Investing.com - Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin dört kademe altı olan “B+”dan bir kademe yukarı olarak “BB-“ye yükseltti. Not görünümü pozitiften durağana çekildi. Piyasa beklentileri doğrultusunda gerçekleşen bu adımın piyasalarda anlamlı bir etki yaratması beklenmiyor. Fitch ile aynı seviyeye gelen S&P, bundan sonraki süreçte Türkiye’nin ekonomi politikalarını izlemeye alacak.
Moody’s ise Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin dört kademe altında (B1) tutuyor ve görünümü pozitif olarak belirtiyor. İş Yatırım analizinde, 2025 yılında gerçekleştirilecek ilk gözden geçirme toplantısında, Moody’s’in Türkiye'nin kredi notunu diğer iki derecelendirme kuruluşu ile aynı seviyeye getirmesinin beklendiği kaydediliyor.
Ülkeler arası karşılaştırma ve CDS etkileri
S&P’nin kararı sonrası Türkiye, kredi notu bakımından Güney Afrika, Özbekistan, Ürdün ve Kosta Rika ile aynı seviyede yer alıyor. Brezilya, Vietnam, Kolombiya ve Fas’ın Türkiye’den daha yüksek not seviyelerine sahip olduğu belirtiliyor. Bu ülkeler, yüksek rezerv yeterlilik oranlarıyla dikkat çekiyor.
Türkiye’nin 1 Kasım kapanış verileri itibarıyla 5 yıllık CDS risk primi 270 civarında seyrediyor. İş Yatırım’a göre mevcut risk primi, S&P kredi notu seviyesine uygun görünüyor. İç faktörler, özellikle rezerv birikimi ve enflasyon eğilimindeki olumlu gelişmeler, CDS primini 250’ye kadar geri çekebilir. Küresel belirsizliklerin azalması da bu süreçte destekleyici bir rol oynayacaktır.
Geçmiş not artışlarında piyasa tepkileri
2003'ten bu yana yapılan 17 kredi not artışına bakıldığında, not artışının hemen öncesinde pozitif fiyatlama görülse de, kararın ardından genellikle negatif bir eğilim gözleniyor. İş Yatırım analizine göre geçmişteki karar öncesi seanslarda banka endeksi, sanayi endeksine göre pozitif ayrışmış. 2024 yılında ise bu ilişki zayıflamış; BIST 100 endeksi 6 Eylül ve 1 Kasım kararları öncesi yatay veya satıcılı seyretmişti. Ancak, son 5 seansta Türkiye'nin MSCI endeksi, diğer gelişmekte olan ülkelere göre pozitif ayrıştı.
Piyasa bu tür not artışlarına artık daha aşina hale gelmiş durumda. Döngüsel zayıflığın belirgin hale geldiği ve piyasanın bu tür güncellemeleri alışmaya başladığı anlaşılıyor. İş Yatırım raporunda, gelecekteki S&P hamlelerinin öncesindeki piyasa tepkilerinin daha sınırlı olacağı vurgulanıyor.
S&P’nin değerlendirmesi ve ekonomiye etkileri
S&P, Türkiye’nin kredi notunu artırmasının gerekçelerini sıkı para politikası, cari açığın daraltılması ve rezervlerde artış şeklinde özetliyor. Ancak kuruluş, notun tekrar yükseltilmesi için enflasyonun tek haneli rakamlara inmesi ya da yatırımcılarda artan liralaşmayı gerekli görüyor. Para politikasının sıkı kalması halinde, 2025 ortasına kadar döviz mevduat oranının üçte bir seviyesine inebileceği öngörülüyor.
Yılbaşında beklenen asgari ücret artışı konusunda S&P, %30 üzerindeki bir artışın dezenflasyonu uzatabileceğini ifade ediyor. İş Yatırım raporunda ise daha yüksek bir zam beklendiği belirtildi. Enflasyon konusundaki tahminler %44 oranında ortak bir noktada buluşurken, 2025 için farklı görüşler bulunuyor. İş Yatırım, S&P'nin %27,6’lık 2025 enflasyon tahminine göre daha yüksek bir %31,6 öngörüsüne sahip. Asgari ücret ve büyüme tahminlerinin bu ayrışmada etkili olduğu düşünülüyor.