Dünyanın önde gelen merkez bankaları politika değişikliğine giderken, faiz oranlarını düşürmeye giden yol kademeli ve temkinli olacak. Salgın sonrası ekonomik zorluklar ve yükselen enflasyonun ardından para politikasını karakterize eden agresif faiz artışlarının aksine, dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları şimdi borçlanma maliyetlerini, aralarında dikkatli duraklamalarla kademeli olarak düşürmeye hazırlanıyor.
İsviçre Ulusal Bankası (SNB) Perşembe günü temel faiz oranında 25 baz puanlık bir indirime giderek, İsviçre'de enflasyonun %0 ila %2 hedef aralığında kalması nedeniyle politikada bir değişimin sinyalini verdi. Bu hamle, faiz indirimlerinin tipik olarak bir para birimini zayıflatması ve ithal enflasyonu artırması nedeniyle merkez bankalarının önce ABD Merkez Bankası'nın harekete geçmesini beklediği yönündeki spekülasyonları ortadan kaldırdı.
Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB), yaklaşan toplantıya ilişkin tekrarlanan atıfların ardından Haziran ayında aynı şekilde hareket etmesi bekleniyor. Federal Rezerv ve İngiltere Merkez Bankası da ekonomik verilere bağlı olarak Haziran ya da Temmuz ayları için zamanlama belirleyerek potansiyel indirimlerin ipuçlarını verdi.
Ancak beklenen faiz indirimlerinin ölçeği mütevazı. Yatırımcılar Fed, ECB ve BoE'nin yıl sonuna kadar üç adet 25 baz puanlık ayarlama ile toplam 75 baz puanlık faiz indirimine gidebileceğini öngörüyor.
Bu, 2022'de görülen daha büyük ve daha hızlı faiz artışlarıyla tam bir tezat oluşturuyor. Dahası, merkez bankaları Haziran'dan Aralık'a kadar planlanan beş toplantılarının yalnızca üçünde indirim uygulayabilir ve bu da faiz indirim sürecinde potansiyel duraklamalara işaret eder.
Brezilya, Meksika, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi bazı gelişmekte olan ekonomiler halihazırda faiz oranlarını düşürmüş olsa da, büyük merkez bankalarının eylemleri finansal piyasalar üzerinde orantısız bir etkiye sahiptir.
ABD ekonomisinin dayanıklılık göstermesi ve hatta bu hafta büyüme tahminlerini yükseltmesi ile Federal Rezerv öne çıkıyor. Fed, enflasyonun kalıcı olması halinde faiz indirimlerini erteleyebilir ya da büyümenin güçlü olmaya devam etmesi halinde indirimlere devam edebilir. Kasım ayında yapılacak ABD seçimleri, politika yapıcıların oylamayı etkileme görüntüsünden kaçınmayı amaçlaması nedeniyle Fed'in karar alma sürecine karmaşıklık katıyor.
Mevcut faiz indirimi döngüsünün 2024'te mi yoksa 2025'te mi sona ereceği belirsizliğini koruyor. Politika yapıcılar, geçmişteki tarihi düşük ve bazen negatif faiz oranlarının geri dönmeyeceğinden emin.
ECB Yönetim Kurulu üyesi Isabel Schnabel'in bu hafta başında belirttiği gibi, iklim değişikliği, dijital dönüşüm ve jeopolitik değişimlerle ilgili yatırımlar da dahil olmak üzere küresel ekonomideki yapısal değişiklikler, büyümeyi ne uyaran ne de yavaşlatan doğal faiz oranını potansiyel olarak yükseltebilir.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.