapacağı beklentilerini güçlendiriyor.
İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, beklenti anketi ardından yayımladığı notta "Enflasyon beklentilerindeki devam eden bozulmayı ve dolar/TL'de görülen yükselişin fiyatlama davranışları üzerinde yarattığı olumsuz etkiyi azalmak amacıyla Merkez Bankası'nın faiz artışına devam edeceğini düşünüyoruz" dedi.
Piyasalarda devam eden endişeler ardından döviz likiditesine yönelik bir dizi adım atan TCMB bu hafta da "gerekli adımlar atılacak" açıklaması yaptı. Döviz likiditesi adımları TL'deki satış baskısını tersine çevirmedi ancak piyasalarda TCMB'nin rahatsızlığını göstermesi açısından "sözlü müdahale" olarak algılanan açıklama ise kuru 4.5010 seviyesindeki tarihi zirden bir süre uzaklaştırdı.
Bir diğer taraftan ise petrol fiyatlarının Kasım 2014'ten bu yana ilk kez 80 dolar seviyesinin üzerini görmesi ise gelişmekte olan ülke para birimlerine birbirinden farklı etki yaratıyor. Enerji ithalatçısı olması nedeniyle petrol fiyatlarındaki yükseliş TL'ye negatif yansıyor.
Gelişmekte olan ülkelere yönelik bu denli satış baskısı yanında lokal sebeplerle Türkiye piyasaları da negatif ayrışıyor. Bankacılar TCMB'nin bu süreci nasıl yöneteceğini izlemeye devam ediyor.
Birçok bankacı TCMB'nin 7 Haziran'daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında hatırı sayılır bir faiz artışı yapacağına kesin gözüyle bakarken, bazı bankacılar TCMB'nin bu tarihi de beklemeden bir adım atmak durumunda kalabileceğini belirtiyor.
Dolar/TL bu gelişmelerle bu hafta 4.5010 ile tarihi zirvesi test ettikten sonra TCMB açıklamasının da desteğiyle 4.40'ın altına indi. Devam eden küresel satış baskısının da etkisiyle kur bu seviyelerde tutunamadı bugün yeniden zirveye yaklaştı.
Dolar/TL saat 1657'de 4.4888/4.4900 seviyesinde işlem gördü. Sepet bazında TL bu hafta 4.9099 ile tarihi zirvesini test ettikten bugün aynı saatte 4.8816/4.8832, euro/TL ise 5.3223 ile tarihi zirvesini gördükten sonra yine aynı saatte 5.2757/5.2792 seviyesinde bulunuyor.
TL bu yıl dolar karşısında yüzde 15'e yakın değer kaybederek gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en çok değer kaybedenlerden biri durumunda.
TL son dönemde S&P'nin kredi notu düşüşü ve enflasyon endişeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışıyor. Bankacılar TL'deki değer kaybına neden olarak dolardaki küresel değer kazancı, S&P'nin not indirimi, ABD faizlerinin yüzde 3'ün de üzerine yükselmesi, petrol fiyatlarındaki sert yükseliş, yaklaşan seçimler öncesi genişlemeci politikalar, son PMI verisinin ekonomideki beklenen bir ivme kaybının başlangıcına işaret etmesi, yüksek enflasyon ve yüksek cari açığı gösteriyorlar.
TL'deki değer kaybına, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın seçimlerin ardından başkan olarak para politikalarında daha etkin rol oynayacağına yönelik açıklamaları da hız katıyor.
10 YILLIK GETİRİ 3 HAFTADA 246 BP YÜKSELDİ
ABD faizlerindeki yükseliş, seçim dönemi öncesi artan harcamaların bütçeyi baskılayacağı endişesi ve TL'deki değer kaybının da etkisiyle gösterge 10 yıllık tahvilde işlem bazında bileşik faiz bugün yüzde 15.06 seviyesini test etti.
Gösterge 10 yıllık tahvil getirisi 27 Nisan haftasını yüzde 12.60 seviyesinden kapadıktan sonra yönünü sert yukarı çevirdi. Dün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 14.83 seviyesinde gerçekleşirken, valörde son işlem yüzde 14.92 oldu. Bugün spot kapanış yüzde 14.97 valörde saat 1701 itibarıyla son işlem yüzde 15.06 oldu.
Gösterge iki yıllık tahvilde ise dün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 16.73, valörde son işlem yüzde 16.95 seviyesinden gerçekleşti. Bugün spot kapanış yüzde 16.88 valörde aynı saatte son işlem yüzde 16.99 oldu.