Dünya Bankası bugün Türkiye için kamu binalarının depreme karşı dayanıklılığını güçlendirmek ve aynı zamanda enerji verimliliğini arttırarak enerji faturalarını ve zararlı karbon salımlarını azaltmak amacıyla 265 milyon ABD$ tutarında bir krediyi onayladı.
Kamu Binalarında Depreme Karşı Dayanıklılık ve Enerji Verimliliği Projesi ile, 140'ın üzerinde okul, yurt, hastane ve kamu binasında yalıtım iyileştirme, güçlendirme veya yeniden inşa çalışmaları yapılacak ve okul çocukları ve çalışanları dahil olmak üzere bu binalarda yaşayan, çalışan veya bu binaları kullanan yaklaşık 26.000 kişi projeden doğrudan faydalanacaktır. Daha geniş anlamda, projenin hedeflediği binaların sunduğu kamu hizmetlerine bağımlı olan 6 milyondan fazla vatandaş projeden faydalanmış olacaktır.
Proje kadın mühendislerin eğitimine önemli bir katkı sağlayacak ve bu şekilde kilit teknik görevlerde çalışan kadın mühendis sayısını arttıracaktır. Türkiye dünyada işgücüne katılımda cinsiyet uçurumunun en fazla olduğu ülkelerden birisidir ve teknik ve mühendislik görevlerinde bu uçurum daha da akut durumdadır.
1900 yılından bu yana yaşanan 76 depremin yaklaşık 90.000 kişinin hayatını kaybetmesine, 7 milyon kişinin etkilenmesine ve 425 milyar ABD$'nın üzerinde doğrudan hasarın meydana gelmesine yol açtığı Türkiye, dünyada depreme en fazla maruz kalan ülkelerden birisidir. Türkiye'de modern yapı yönetmeliklerinin uygulamaya konulduğu 2000 yılı öncesinde inşa edilen binaların genel olarak bir deprem halinde daha ciddi bir hasar riski taşıdıkları düşünülmektedir. 2000 yılı öncesinde inşa edilen ve vatandaşlara kritik sağlık, eğitim ve kamu hizmetleri sunan on binlerce kamu binasının acil bir şekilde yapısal olarak güçlendirilmesi veya yeniden inşa edilmesi gerekmektedir.
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Kouame projenin onaylanması vesilesiyle yaptığı açıklamada şunları belirtti: "Dünya Bankası, ülkedeki bina stokunu depreme dayanıklı hale getirme ve bir enerji tasarrufu kaynağına dönüştürme yönündeki iddialı çabalarında Türkiye'yi desteklemekten memnuniyet duymaktadır. Bu proje kamu binaları üzerinde odaklanmasına rağmen önemli bir adım oluşturmaktadır ve sağlayacağı başarı özel sektörde de benzer dönüşümleri tetikleyerek Türkiye'nin iklim değişikliğini azaltma ve uyum sağlama gündemine katkıda bulunacaktır."
Enerji verimliliği Türkiye'nin bir yandan iklim değişikliği ve çevresel sürdürülebilirlik taahhütlerini yerine getirirken aynı zamanda ekonomik büyümesini sürdürebilmesi için kritik bir önem taşımaktadır. Enerji sektörünün ülkenin sera gazı emisyonlarının yüzde 70'ten fazlasını oluşturduğu ve küresel ısınmanın arttığı bir ortamda, ısı yalıtımı ve diğer yeşil önlemler bina kullanıcılarının enerji tüketimlerini arttırmadan konforlarının sağlanmasında kritik önem taşımaktadır. Enerji açısından verimli binalara yapılacak yatırımlar ayrıca Türkiye'nin enerji ithalatına olan bağımlılığını ve böylelikle 175.000 kamu binasının enerji giderleri için kamunun yaptığı harcamaları azaltabilir.
Dünya Bankası Proje Ekibi Liderlerinden biri olan Alanna Simpson proje ile ilgili olarak şunları söyledi: "Afetlere karşı en kırılgan durumda olan binalar aynı zamanda enerji açısından verimsiz binalardır. Bu proje, binaların yapısal açıdan güçlendirilmesine yönelik çalışmaları enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji önlemleri ile birleştirerek bir yandan uzun vadeli, dayanıklılığı ve sürdürülebilirliği sağlarken aynı zamanda önemli maliyet etkililik sonuçları doğuracaktır."
Diğer Dünya Bankası Proje Ekibi Lideri Jas Singh ise proje hakkında şunları vurguladı: "Proje işletme maliyetlerinin düşürülmesini ve hükümetin buradan sağlanan tasarrufu kamu hizmetlerinin sunumunda başka iyileştirmeler için kullanabilmesini sağlayacaktır."
Projenin ana bileşenleri aşağıdakileri içermektedir:
" Depreme karşı güçlendirme ve enerji verimliliği artışları için merkezi yönetim binalarına yapılacak yatırımlar: Bu bileşen deprem riskini azaltmaya ve iklim değişikliğine uyum müdahalelerinin arttırılmasına yönelik yapısal güçlendirme çalışmalarını içerecektir. Bu kapsamda çatıların rüzgar ve kar yüklerine karşı güçlendirilmesi ve su kıtlığı dönemlerinde yağmur suyu hasadı gibi önlemler uygulanacaktır. Enerji verimliliğini arttırmaya yönelik önlemler, iklim değişikliği ile birlikte artması beklenen aşısı soğuk ve sıcaklık olayları sırasında binaların işlevselliğinin ve bina kullanıcılarının konforlarının arttırılmasını destekleyecektir. Güneş panelleri gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi afetler sırasında iş sürekliliğini de arttıracaktır.
" İleri teknik yardım ve kapasite oluşturma: Bu bileşen, kamu binalarında enerji verimliliğinin arttırılması, yapısal güçlendirme ve çoklu tehlikelere karşı dayanıklılığın arttırılması üzerinde odaklanan uzun vadeli ve ölçeği önemli derecede yükseltilmiş bir yatırım programının geliştirilmesini içermektedir. Bu bileşen kapsamında gerçekleştirilecek faaliyetler ve çıkarılacak dersler, ülkedeki özel sektör ve konut binalarında da daha geniş ölçekte uygulanabilecektir.
Dünya Bankası Türkiye'de afet riski yönetimi, kentsel gelişim ve enerji verimliliği alanlarında önemli ortaklardan birisidir. Son yıllarda Banka'nın uyguladığı projeler arasında İstanbul Deprem Riskini Azaltma ve Acil Durum Hazırlık Projesi, Türkiye'deki Mültecilere Yönelik Fon kapsamında uygulanan Güvenli Okullar Projesi, Okullarda Afet Riski Yönetim Projesi, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerde Enerji Verimliliği Projesi, ve Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi yer almaktadır.
-iDeal Haber Merkezi-